Lacy traducir turco
342 traducción paralela
My sister Beatrice and her husband Giles Lacy have invited themselves for lunch.
Kız kardeşim Beatrice ile kocası Giles Lacy kendilerini öğle yemeğine davet ettirdiler.
Mr. de Winter informed me that his sister Mrs. Lacy... and Major Lacy are expected for luncheon.
Bay de Winter, bana, kız kardeşi Bayan Lacy ile vali Lacy'nin öğle yemeğine geleceklerini söylemişti.
- Good morning, Mrs. Lacy.
- Günaydın, Bayan Lacy.
Miss Jessica used to say this is the only way... for a lady to break her fast... in bed, with a lacy cushion to bank her head on.
Bayan Jessica, bir hanımefendinin yatakta kahvaltı yapabilmesinin ancak başını dantelli bir yastığa yaslamasıyla mümkün olduğunu söylerdi.
The bed and the mirror form part of the contents of the private apartments of a Mr Francis Etherington, who died at Marsden Lacy in 1836.
Ayna ve yatak, 1836 yılında, Marsden Lacy'de ölen.. ... Bay Francis Etherington'ın müstakil dairesine ait.
The couple retired to Marsden Lacy where they lived contentedly for a time.
Çift bir süre mutlu mesut yaşadıktan sonra Marsden Lacy'de inzivaya çekildi.
And lacy around the neck with little yellow ribbons... or green or some color.
Küçük sarı kurdelaları ve boynunda dantelleri vardı... veya yeşil ya da başka bir renkti.
Except for Doc Lacy, everybody is scared to death to be near me.
Doktor Lacy hariç, herkes benim yanımda olmaktan ölümüne korkuyor.
Perfume-smelling things, lacy things... things with curly hair.
Parfüm kokan şeyler, dantelli, kıvırcık saçlı şeyler.
I'm Abraham de Lacy
Ben Abraham de Lacy'im.
Abraham de Lacy
Abraham de Lacy
Yeah, Abraham de Lacy
Evet... Abraham de Lacy
Abraham de Lacy, Giuseppe Casey...
Abraham de Lacy Giuseppe Casey...
"Lacy, lilting, eerie."
"Lacy, lilting, eerie."
I'm gonna get you a red, lacy babydoll nightgown.
Sana kırmızı, dantelli, nefis bir gecelik alacağım.
Ladies and gentlemen, my daughter, Lacy Warfield.
Bayanlar ve baylar, kızım Lacy Warfield.
Mr. White, Lacy will be helping you.
Bay White, Lacy size yardım edecek.
- Lacy!
- Lacy!
I'm Mr. Warfield and this is my daughter, Lacy.
Ben Bay Warfield. Bu da kızım Lacy.
Wait, Lacy.
Bekle Lacy.
Listen, Lacy?
Baksana Lacy?
- Hi, Lacy.
- Merhaba Lacy.
Superman, this is Lacy Warfield.
Süpermen, bu Lacy Warfield.
Lacy?
Lacy?
Lacy!
Lacy!
My apologies to Miss Warfield.
Lacy'ye özürlerimi iletirsin.
All I saw was the nightie, that lacy nylon nightie.
Tek gördüğüm geceliğiydi, o dantel, naylon gecelik...
I mean, women don't buy one Lacy bra.
Yani, kadınların sadece bir sutyeni olmaz.
Out shopping for some more of those lacy T-shirts that so drive the men crazy?
Erkekleri deliye çeviren dantelli dar tişörtlerden almak için alışverişe mi çıktı?
Something lacy.
Dantelli bir şey.
Lacy underwear? A black teddy?
Dantelli iç çamaşırı?
" I effuse my flesh in eddies and drift it in lacy jags.
Etimi girdaplara döküp, ince ince savuruyorum.
Let's see something feminine something lacy, something frilly, something pretty.
Mesela... şöyle bir şey... kadınsı... dantelli, süslemeli, hoş bir şey.
The day they replaced my bulletproof vest with a big lacy bra I knew I was one of the guys.
Bir keresinde kurşun geçirmez yeleğimi dantelli kocaman bir sutyenle değiştirmişlerdi. Ve evet ben de onlardan biriydim.
You wearing that little black lacy thing I bought you?
Yoksa sana aldığım o siyah dantelli şeyi mi giyiyorsun?
Then explain how a pair of lacy underwear was found in his mouth.
O zaman dantelli bir külotun Bay Schiller'in ağzına nasıl girdiğini açıklayın.
Give me a few seconds with Lacy here.
Sadece burayla ilgilenmem için birkaç dakika ver.
- Wasn't there a party at Lacy's?
- Lacylerde parti yok muydu?
With every pulse of the delicate bells plankton-rich water is drawn into their lacy throats and pushed out again, leaving behind copepods stuck to the membranes.
Hassas basini her cekisiyle birlikte plankton zengini su, bogazinin icine cekilir ve yeniden disari itilir, kopepodlar zarlara takili kalir.
It's lacy...
- -
bodices embroidered with fleur-de-lys... Mercedes'lacy dress...
Süsen çiçeğiyle işlenmiş korseler, dantelli elbiseler...
- Pastor Lacy, we must run to our lines.
- Peder Lacy, cepheye koşmamız gerek.
Find Reverend Lacy for me.
Bana Peder Lacy'yi bulun.
This is my chaplain, the Reverend Tucker Lacy.
Efendim, bu benim rahibim. Peder Tucker Lacy.
Please go at once, Mr. Lacy.
Lütfen oraya gidin Bay Lacy.
No, she's making him a waffle in lacy lingerie. So what are you saying?
Hayır, dantelli iç çamaşırlarıyla gözleme yapıyor.
Got any red, lacy thongs?
Peki kırmızı dantelli ip külot var mı?
That I'm working in a nightclub In a pair of lacy pants
That I'm working in a nightclub In a pair of lacy pants
This isn't Marsden Lacy.
Burası Marsden Lacy değil.
A lacy one?
- Neden eve gidip uyumuyorsun?
Yeah, a white lacy one Really tight Size six
- Bacaklarımı dinlendiriyorum.