Kraker traducir turco
1,071 traducción paralela
Boy, a classy place like this, you'd think they'd have pretzels on the table.
Böyle şık bir yerde, masada kraker olacağını düşünürsün.
- Diane, get some pretzels.
- Diane, bize kraker getirsene.
Pretzels.
Kraker.
And some pretzels I'm hungry
Birazda çubuk kraker olsun, acıktım!
And some pretzels
Ve birazda çubuk kraker
- The way you eat pretzels.
- Evet. Kraker yeme şeklin.
- That's right.
- Evet. kraker!
Chivas rocks and pretzels.
Buzlu Chivas ve kraker.
Some booze, a lot of pretzels, some munchies, get a lot of people together.
Biraz içki, bir sürü kraker, karışık cips ve bir sürü insanı bir araya getirmeliyiz.
Well, maybe there's some pretzels in the bar car.
Şey, belki bar vagonunda biraz kraker falan vardır.
Would you like a soda cracker with your soup?
Çorbanızın yanına kraker ister misiniz?
I had the chance to get in on the ground floor... with the hot pretzel thing.
Tabii ki sıcak çubuk kraker işine... baştan giriş şansım vardı.
Pretty fancy for the bottom of a Cracker Jack box.
Kraker kutusu için fazla şık.
Want a pretzel?
Tuzlu kraker ister misin?
It's just some cracker university.
Bu sadece bir kraker üniversitesi, bilirsin.
- Bring some more pretzels, too.
- Carla, biraz daha çubuk kraker de getir!
I need apples, raisins, cinnamon, currants, lemons crackers, sugar, oranges, nutmeg, flour, salt, pepper cloves, eggs, and some candy for the children.
Elma, üzüm, tarçın, kuşüzümü, limon... kraker, şeker, portakal, hindistancevizi, un, tuz, biber... karanfil, yumurta ve çocuklar için şekerleme istiyorum.
There's pretzels.
Kraker de var.
Olives, crackers, pâté, what else?
Zeytin, kraker, ezme. Başka?
It's like death eating a cracker, isn't it?
Kraker yiyen ölüm gibi, değil mi?
How about a pretzel to wash it down?
Çubuk kraker de ister misin yanına iyi gider?
I found it in a Cracker Jack box
Onu bir kraker kutusunda bulmuştum.
No crackers, Gromit!
Kraker yok, Gromit!
Cracker.
Kraker.
Just don't call me cracker.
Bana kraker deme yeter.
- Bavarian Dutch-style pretzels.
- Alman-Hollanda usulü kraker.
Cheese and crackers, that's it?
Peynir ve kraker! Hepsi bu mu?
When I mentioned a snack, I was thinking more along the lines of a cheese-and-crackers kind of thing.
Yiyecek bir şey dediğimde peynir ve kraker gibi bir şeyler demek istemiştim.
POLLY WANT A CRACKER.
Polly kraker istiyor.
IT DON'T SAY POLLY WANT A CRACKER.
"Polly kraker istiyor" diyemez.
HAVE AN ANIMAL CRACKER.
Hayvanlı kraker ye.
You know, spitting Cracker Jacks while you shout instructions.
Ağzından kraker saçarak talimat haykırman.
- I'll just take the beef jerky, OK?
- Sadece bir kraker alıyorum, tamam mı?
I also have some saltines and some apple butter.
Kraker ve elma marmeladım da var.
- Want some pretzels?
- Çubuk kraker ister misiniz?
Want a cracker?
Kraker ister misin?
Do you want a cracker?
Bir kraker ister misin?
Some cheese and crackers?
Peynirle kraker ister misin?
Since you work for Pretzels'N'Cheese, I'll give you a shot. Excellent!
"Kraker ve Peynir" de çalıştığınız için size bir fırsat vereceğim.
We also have apple turnovers, crackers, croissants and fritters.
Ayrıca elmalı turta, kraker, kruvasan ve börek çeşitleri var.
Cheese and crackers!
Peynir ve kraker!
You want some crackers?
Kraker mi istiyorsun?
You can have anything you want, and you want some crackers.
İstediğin her ne ise onu alabilirsin ve sen kraker istiyorsun.
Do you know anything about this pretzel guy?
Bu kraker adam ile ilgili ne biliyorsunuz ki?
A pretzel?
Bir kraker mi?
Have a cracker, pretty Polly.
Al sana kraker, cici Polly.
Puppet ruler want a cracker?
Kukla hükümdar kraker ister mi?
I'll take a bag of pretzels if you got it.
- Bir paket de tuzlu kraker alayım eğer varsa.
- Pretzels?
- Kraker mi?
- Crackers?
- Kraker mi?
- Crackers.
- Kraker.