Kiss her traducir turco
2,171 traducción paralela
" l know that woman wants me to kiss her goodbye, but I'll fix her.
" Biliyorum benden güle güle öpücüğü istiyor, ama onu yola getireceğim.
" l won't kiss her, and she'll be sorry.
" Onu öpmeyeceğim ve o da üzülecek.
" l won't kiss her goodbye for nothing in this world,
" Dünyayı da verseler, onu öpmeyeceğim,
In fact, if you kiss her you can taste every man in town.
Aslında, onu öptüğünde kasabadaki her adamın tadını alabilirsin.
"And kiss her lips and take her hands"
"Ellerine sarılıp, dudaklarını öpecek..."
I kissed her, Phil, but if you kiss her too, I won't feel bad anymore.
Onu öptüm, Phil, ama eğer onu sen de öpersen, artık kötü hissetmeyeceğim.
Go ahead, kiss her ass.
Git de onun kıçını öp bari.
Okay, so then I look at the stick and I kiss her.
Peki, çubuğa bakıyorum sonra da öpüyorum.
You're gonna take her, and you're gonna kiss her, with tongue... and then I want you to reach down, and then I want you to finger-fuck her, and give her the best fucking orgasm ever.
Onu alıyorsun ve onu öpüyorsun. Dilinle! Sonra aşağıya inmeni istiyorum.
Kiss her!
Öp onu!
What if she wants you to kiss her?
Peki ya senden öpmeni isterse?
Well, then I guess I'm just gonna have to kiss her.
O zaman onu öpmek zorunda kalacağım.
Kiss her on the mouth like you mean it.
Dudaklarından öpeceksin, adam gibi öp.
- Kiss her.
- Öp onu.
- Kiss her!
- Öp onu!
What if she wants me to kiss her goodnight?
Ya iyi geceler öpücüğü isterse?
I won't be able to do anything, except kiss her madly... all over every part of her face, swoop her into my arms, and run screaming away. "
"Yüzünün her kısmını delice öpmekten başka bir şey yapamam." "Onu kollarıma yatırır ve çığlık atarak kaçarım."
- Yes. Kiss her.
- Öp onu.
Brother.. - Not me. Kiss her.
Beni değil, onu öp!
And her parents there are never gonna be able to kiss her again, watch how her life unfolds.
Orada oturan ailesi kızlarını bir daha öpemeyecek ve onun geleceğine şahit olamayacak.
And I tried to kiss her. I'd been talking for 30 minutes.
Onu öpmeye çalıştım, yarım saat boyunca konuştuk.
Tried to kiss her. She fucking disappeared.
Kızı öptüm, sonra birden kayboldu.
Demon bitch is a deal-breaker. You kiss her goodbye, we can go right now.
Ona elveda de hemen gidelim.
Yeah, well- - when it comes to Kelly- - see, my other friends, they were too immature to get this, but... I want to French kiss her.
Evet, şey - Kelly konusuna gelirsek - anlıyor musun, arkadaşlarım bu konuda çok toy kalıyorlar, ama... onunla Fransız öpüşmesi yapmak istiyorum.
I don't believe you! I have a right to kiss her, if she chooses, and you have no right to object.
Onu öpme hakkım var, tabii o isterse, buna itiraz hakkın yok
What happened, you forget to kiss her ass before you left?
Ne oldu ki? Çıkmadan önce onun poposunu öpmeyi mi unuttun yoksa?
Get back in there and kiss her.
İçeri git ve onu öp.
Just go right in and kiss her.
Şimdi git ve öp onu.
Thinking about seeing him and... thinking about... him getting to hold her and getting to kiss her.
Onunla çıktığını düşününce... onun Holly'e... sarıldığını ve onu öptüğünü düşününce.. Tanrım!
When I introduce you, I want you to kiss her full on the lips for three seconds.
Seni onunla tanıştırdığımda, dudaklarından üç saniye boyunca onu öpmeni istiyorum.
You didn't kiss her?
Onu öpmedin mi?
Sorry to break your british reserve, but we always kiss in Jordan.
İngilizler için stokladığınız malları heba ettiğim üzgünüm ama biz Ürdün'de her zaman öpücük dağıtırız.
Oh Cara, I'm so shy around you. If you would only kiss me, my rich and meaningless life would somehow be saved.
Oh Cara, Sana karşı çok utangacım. bana sadece bir öpücük verirsen, benim zengin ve anlamsız hayatımı her nasılsa kazanmış olursun
We still need 30 pledges by October 15th, or we can just kiss it all goodbye.
Hala 15 Ekim'e kadar 30 üye bulmamız lazım yoksa her şeye veda edebiliriz.
"Bathed in rays of golden sunlight, our heroes sealed their reunion with a kiss of timeless passion, their love deeper and truer than ever."
"Güneşin altın ışınlarında yüzen " kahramanlarımız tekrar birleşmelerini, ebedi bir tutkuyla dolu bir öpücükle tamamladı. "Sevgileri her zamankinden derinlere ulaştı."
The satellite of love. Throws a kiss into up every night y... she receives from the Moon.
Her gece ona bir öpücük yolluyorum... o da bunu ay vasıtasıyla alıyor.
Do not waste your breath tellin'me what I already know about our tax-cutting, dump-it-on-the-counties, ass-kiss-every-business-interest governor.
Zaten bildiğim şeyleri anlatarak nefesini boşa tüketme, vergi kesintileri ilçe işlerini sallamama, valiyle yapılan her işte yalakalık yapma.
Do you know that he used to... kiss me right here... to wake me up in the morning...
Beni her sabah... buradan öperek... kaldırdığını biliyor muydun?
Give her a kiss.
Benim için öpersin.
And you're gonna look at her with passion and then you... Don't worry, I won't kiss you.
Sonra ona tutkuyla bakıyorsun sonra - Endişelenme, öpmeyeceğim.
You start putting labels on it, that's like the kiss of death.
Her şeye etiket koymaya başlarsak bu sonun başlangıcı olur.
How about I kiss you so hard, every time you think about it you'll have to change your underwear?
Seni, bunu düşündüğün her defasında iç çamaşırını... değiştirmek zorunda bırakacak şekilde öpsem, ne dersin?
Give her a kiss!
Öp onu hadi!
Give her a real kiss!
Doğru dürüst öpsene şu kızı!
I want her to French-kiss my dick so bad.
Benimkine şöyle esaslı bir Fransız öpücüğü verse keşke.
Don't you usually kiss Reese when you call her back like this?
Böyle geri çağırdığında genellikle Reese'i öpmez miydin sen?
I wish my ex-wife would come to my funeral so I could tell her to kiss my ass.
Keşke ben de kendi cenazemde olsam da eski karıma kıçımı yemesini söylesem.
Don't think about her and kiss me.
Onu düşünmeden öp beni.
A welcome home kiss from her, he'll forget why he's upset.
Bir hoş geldin öpücüğünden sonra neye kızdığını bile unutur.
ALL THOSE FIRSTS- - THE KISS, THE SMELL OF HER HAIR- -
Tüm o ilkler- - ilk öpücük, saçlarının kokusu-
Let her kiss you again, then sue her.
Seni yeniden öpmesini sağla sonra da ona dava aç.
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
hernandez 57
here you go 5858
heroes 83
hero 275
heroine 19
hers 94
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
hernandez 57
here you go 5858
heroes 83
hero 275
heroine 19
hers 94
here we go again 374
herring 17
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313
herring 17
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313