Lampe traducir turco
47 traducción paralela
Lampe, "New York Herald Tribune".
Lampe, "New York Herald Tribune".
Werner Lampe.
Werner Lampe.
Werner Lampe,
Werner Lampe,
Werner Lampe, an old man who cries into his Bible now.
Werner Lampe, şu elinde İncil'le oturup ağlayan yaşlı adam toplama kamplarına gönderdiği her adamın mal varlığını..
The defendant Werner Lampe may address the tribunal.
Tanık Werner Lampe mahkemeye hitap edebilir.
The marshal will produce the defendant Lampe before the tribunal.
Sanık Lampe kararı dinlemek için ayağa kalksın.
Werner Lampe, the tribunal finds you guilty and sentences you to life imprisonment.
Werner Lampe,... mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti.
I need a... lampe de poche.
Bana bir işaret feneri gerekiyor.
Your Honor, the defendants, Howard Lampe and Darla Riggs, conspired to transport and deliver cocaine on a flight from Rio this past July.
Sayın Yargıç, davalılar, Howard Lampe ve Darla Riggs,... geçen Temmuz'da Rio'dan uçakla gelirken, kokain taşıma ve dağıtma planı yapmışlar.
It would prejudice my client to be tried alongside Mr. Lampe.
Müvekkilimin Bay Lampe ile yanyana yargılanması önyargıya neden olabilir.
- Your Honor, all of the prosecution witnesses are common to both Mr. Lampe and Ms. Riggs.
- Sayın Yargıç,... bütün kovuşturma tanıkları Bay Lampe ve Bayan Riggs'in ortak tanıklarıdır.
Mr. Lampe, Ms. Riggs, you agree with this?
Bay Lampe, Bayan Riggs, buna katılıyor musunuz?
So she's all right for the Howard Lampe jury,
Howard Lampe jürisiyle sıkıntısı yok,
We need everything you dug up on Howard Lampe.
Howard Lampe hakkında bulduğunuz her şeye ihtiyacımız var.
- We need any dirt on Lampe, and we need it fast.
- Lampe'nin bir pisliğini bulmamız ama çabuk bulmamız gerek.
We began surveilling Mr. Lampe and Ms. Riggs once they entered the Customs area.
Bay Lampe ile Bayan Riggs'in Gümrük bölgesine girerken çekilen güvenlik kayıtlarını incelemekle başladık.
Well, uh, Mr. Lampe looked like a professor.
Bay Lampe bir profesör gibi görünüyordu.
Mr. Lampe was sweating profusely, and Ms. Riggs was staring down at her feet.
Bay Lampe çok terliyordu,... Bayan Riggs de ayaklarına bakıyordu.
Officer Sorrento, were you aware that Ms. Riggs and
Memur Soorento, Bayan Riggs ve Bay Lampe'nin geçen hafta Rio'daki Terre Resort'da tanışıp aşık olduklarının...
So, this nervous behavior that you observed could be attributable to the fact that Mr. Lampe had invited his new girlfriend home for the weekend?
Gözlemlediğiniz bu gergin davranış, Bay Lampe'nin yeni kız arkadaşını hafta sonu için eve davet etmesi gerçeğine dayandırılamaz mı?
If the drugs were found in Mr. Lampe's carry-on, why did you arrest Ms. Riggs?
Uyuşturucu Bay Lampe taşırken bulunduysa neden Bayan Riggs'i tutukladınız?
Which yielded no direct evidence that Ms. Riggs participated in Mr. Lampe's scheme...
- Ki bu durum, Bayan Riggs'in Bay Lampe'nin dümenine katıldığını gösteren doğrudan kanıtla sonuçlanmadı.
You have no direct evidence that Ms. Riggs had access to Mr. Lampe's bag?
Bayan Riggs'in Bay Lampe'nin çantasına erişebildiği hiçbir direk kanıt bulamadınız.
Footage from the Galeao Airport in Rio confirmed the bag was in the sole possession of Mr. Lampe...
