Kombucha traducir turco
43 traducción paralela
They made a fortune off ginseng and kombucha drinks.
Ginseng ve kombucha içkilerinden bir servet yapmışlar.
Some kombucha, Miss Blair?
Kombu çayı ister misiniz, Bayan Blair?
The only thing I found in the refrigerator was this unopened kombucha I can't believe they left it behind
Buzdolabında bulduğum tek şey, açılmamış bir "kombucha". Bunu bıraktıklarına inanamıyorum.
Only kombucha, you know?
Ben Sadece kombucha çayı, bilirsin?
Yay! Okay, the caterers are going to be doing kombucha cocktails.
Catering Şirketi kombucha kokteyli hazırlayacak.
And I'm not going to let you peck away at my faith, so... if you'll excuse me I'm going to go get a kombucha cocktail.
İnancımı gagalamanıza izin vermeyeceğim. Şimdi, izninizle, bir kombucha kokteyli alacağım.
Did you know kombucha is a tea fermented from a mass of yeast and bacteria?
Kombuchanın, bira mayası ve bakterilerden mayalanarak yapılan bir çay olduğunu biliyor musun?
And by the way, kombucha is made of bacteria and yeast.
Bu arada kombucha maya ve bakterilerden yapılıyor.
I just brewed up a batch of some pomegranate kombucha.
Biraz nar çayı kaynatıp demledim sana.
Honey, drink the kombucha tea, it settles the soul.
Tatlım, kombucha çayını iç, ruhunu sakinleştirir.
Screw the kombucha.
Kombucha'yı boş ver.
And then I got you some kombucha'cause I know you like that stuff.
Sevdiğini bildiğinden çay aldım sana.
Please tell me you're not armed with a story about your summer abroad or a kombucha-making class.
Lütfen bana yurtdışı yaz hikayelerinin ya da.. .. kombucho yapma anılarının olmadığını söyle.
This Kombucha stuff tastes like a sparkling vinaigrette.
Bununda tadı nar ekşisi gibi.
Having a little cayenne kombucha?
Cayenne kombucha mı içiyordun?
Kombucha?
Kombuça çayı?
Do you like kombucha?
Kombucha sever misin?
We did pinkberry, dippin'dots, kale, quinoa, Kombucha...
Pinkberry, dippin'dots, lahana, kinoa, Kamboçya yaptık...
Jon's spearheading a campaign to bridge the gaps of gentrification in Brooklyn through mass Kombucha brewing.
Jon, Kombu çayı demlenmesi ile Brooklyn'deki burjuvalaştırma arasında köprü kurma kampanyasına öncülük ediyor.
- Babe, look, kombucha for two.
- Bebeğim, bak iki kişilik kombucha.
What exactly is kombucha?
Kombucha da ne?
Won't stay long, just wanted to bring you these cups of celebratory kombucha.
Uzun süre kalmayacağız, size bunu getirmek istedik. Bunlar kutlama Kombucha bardakları
All I saw was the Kombucha Mother.
Sadece Kombucha Mother'ı görebildim.
- Once you finally shove off, I want to turn the dumbwaiter into a fermentation station, so I can brew my own ginger kombucha for my doula class.
Hazır sen gidecekken, servis kapısını mayalama merkezine dönüştürmek istiyorum. Böylece doğum destek sınıfım için kendi kombu çayımı mayalayabilirim.
I'm gonna have to stop what I'm doing to not only fix your dumbwaiter, but also build your stupid kombucha closet so you don't do any more damage.
Yaptığım işe ara vermem lazım ki senin servis kapını tamir edeyim. Bir de aptal kombu çayı dolabını yapayım ki etrafa zarar vermeyesin. Hayır, hayır.
Yeah, I'm sure it was all Kombucha and Kumbaya.
Evet eminim her şey Kombucha ve Kumbaya gibidir.
Do you want some kombucha?
Kombu çayı ister misin?
I ordered a kombucha, which I did not realize contained alcohol.
Kombu çayı sipariş etmiştim ama alkol içerdiğinin farkında bile değildim.
We also brew our own kombucha, keep bees. Hmm. Keeping it real.
Ayrıca kendi kombuçamızı yetiştirip, kendi arılarımızı kullanıyoruz.
I got you some Kombucha.
Sana biraz Kombucha aldım.
- Do you want Kombucha?
- Kombu çayı ister misin?
It's kombucha, japanese fermented tea.
Mayalanmış Japon çayı Kombu.
Kombucha?
- Kombu çayı?
We also brew our own kombucha, keep bees.
Ayrıca kendi kombuçamızı yetiştirip, kendi arılarımızı kullanıyoruz.
And, you know, I'm all for solar panels and making your own kombucha, but this guy took it to the extreme.
Ben de güneş panellerinden ve kendi çayını yapmandan yanayım, ama bu adam işi abartmış.
- Can I get a kombucha, please?
- Kombu çayı alabilir miyim lütfen?
Kombucha next to the keyboard, please.
Kombu çayını bilgisayarın yanına koy lütfen.
That kombucha you're drinking, it's heavily caffeinated.
İçtiğin kombu çayında yüksek miktarda kafein var.
Water or kombucha?
Su ya da kombu çayı?
Would you like some Kombucha Kimchi Mini Tacos instead?
Onun yerine Kombuça * kimçi * mini tacolarından * ister misiniz?
Kombucha can wait.
Kombucha bekleyebilir.
You can try my kombucha, it's home-made.
Kombu çayımı deneyebilirsin, ev yapımı.