Kingdom traducir turco
5,945 traducción paralela
As thick as hail came post from post and every one did bear thy praises, in his kingdom's great defence, and poured them down before him.
Ulaklar geldi kışladan ardı ardına sağanak gibi. Her biri serdi ayaklarına krallığın muhteşem savunmasındaki çabaların için övgülerini.
The Turks threaten to destroy my kingdom.
Türkler beni krallığımı yok etmekle tehdit etti.
The night is their kingdom.
Gece onların krallığıdır.
Protected all the children in the kingdom.
Krallıktaki bütün çocukları koruduk.
He, Sherman, is Ammon, dynasty of the New Kingdom King Tutankhamun.
... Akhenaten'in oğlu, 18. - Ayrıca Kral Tut olarak da bilinir.
Hallowed be thy name, Thy Kingdom come,
Senin krallığın gelsin.
United Kingdom : abstained.
Birleşik Krallık : Çekimser.
When we get to the Kingdom, I'm gonna need Bumpy all to myself, you know that.
Krallığa vardığımızda, Bumpy ile yalnız kalmak istiyorum tamam mı?
Working for the military here, I am authorized to offer the Kingdom this.
Askeriya adına burada bulunarak, Krallığa şunu teklif etme hakkına sahibim.
I think I left my sunglasses at the Kingdom.
Güneş gözlüklerimi Krallık'ta unuttum galiba.
What a marvelous day for our kingdom!
Krallığımız için muhteşem bir gün!
And I, like him, intend to work day and night for the glory of our kingdom, in keeping with the teachings of Luther, our spiritual guide.
Ve ben de onun gibi Krallığımızın zaferi için gece gündüz ruhsal rehberimiz Luher'in öğretileri ışığında çalışacağım.
I do not have a kingdom to govern.
Yönetmem gereken bir krallığım yok.
You have constantly demanded that I choose a king to share the throne of our kingdom.
Sürekli, krallığımızın tahtını paylaşacağım bir kral olması gerektiğine dair bir talep vardı.
And his kingdom will have no end.
Ve egemenliğinin sonu olmayacak.
Our Father who art in heaven, hallowed be Thy name. Thy kingdom come.
Cennetteki babamız, kutsal ismin adına.
He cannot enter into the kingdom of God.
Tanrının krallığına giremez.
Thy kingdom come, Thy will be done, on earth...
Öteki dünyan, İsteklerin bu dünyada gerçekleşsin...
That body is the spirit looking to destroy God's kingdom.
Beden Tanrının krallığını yıkmak için ruhun yardımcısıdır.
One of the cool things about a blue whale is that it has the loudest song in the animal kingdom, but you can't hear it, because it's below our threshold for hearing.
Mavi balina hakkındaki en havalı şeylerden biri hayvanlar alemindeki en yüksek sesi çıkarmasıdır ama duyamıyoruz çünkü işitebileceğimiz frekans aralığının altında.
True, she had no title, nor crown, nor castle, but she was the ruler of her own little kingdom, whose borders were the house and meadow on the forest's edge where her people had lived for generations.
Gerçekte, ne unvanı ne tacı ne de şatosu vardı ama sınırları evi ve ormanın kıyısındaki çayır olan ailesinin nesillerdir yaşadığı kendi küçük krallığının hükümdarıydı.
But sorrow can come to any kingdom, no matter how happy.
Ama keder her krallığa gelebilir ne kadar mutlu olsalar da.
How will she make the kingdom stronger?
Krallığı nasıl daha çok güçlendirecek?
We are a small kingdom amongst great states, Your Royal Highness.
Biz büyük ülkeler arasındaki küçük bir krallığız Majesteleri.
I want to see you and the kingdom safe.
Seni ve krallığı güvende görmek istiyorum.
Every girl in the kingdom will be chasing the prince.
Krallıktaki bütün kızlar prensin peşinde olacak.
The day of the ball arrived and the entire kingdom held its breath in anticipation.
Balo günü gelmişti ve bütün krallık heyecanla nefesini tutmuştu.
I daresay no one in the kingdom will outshine my daughters.
Krallıkta hiç kimse kızlarımı gölgede bırakamayacak.
And your little kingdom is enchanting.
Küçük krallığınız da büyüleyici.
I hope the princess will not find our "little kingdom" too confining.
Umarım prenses "küçük krallığımızı" fazla sınırlayıcı bulmaz.
How would you rule a kingdom?
Bir krallığı nasıl yöneteceksin?
I was not able to protect my father from you, but I will protect the prince and the kingdom, no matter what becomes of me.
Babamı senden korumayı başaramadım ama prensi ve krallığı bana ne olursa olsun koruyacağım.
You've spared the kingdom a great deal of embarrassment.
Krallığı büyük bir utançtan kurtardınız.
The people need to know that the kingdom is secure.
Halkın krallığın güvende olduğunu bilmeye ihtiyacı var.
But if she's not found, then for the good of the kingdom, you must marry the Princess Chelina.
Ama bulunamazsa o zaman krallığın iyiliği için Prenses Chelina'yla evlenmelisin.
For the good of the kingdom.
Krallığın iyiliği için.
The slipper traveled the length and breadth of the kingdom, visiting every maiden both high and low, and every sort in between.
Ayakkabı krallığın bir ucundan diğerine dolaşarak her sınıftan bütün genç kızları ziyaret etti.
Cinderella's stepmother and her daughters would soon leave with the Grand Duke, and never set foot in the kingdom again.
Külkedisinin üvey annesi ve kız kardeşleri yakında Gran Dükle birlikte gidecek ve bir daha krallığa adım atmayacaklardı.
And so Kit and Ella were married, and I can tell you, as her fairy godmother, that they were counted to be The fairest and kindest rulers the kingdom had known.
Böylece Kit ve Ella evlendiler ve size iyilik perisi olarak söyleyebilirim ki krallığın gördüğü en adil ve en iyi kalpli hükümdarları oldular.
Thy kingdom come, thy will be done on earth as it is in heaven.
Egemenliğin gelsin. ~ Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de senin istediğin olsun.
For thine is the kingdom and the power and the glory forever and ever.
~ Çünkü egemenlik, güç ve yücelik... ~... sonsuzlara dek senindir.
For thine is the kingdom, and the power, and the glory, for ever and ever
Kudret ve güç ebediyen senindir.
For thine is the kingdom
- Kudret ve güç ebediyen senindir.
Your kingdom come... "
Cennetin- -
Thy kingdom come, Thy will be done,
Cennetine geldiğinde, her şey bitecek.
I realize that this mission is your call, but there would be some mighty angry people here at the White House and at the Pentagon, and out there in the world if you allow these people to leave and blow a shopping mall to kingdom come.
Bu kararın size ait olduğunun farkındayım ama... Eğer gitmelerine izin verirseniz... ve yeni "padişahlık" için alışveriş merkezini patlatmalarına izin verirseniz Beyaz Sarayda, Pentagon'da ve dünya çapında size oldukça kızgın olacak olan bir sürü insan olacak.
It's like five times my advance, plus she's giving me the keys to the kingdom.
Aldığım avansın beş katı ve krallığın anahtarını veriyor.
"Furthermore, " at the behest of the prince, " it is hereby declared that every maiden in the kingdom,
Ayrıca prensin emriyle burada bildiriliyor ki ister asil ister halktan olsun krallıktaki bütün genç kızlar davetlidir.
Thy kingdom come Thy will be done on earth as it is in heaven
Egemenliğin gelsin.
Thy kingdom come Thy will be done on earth as it is in heaven
Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de senin dediğin olsun.
Thy kingdom come.
- Egemenliğin gelsin.