Rio'daki Galeao Havaalanındaki kamera görüntüleri çantanın yalnızca Bay Lampe'nin sahipliğinde olduğunu doğruladı.
Are you aware that Ms. Riggs had reached her two carry-on limit and had given Mr. Lampe her bag to transport?
Bayan Riggs'in kendi taşıma limitini doldurduğunu ve taşıması için onu Bay Lampe'ye verdiğinin farkında mısınız?
But you assumed it was Mr. Lampe's, right?
Ama Bay Lampe'ye ait olduğunu varsayıyorsunuz öyle değil mi?
But it's possible that Mr. Lampe was an unwitting mark
Ama Bay Lampe'nin tasarlanan kaçakçılık dümeninde...
So I told Mr. Lampe his carry-on would have to be stowed a few rows away.
Ben de Bay Lampe'ye el bagajını birkaç sıra öteye koyabileceğimizi söyledim. - Buna nasıl tepki verdi?
- In fact... there came a point when the bag became the subject of dispute between Mr. Lampe and another passenger, didn't it?
- Aslında,... tartışma, Bay Lampe ile başka bir yolcu arasında tartışmaya kadar gitti, değil mi?
Yes, the passenger in 26B tried to move it to access his own bag, and Mr. Lampe shouted at him.
Evet, 26B deki yolcu, kendi çantasına ulaşmak için onunkini itmeye çalıştı,... Bay Lampe da ona bağırdı.
And exactly what did Mr. Lampe shout?
Bay Lampe tam olarak ne diye bağırdı? İtiraz ediyorum, söylenti.
- But not when used defensively. Harris, please escort that jury, the jury listening to Mr. Lampe's defense, out to the jury room.
Harris, lütfen jüriye eşlik edin, Bay Lampe'nin savunmasını dinleyen jüri,... jüri odasının dışına.
This way. What did you hear Mr. Lampe shout at the passenger who tried to move his carry-on?
Bagajını kaydırmaya çalışan yolcuya Bay Lampe ne diye bağırıyordu?
Ms. Barrett, you commented about noticing Ms. Riggs and Mr. Lampe.
Bayan Barrett, Bayan Riggs ve Bay Lampe'yi farketme konusunda yorum yaptınız.
Ms. Riggs'defense is that she was manipulated by Mr. Lampe.
Bayan Riggs'in savunması Bay Lampe tarafından yönlendirilmesi şeklindeydi.
Mr. Lampe's jury, the ones in the folding chairs...
Bay Lampe'nin jürisi, katlanır sandayelerde oturan...
- I guess. - And to your knowledge, did either Mr. Lampe or Ms. Riggs speak Portuguese?
- Bildiğiniz kadarıyla,... Bay Lampe ya da Bayan Riggs'den Portekizce konuşmayı bilen var mı?
That's Mr. Lampe and Ms. Riggs with Alonso Cazorla.
Alonso Cazorla ile görüşen Bay Lampe ve Bayan Riggs.
Mr. Lampe's handing him an envelope.
Bay Lampe ona bir zarf veriyor.
So as head of resort security, could you please explain how Mr. Cazorla got up to Mr. Lampe's room on the sixth floor?
Otelin güvenlik müdürü olarak, Bay Cazorla'nın nasıl olup da altıncı katta Bay Lampe ile görüşebildiğini açıklar mısınız?
In the matter of Howard Lampe, what say you?
Howard Lampe konusunda, ne diyorsunuz?
Mr. Lampe's jury has requested that excerpts of testimony from two witnesses be read back.
Bay Lampe'nin jürisi iki tanığın ifadesini tekrar okumayı talep etti.
- Lampo de poche.
- Lampe de poche.
- Lampo de poche?
- Lampe de poche?
- Flashlight - Flashlight
- Lampe de poche.
Mr. Lampe met and fell in love at Rio's Cinque Terre Resort
-... farkında mıydınız?
- Only Mr. Lampe did.
- Yalnızca Bay Lampe biliyor.