Koza traducir turco
310 traducción paralela
It is probably being concealed on the outside of a phased cocoon.
İçerisinde korumalı bir koza taşıyor olması mümkün.
Not "pot". "Pod".
"Kase" değil. "Koza"
Then we'll go to a hotel and we'll be just as comfortable as two peas in a po-d.
.. sonra bir hotele gideriz, ve keyfimize bakarız, iki bezelye gibi bir koza-da.
- But you haven't got the right ammunition.
- Ama sen doğru koza sahip değilsin.
Seiko, 15O more gallons to the Naval Officers'Club, Big Koza.
Big Koza Bahriye Gazinosu'na 15O galon daha.
Cocoon's away.
Koza ayrıldı.
But its skin is more like a chrysalis.
Ama bedeni daha çok koza gibi.
It mainly feeds on Zabon ( pomelo ) as it hatches from egg to larva, changes from larva to chrysalis and transforms into a butterfly.
Yumurtadan çıkan tırtıl genellikle pomelo ile beslenir. Tırtıl koza örer ve kelebek olur.
Who gaveyou permission to hold a cocoon market? .
Koza Pazarı kurma yetkisini size kim verdi?
Starting thisyear, I control the cocoon market.
Bu yıl başlayan, Koza pazarı benim kontrolüm altında.
You abandoned us and went away, but we the living, we wrapped you in a cocoon so in your new world you would burst out like a butterfly.
Sen bizi terk edip gittin ama biz yaşayanlar seni bir koza gibi sarmaladık ki kozanın içinden bir kelebek gibi çıkıp yeni dünyana uçup gidebilesin. ( Gürcüce tekrar )
It's revolutionary in concept, really, because they won't be offices so much as living modules, almost cocoons where a man can coordinate his activities outside the context of mere business.
Ofisten ziyade yaşam modülleri olacak. Basit iş kapsamı ötesinde insanların etkinliklerini koordine ettikleri bir koza gibi!
It spins a thread, thinking itself to be safe.
Güvende olacağını sanarak koza örer.
It has spun a tomb.
Oysa koza onun mezarıdır.
'But instead of dying, they enter a chrysalis stage,'to emerge rejuvenated -'physically perfect, mentally clean.
Ama ölmek yerine, bir koza evresine girerler, oradan yenilenerek, fiziksel olarak kusursuz, zihnen de temiz çıkarlar.
Are they all in this chrysalis stage of existence?
Hepsi de koza evresinde mi?
'He is entering the chrysalis.'
Koza evresine giriyor.
Those are the chambers containing your masters in chrysalis form?
O odalar, koza halindeki efendilerinin odaları. Doğru mu?
Those aren't nests but cocoons.
Onlar yuva değil koza.
The key to Silkworm Skill is to destroy and then revive
İpek böceğinde ustalaşmanın yolu.... bir koza içerisinde yenilenmekten geçiyor
This is a cocoon, and inside he's going through changes.
Bu bir koza, kozanın içinde hayvan değişim geçiriyor.
Your body seizes up, you appear dead, but it is really a state of incubation.
Vücudun buruşur, ölü görünürsün, aslında bu koza halidir.
- Cocoons?
- Koza mı?
We're gonna watch Cocoon.
Koza'yı seyredeceğiz.
So here we go with Cocoon.
O zaman Koza'da anlaştık.
Cocoon II, The Return.
Koza II, Dönüş.
White, cocooned, pulsating, about the size of a softball.
Beyaz, koza halinde.Yaklaşık olarak bir voleybol topu kadar.
If it weren't for this fragile cocoon our beautiful planet would be as dry and lifeless as our nearest neighbors in the solar system.
Bu narin koza olmasaydı güzel gezegenimiz güneş sistemindeki en yakın komşularımız gibi cansız ve çorak olurdu.
Bribes, to call a spade a spade.
Rüşvet, koza koz.
They probably made their cocoons by now.
Şimdiye kadar koza olmuşlardır.
If they eat after midnight, they form cocoons...
Gece yarısından sonra yemek yerlerse koza...
They're furry, then they have cocoons.
İlk önce tüylüler, sonra koza oluyorlar.
They eat, then cocoon.
Yemek yedikten sonra koza oluyorlar.
You're going into a cocoon, you wanna eat first.
Koza olacaksan yemek yemelisin.
A chrysalis.
Bir koza.
- Cocoon?
- Koza mı?
A cocoon?
Koza mı?
Can they build a cocoon?
Onlar bir koza yapabilirler mi?
If that is a cocoon...
- Koza ise tamamen büyümüş olmalı.
I mean, there was no caterpillar there was no cocoon there was no struggle to break free in the spring.
Yani hiç tırtıl göremedim hiç koza da yoktu baharda özgürlüğe uçabilmek için çabalayan kimse de yoktu.
There was three big sacks or bags in that one we saw split open, huh, Earl?
İçi yarılmış olanın yanında üç büyük koza vardı. Değil mi Earl?
Will you come? Please, come to us! When will the spring come?
Zira Klamm'ın sevgilisini baştan çıkarmakla paha biçilmez bir koza sahip olduğunu düşünmekte...
Spins a cocoon, magically, and makes everything seem as if the world doesn't matter.
Bir koza örüyor. Büyü gibi. Ve dünya umurunda değilmiş gibi hissettiriyor.
A cocoon which turns them into adults.
Onları yetişkin yapacak bir Koza.
I wasn't even sure I could be a pod person but now I'm enjoying it because you made the aliens come alive.
Ben koza insanı canlandırabileceğim konusunda şüpheliydim ama artık bu işi zevkle yapıyorum çünkü siz uzaylılara can verdiniz.
Keith, whenever you kill a pod person, another one takes its place!
Keith, ne zaman bir koza insanı öldürürsen, yeni bir tanesi onun yerine geçer!
Pod people are all over the place!
Koza insanlar heryerde!
His name's Stephen Petrov.
"KOZA" Adı Stephen Petrov.
- It's a cocoon, I think.
Ne anlama geldiğini bilmiyorum. - Bir tür koza galiba.
"Chrysalis."
"Koza."
They only found one cocoon.
Sadece bir koza buldular.