Kinsey traducir turco
291 traducción paralela
Dr. Kinsey, I presume.
Dr. Kinsey olmalı.
- It sold like the Kinsey Report.
- Kinsey Report kadar sattı.
Maybe they did that to Kinsey, too.
Belki Kinsey'e de aynısını yapmışlardır.
What is this, some kind of Kinsey Report?
Cinsellik soruşturması mı bu?
Then... he bought a crutch for the boy from Mr. Kinsey. And then when we got to the cottage, he whips off his cap and says to the boy's mother,
Ve Koltuk değneği aldı... Mr. Kimseyden ve kulübeye vardığımızda yanımızda insanlar, çocuğun annesine seslendi
Kinsey from cover to cover.
Kinsey kitapları.
The body was discovered beneath the Kinsey Bridge by a local patrol unit.
Polisler cesedini Kinsey köprüsünün altında buldular Ölüm nedeni belli değil.
As the American sex researcher, Alfred Kinsey, showed, over 90 % of women will reach their orgasm after this amount of time.
Amerikalı seks araştırmacısı Alfred Kinsey'e göre, kadınların % 90'ı için bu süre, onların orgazma ulaşması için kafidir.
Senator Kinsey has taken a great deal of interest in the programme.
Senator Kinsey programa büyük bir ilgi duyuyor.
Senator Kinsey is chairman of the appropriations committee.
Senator Kinsey Tahsis Komitesi başkanıdır.
- Ladies and gentlemen, I apologise.
Bayanlar ve baylar, özür dilerim. ( Senatör Kinsey ile tanışın.
Mr. Kinsey is under the impression the Goa'uld aren't a military threat.
Bay Kinsey, Goa'uld'ların askeri bir tehdit olmadıklarını düşünüyor.
It will soon be yours as well, Senator Kinsey, for the Goa'uld are as powerful as they are evil.
Yakında sizin de olacak, Senator Kinsey Goa'uld'lar güçlü oldukları kadar kötüdürler.
- Senator Kinsey?
- Senatör Kinsey mi?
- At the request of Senator Kinsey.
- Senator Kinsey'in ricasıyla.
I went back to Senator Kinsey twice.
Senatör Kinsey ile 2 defa görüştüm.
Kinsey.
Kinsey.
Kinsey... you're in way over your head.
Kinsey... boyunu çoktan aştın.
Ambassador Faxon will deliver it and return with an Aschen delegation to meet Senator Kinsey.
Büyükelçi Faxon onu iletecek ve bir Aschen delegasyonu ile Senator Kinsey'le buluşmak için dönecek.
Senator Kinsey agreed, but only to Major Carter, which presents us with a window of opportunity.
Senatör Kinsey kabul etti, ama sadece Binbaşı Carter'ı, bu da bize bir fırsat aralığı sağlıyor.
Senator Kinsey appears most displeased.
Senatör Kinsey çok mutsuz görünüyor.
Kinsey grab a souvenir on the way down?
Kinsey buradan bir hatıra mı almış?
Kinsey's online activities connect him to NID actions over the last year and a half, including the secret operation I ran out of Area 51, the involvement with the Russians and the threats to Hammond.
Kinsey'in internet girişleri onu son 1.5 yıllık NID operasyonları ile bağlantılı kılıyor, benim 51. Bölge dışında yürüttüğüm gizli operasyon, Ruslar'la ilişkiler, ve Hammond'ın tehdit edilmesi de dahil.
You're a piece of work, Kinsey.
Sıkı çalışmışsın, Kinsey.
Senator Kinsey!
Senatör Kinsey!
Kinsey got me transferred to a nicer facility while I await my execution.
İnfazımı beklerken Kinsey beni.. .. daha güzel bir tesise gönderdi.
It could be anything from a technician working on the project to Senator Kinsey.
Projede çalışan bir teknisyen veya Senatör Kinsey bile olabilir.
Kinsey's online activities connect him to NID actions over the last year and a half.
Kinsey'in online aktiviteleri onun son 3,5 yıldır NID ile bağlantılarını ortaya çıkarıyor.
The assassination of Senator Kinsey has sent shock waves through Washington.
Senatör Kinsey'e yapılan suikastin şok dalgaları Washington'a kadar ulaştı.
Sir, Senator Kinsey is dead.
Efendim, Senatör Kinsey öldü.
One can assume that a man in Senator Kinsey's position will have many enemies.
Senatör Kinsey'in pozisyonundaki birisinin pek çok düşmanı olacağı tahmin edilebilir.
Colonel O'Neill is under arrest for the murder of Senator Kinsey.
Albay O'Neill Senatör Kinsey'i öldürmek suçundan tutukludur.
Ballistics match it with the bullet that killed Senator Kinsey.
Balistik Senatör Kinsey'i öldüren kurşun ile uyumlu çıktı.
I've read the file on Kinsey, but it is a little vague.
Kinsey hakkındaki raporu okudum, ancak biraz bulanık.
Colonel O'Neill connected Kinsey to their illegal activities and threatened to go public unless he got them to back off.
Albay O'Neill Kinsey'in yasadışı aktivitelerini ortaya çıkarmış ve eğer geri adım atmazsa bunları açıklayacağını söyleyerek tehdit etmişti.
So, technically, Kinsey was protecting the SGC.
Yani, teknik olarak, Yıldızgeçidi Komutanlığı'nı Kinsey koruyordu.
Senator Kinsey was shot in broad daylight on a public street, in front of civilian witnesses.
Senatör Kinsey halka açık bir caddede güpegündüz pek çok görgü tanığı önünde vuruldu.
Look, Kinsey wasn't exactly my best buddy, and on occasion I felt like beating the crap out of him, but I didn't kill him.
Bak, Kinsey tam olarak benim en iyi arkadaşım değil, ve bazı durumlarda ağzını burnunu kırmak istedim ama onu ben öldürmedim.
Senator Kinsey was no friend of the Stargate Command.
Senatör Kinsey Yıldızgeçidi Komutanlığı'nın dostu değildi.
Senator Kinsey was working for me.
Senatör Kinsey benim için çalışıyordu.
Are we suggesting, then, that this scientist shot Kinsey?
Yani şimdi bu bilimadamının Kinsey'i vurduğunu mu düşünüyoruz?
The rifle used to kill Senator Kinsey was not one you pick up at your local store.
Senatör Kinsey'i öldürmek için kullanılan silahı öyle yerel dükkanlardan satın alamazsınız.
Kinsey was gonna bring them down, so they had him killed.
Kinsey onları yok edecekti, bu nedenle onu öldürdüler.
The man who shot Kinsey was using a piece of alien technology.
Kinsey'i vuran adam bir uzaylı teknolojisi kullanıyordu.
It was a perfect plan to get rid of Kinsey and the colonel.
Bu Albay ve Kinsey'den kurtulmak için mükemmel bir plandı.
Kinsey wanted to shut down the Stargate programme, so it was covered up by presidential order.
Kinsey Yıldızgeçidi programını kapatmak istemişti ve bu nedenle başkanlık emriyle üstü örtülmüştü.
Senator Kinsey's not dead.
Senatör Kinsey ölmemiş.
- Kinsey's dead.
- Kinsey öldü.
Besides, now that Kinsey's dead, we have other options.
Ayrıca, şimdi Kinsey öldüğüne göre, başka seçeneklerimiz var.
What do you want, Kinsey?
Ne istiyorsun, Kinsey?
Senator Kinsey?
Senator Kinsey? !