Kulagina traducir turco
21 traducción paralela
Film editor : V. Kulagina.
Valentina Kulagina, Mikhail Romm
Kulagina is just a Leningrad housewife and grandmother.
Kulagina, Leningrad'da yaşayan bir ev hanımı ve büyükanne.
Those cochlear devises you're wearing? I made a few adjustments.
Kulagina taktigin cihaz var ya, ona birkaç ayarlama yapmistim.
Have you ever heard of Nina Kulagina?
Nina Kulagina'yı duydun mu hiç?
March 10, 1970, Nina Kulagina, with the power of her mind... stopped the beat of a frog's heart.
10 mart 1970'de Nina Kulagina zihin gücüyle bir kurbağanın kalbini durdurdu.
The heart imploded... all because Nina Kulagina wanted the animal dead.
Kalp, sadece Nina Kulagina hayvanın ölmesini istediği için durdu.
From your lips to God's ear, Jack.
Sözlerin dudaklarindan Tanri'nin kulagina ulassin, Jack.
I just took advantage of the situation... to bend your ear about my work at the firm.
Sadece firmadaki çalismalarimin kulagina gelmesi için durumdan yararlandim.
I'll just whisper it in your ear so you won't forget.
Sadece senin kulagina fisilidicam böylelikle unutmazsin
I'll put one in your ear, James... you and your little friend Cassidy.
Kulagina kupe olsun diye soyluyorum, James... sen ve senin o ufak arkadasin Cassidy.
Is it worse than whispering "I'm gonna kill you" in your ear?
Kulagina "Seni öldürecegim" diye fisildamasindan daha mi kötü?
Let me bite whisper
Kulagina fisildayayim...
What did you whisper in Prithviji's ear?
Prithviji'nin kulagina ne fisildadin?
I think in this economy, a quick 16 for two days work... would sound pretty good to Mickey.
Sanirim bu ekonomide, iki günlük isten 16 kazanmak... Mickey'nin kulagina hos gelebilir.
I think we were all secretly hoping to discover the next Nina Kulagina.
Sanırım hepimiz içten içe sıradaki Nina Kulagina'yı keşfetmek istiyorduk.
We had our Nina Kulagina.
Nina Kulagina'mızı bulmuştuk.
The story was that when the KGB learned about Nina Kulagina's ability, they performed a test with a living frog.
Hikayeye göre, KGB, Nina Kulagina'nın kabiliyetini duyduğunda ona canlı bir kurbağa ile bir test uygulamış.
But you don't do it, like... in her ear.
Ama kulagina degil herhalde?
Not in her ear, right?
- Kulagina olmaz, tamam mi?
- It looks like you have water in your ear.
Kulagina su kaçmis gibi.
He bit Holyfield ear.
Isirma Holyfield kulagina dogru! Reaksiyon! Onun kösesinde imha etmek istedigini kendi kösesinde herkes.