Krispy traducir turco
106 traducción paralela
I figured your stove was out, so I stopped by the Krispy Kreme.
Sobanız sönmüştür diye düşündüm. Bu yüzden Krispy Kreme'e uğradım.
- Krispy Kreme, something?
Crispy Cremes ya da başka bir yer?
This is the biggest Rice Krispy square I've ever seen.
Bu gördüğüm en büyük Rice Krispy.
Someone's taken a bite out of the big Rice Krispy square! Someone's taken a bite out of the big Rice Krispy square!
Rice Krispy'den birisi büyük bir ısırık almış.
I'd make her Rice Krispy squares.
Ona pirinçli krakerler verirdim.
You've gotta give me the part of Krispy the Clown!
Palyaço Krispy rolünü bana vermelisiniz.
Krispy the Clown has been cast.
Palyaço Krispy rolü boş değil.
£ Hey, Krispy Kreme.
- Selam, gevrek krema.
I even ate a Rice Krispy reat.
Pirinç gevreği bile yedim.
She only came over here because somebody made one too many pit stops at Krispy Kreme this summer.
Bu yaz Krispy Kreme'de çok mola verildiği kızın yolu buraya düştü.
- Bite my ass, Krispy Kreme.
- Kıçımı ye, şişko.
If I'm lucky, I can break out of here in time for a shot at the first rack at the Krispy Kreme.
Şansım varsa Krispy Creme'deki ilk parti çöreklere yetişebilirim.
It's two-for-one Tuesday at Krispy Kreme.
Krispy Kreme'de salıları bir alana bir bedava.
I was at Krispy Kreme, picking up a twelve-pack.
Dün Krispy Kreme'den 12'lik bir paket alıyordum.
It always wants to go to Krispy Kreme?
Hep Crispy Creme'e mi gitmek istiyor?
And I'll bring the Krispy Kremes!
Krispy Kremes getir!
But if it's all pit stops at Krispy Kreme, I'm pulling the plug and you're out of a job.
Program kötü olursa yayından kaldırılır... -... ve işinden olursun.
Can't go near it cos there's a Krispy Kreme next door.
En iyi "Kilo Takipçileri" toplantısı 23. Cadde'de yapılandır. Yaklaşamazsın bile çünkü yanında "Kremalı Gevrek" var.
Can I get a Krispy Kreme and... a knife?
Bakar mısınız? Bir çörek ve bıçak alabilir miyiz?
The bad news was that from then on, Miranda had to go downtown to the notorious Weight Watchers next to the Krispy Kreme, where she wouldn't bump into Tom.
İşin kötüsü, Tom'la karşılaşmamak için Miranda'mn artık,.. ... Kilo Takipçileri toplantılarına "Kremalı Gevrek" in yanındaki binada gitmeye başlamasıydı.
Good morrhirhg. Welcome to Krispy Kreme May I take yourorder?
- günaydın. hoş geldiniz. siparişiniz?
I lost 47 pounds on the Krispy Kreme diet.
- Çörek diyetiyle 20 kg. Verdim.
Boy, a Krispy Kreme would really clean up down here.
Vay canına! Burada iyi bir iş çıkarmışlar.
"Ain't we going to Cancun next week? Get rid of that baby!"
Krispy Kreme'in donutlarının iyi olduğunu biliyoruz.
" You wanted me dead, huh, bitch?
Krispy Kreme - Size alet emdirtecek kadar iyi.
Krispy Kreme, Kracky Kreme. That's how good Krispy Kreme doughnuts are.
Zenginlikten bahsetmiyorum, varlıktan bahsediyorum.
Krispy Kreme doughnuts are so good, if I told you they had crack in it, you'd go, " I knew something was up.
Yanlış anlaşılmasın, siyah veya esmer adamların... varlık sahibi olamamalarının tek nedeni, beyaz adamlar değil.
SHE DOES THIS WITH KRISPY KREME, TOO.
Krispy Kreme görünce de aynı şeyi yapıyor.
I'm trying not to eat the crispy creams!
Krispy Kremes yememeye çalışıyorum.
I mean, I still always think about acting out, but... now, when I get in the car and take a drive, instead of picking up a hooker,
Her zaman harekete geçmeyi düşünüyorum. Ama arabaya binince fahişe almak yerine, Krispy Kreme'e gidiyorum.
so, now, I'm addicted to krispy kreme.
Şu anda Krispy Kreme'e bağımlıyım.
You made sure they were Krispy Kremes, right?
Krispy Kremes olduklarından eminsin, değil mi?
I want a Shrek Slurpee, Bernard, and some Krispy Kreme.
"Shrek Slurpee" istiyorum, Bernard. Ve birazda "Krispee Kreme".
The Krispy Kreme truck that got in a wreck on Eighth Avenue.
Sekizinci Cadde'de devrilen Krispy Kreme kamyonetinden.
There was this Krispy Kreme truck that overturned on Eighth Avenue.
Sekizinci Cadde'de Krispy Kreme kamyoneti devrilmişti de.
Yeah, you know, if she mistook the place for, what, a Krispy Kreme joint?
Tabii, eğer bir gün taze kremanın yerini karıştırırsa.
Are you down for some Krispy Kreme?
Bir şeyler yemek ister misin?
And, more often than not, you're gonna trade in the shot glass for a dozen Krispy Kremes and start pounding them away with both hands.
Ve, genellikle, bardakları kırmayı söyleyen terapilere gidiyorsunuz ve tüm o şeyleri iki elinizle itiyorsunuz.
Wanted to hit up Krispy Kreme.
Krispy Krem istedi.
You... you, who won't share a Krispy Kreme doughnut.
Sen çöreklerini bile paylaşmazsın.
Much better than those overhyped krispy kremes.
Tanıtımı fazlaca yapılanlardan çok daha iyi.
Krispy Kreme...
Taze kremam?
- And...
Spor salonum ve Krispy Kreme'e uzaklığı aynı.
Burton's no competition
Bence Krispy Kreme spor salonundan daha yakın.
It's equidistant from my gym and Krispy Kreme does it have a view?
Niye bu kadar büyütüyorsun?
I'm guessing it's closer to Krispy Kreme's than the gym
Onu kendimden uzak tutmak için ayda bir para yolluyordum.
"That man got some good hair, it's wavy, it's wavy." The other girlfriend goes, " Why are we talking about this?
Krispy Kreme, "Keş" li Kreme.
And that's how life is decided in America.
Krispy Kreme'in donutları gerçekten iyi, ama şimdi size desem ki üzerine bir miktar kokain de serpiştiriyorlar...
" I'm alive, that's how the fuck I'm doing!
Aslında bu, Krispy Kreme'in yeni sloganı olmalı bence.
That should be the new slogan for Krispy Kreme.
Dünyanın en sikimsonik arabasına bile o parlak jantlardan takarız... ve hiç ama hiç umursamayız.
Krispy Kreme - so good you'll suck a dick.
Hatta imkân olsa, tost makinesine bile takarız o jantlardan.