Klingons traducir turco
688 traducción paralela
We are to "proceed to Organia and take whatever steps are necessary to prevent the Klingons from using it as a base."
Organia'ya giderek, Klingonların orayı bir merkez olarak kullanmalarını önlemeliyiz.
Denying Organia to the Klingons.
Klingonları Organia'ya sokmamak.
Gentlemen, my government has informed me that the Klingons are expected to move against your planet with the objective of making it a base of operation against the Federation.
Beyler, hükûmetim, Klingonların gezegeninize saldırmasını bekliyor. Burayı, Federasyon'a karşı bir operasyon merkezi yapma gayesindeler.
You have none with the Klingons.
Klingonlarlaysa yok.
I assure you that if you don't take action to prevent it, the Klingons will move against you just as surely as your sun rises.
Korumak için harekete geçmezseniz, Klingonlar saldıracaklardır.
Gentlemen. I have seen what the Klingons do to planets like yours.
Beyler Klingonların, sizinki gibi gezegenlere ne yaptıklarını gördüm.
Harmless to the Klingons.
Klingonlara zarar vermeyen türden.
And if I know the Klingons, you'll be learning it the hard way.
Klingonları tanıyorsam, zor yoldan öğreneceksiniz.
We Klingons have a reputation for ruthlessness.
Biz Klingonlar zalimliğimizle tanınırız.
We'll receive no help from the Organians. But sooner or later, they're gonna start resenting how the Klingons run things. Maybe.
- Organialılardan destek yok.
If we could prove to them they could do something to strike back, to keep the Klingons off balance.
Ama eninde sonunda onlar da Klingonlara kızmaya başlarlar. Nasıl saldırılacağını, onların dengesini nasıl bozacaklarını gösterirsek...
I'm certain the Klingons will provide whatever is necessary.
Klingonların ne gerekirse sağlayacaklarından eminim.
We may not be able to destroy the Klingons, but we can tie them up.
Klingonları yok edemeyebiliriz ama işlerini bozabiliriz.
It's a very large universe, commander. Full of people who don't like the Klingons.
Çok geniş bir evren, Klingonları sevmeyen insanlarla dolu.
A game we Klingons play to win.
Klingonların kazanmak için oynadığı bir oyun.
Six hours, 43 minutes. If the Klingons are punctual.
Dakiklerse, altı saat 43 dakika.
Waiting for the Klingons to post a reward so you can turn us in again and collect it?
Ödülü almayı mı bekliyorsun?
We have legitimate grievances against the Klingons.
Klingonlarla savaşmak için nedenimiz var.
It is true that in the future, you and the Klingons will become fast friends. - You will work together.
Gelecekte Klingonlar ve siz dost olacaksınız.
Scotty, you're in command. Bear in mind that the Klingons have been sighted in this sector.
Unutma burada Klingonlar görülmüştü.
Or is it your policy to kill Klingons on sight?
Yoksa Klingonları görür görmez öldürmek sizin âdetiniz mi?
Does Maab know that the Klingons are our sworn enemies by their own words?
Maab, Klingonların bizim ezeli düşmanlarımız olduğunu biliyor mu?
We Klingons believe as you do. The sick should die.
Biz Klingonlulara göre de hastalar ölmeli.
This differs us from the Klingons.
Bu bizi Klingonlulardan ayırıyor.
Let the Klingons and the Earthmen offer us amusement.
Bırakın Klingonlular ve Dünyalılar bize eğlence sunsunlar.
What about the Klingons?
Klingonlar peki?
And unfortunately, though the Klingons are brutal and aggressive, they are most efficient.
Ve Klingonlar acımasız ve saldırgan olduklarından, en verimli de onlar.
We can only assume the Klingons have attacked the station.
Klingonların saldırdığını farz ettik.
Nevertheless, captain, the Klingons would not enjoy seeing us successfully develop Sherman's Planet.
Ama, Klingonlar, Sherman Gezegeni'ni geliştirmemizden hoşlanmayacak.
I don't think the Klingons are planning to attack us.
- Saldırmayı plânladıklarını sanmıyorum.
Captain, we Klingons are not as luxury-minded as you Earthers.
- Kaptan. Biz Klingon'lar siz Dünyalılar gibi lüks düşkünü değilizdir.
Kirk, this station is swarming with Klingons.
Kirk, istasyon Klingonlular tarafından sarılıyor.
I was not aware, Mr. Baris, that 12 Klingons constitutes a swarm.
12 Klingonun bir küme ettiğini bilmiyordum.
I have guards around the Klingons.
Klingonların çevresinde görevlilerim var.
Let me guess, the Klingons.
- Tahmin edeyim. Klingonlar.
- Avoid trouble with the Klingons.
Klingonlarla sorundan sakının.
Well, captain, Klingons called you a tin-plated, overbearing, swaggering dictator
Peki, Kaptan. Klingonlar senin hakkında teneke kaplı, kendini tanrı sanan aşırı bir diktatör.
- Yes, sir. And after they said all this, that's when you hit the Klingons?
Ve onlar tüm bunları söyledikten sonra sen onlara vurdun.
You hit the Klingons because they insulted the Enterprise, not because they?
Sen Klingonlulara Enterprise'a hakaret ettiler diye vurdun, yani şey dedikleri için değil...
Well, captain, I checked his ship's log and it seems that he was within the Klingons'sphere of influence less than four months ago.
- Gemisinin seyir defterini kontrol ettim. Dört ay önce Klingon etki sahasının içinde bulunmuş.
- Klingons.
- Klingonlar.
They don't like Klingons.
Klingonlardan hoşlanmıyorlar.
- I gave them to the Klingons, sir.
- Onları Klingonlulara verdim, efendim.
- You gave them to the Klingons?
- Klingonlulara mı verdin?
We're holding the planet between us and the Klingons.
Aramızda gezegen var.
And if it were the Klingons behind it, why not give them breechloaders?
Klingonlar onlara kuyruktan dolma silah vermişler.
There are Klingons here.
Burada Klingonlar var.
But if the Klingons are breaking the treaty it could be interstellar war.
Klingonlar anlaşmayı bozuyorsa... yıldızlararası savaş çıkabilir.
If we find the Klingons have helped the villagers, - there's certainly something we can do.
Klingonların köylülere yardım ettiğini öğrenirsek, yapabileceğimiz bir şey var.
The Klingons are a military dictatorship.
Askeri bir diktatörlüktür.
Well, the Klingons...
Eee, Klingon, efendim... Bu kayıtların dışında mı?