Lainey traducir turco
99 traducción paralela
Bon voyage, Lainey.
İyi yolculuklar Lainey.
A Christmas card from Lainey.
Lainey'den gelen bir Noel kartpostalı.
- Oh, Lainey!
- Lainey!
What do you think, Lainey?
Ne diyorsun Lainey?
Lainey?
Lainey?
Perhaps Lainey will shock the world... by pulling out her brilliance... and erudition at the hearings that none of us know she has.
Belki Laine... bizim bilmediğimiz bir şeyleri çıkartır... ve hepimizi hayretler içine düşürebilir.
That's Lainey Hanson getting gang-banged.
Tehlikeye atılan, Laine Hanson.
The truth is, Lainey and I had that one incident. I don't believe we ever saw each other again after that.
Laine ve benim bir olayımız oldu... ve ondan sonra, birbirimizi daha hiç görmedik.
And so you could still hold your head up in front of Lainey.
Kafanı Lainey'nin karşısında dik tutabilmen için.
Lainey, I'm going to finish it.
Lainey, bu filmi bitireceğim.
Lainey, leave the computer, please.
Lainey, o bilgisayarı bırak lütfen.
Lainey, don't you ever wonder where I'm really hiding Simone?
Lainey, Simone'u gerçekten nerede sakladığımı hiç merak etmiyor musun?
Happy birthday, Lainey.
Doğum günün kutlu olsun Lainey.
Yeah - Lainey, what are you getting at?
Evet, Lainey nereye varmak istiyorsun?
But, Lainey... there's no evidence that Simone isn't real.
Ama Lainey. Simone'un gerçek olmadığına dair hiçbir kanıt yok.
- Well, it was Lainey.
- Pekala, bunu Lainey yaptı.
Well, I was thinking... how about you and Simone, moving in with me and Lainey?
Şey, ben düşündüm ki neden Simone'la birlikte Lainey ve benim yanıma yerleşmiyorsunuz?
- What do you think, Lainey?
- Sen ne düşünüyorsun Lainey?
They have private medical insurance... through his wife, Lainey, who teaches at the high school.
- Kendi isteği... Lise öğretmenliği yapan eşi Laney'in üzerinden özel sağlık sigortaları var.
Clay, have, um... have you changed your mind about seeing Lainey?
Clay, Laney'i görmekle ilgili kararını değiştirdin mi?
Lainey misses you.
- Laney seni özlüyor, oğlun da öyle.
Lainey's safe.
Hiç kimseyi incitmedin.
We thought Lainey should hear this too.
Laney'in de bunu duyması gerektiğini düşündük.
Lainey...
Elaine.
Lainey?
Elaine?
Lainey, you have to trust me.
Elaine, bana güvenmek zorundasın.
Lainey, please.
Elaine, lütfen.
Iney? Lainey?
Laney.
Nezbit, officer Lainey has clearly been compromised.
Nezbit, Memur Lainey belli ki ihanet içerisinde.
( Laughs ) ( Laughs ) Lainey! ( Indistinct conversations ) ( Champagne splatters )
Lainey! O sırada, Natalie'nin ilk yatıya kalışında...
But I told Lainey that I would call her, and it's been...
Ama Lainey'ye onu arayacağımı söylemiştim ve...
What about, uh, Lainey?
Lainey'ye ne oldu?
Me and Lainey are kind of in a fight.
Lainey ile ben biraz atıştık.
I mean, it was all Lainey's fault.
Hepsi Lainey'nin suçuydu.
I'm telling you, your friend Lainey Lewis... she is big trouble.
O arkadaşın Lainey Lewis var ya büyük sıkıntı o kız.
I'm studying at Lainey's tonight.
Lainey'lerde ders çalışacağız.
Thanks, Lainey.
Teşekkürler, Lainey.
Okay, Lainey.
Pekala Lainey.
Lainey, you having sex with Matthew Sobvechik is basically the same thing as me telling an Aborigine in the Australian outback that he's about to listen to the Beatles for the first time - and then I play Blues Traveler.
Lainey, senin Matthew Sobvechik'le yatman benim Avustralya çöllerindeki bir Aborjin'e ilk defa Beatles dinleyeceğini söyleyip Blues Traveler çalmamla aynı şey.
So I said to Jack - I said Jack, Lainey and I, we're looking to buy.
He, ben de Jack'e dedim ki... Dedim ki, " Jack, Lainey ve ben satılık arıyoruz.
- Sam- -
- Sam. - Lainey.
You can't get better, Lainey...
İyileşemezsin.
You're not an addict, okay.
Lainey, sen bağımlı değilsin, tamam mı?
Aw come on, Lainey.
Yapma Lainey.
Sorry. It's Lainey.
Pardon, Lainey olacak.
Lainey.
Bu da Blainey.
Lainey - with an L. What's wrong with you.
Lainey. B yok.
Ah, Lainey.
Ah, Lainey.
Clay's obsessed with it. - What thing is that, Lainey?
- Neydi o Laney?
Lainey, would you like a cup of coffee?
- Laney bir fincan kahve ister misin?
Lainey.
- Lainey.