Lands traducir turco
2,852 traducción paralela
I owe my title and lands to your generosity, Your Grace.
Unvan ve topragimi cömertliginiz sayesinde elde ettim majesteleri.
Neither Joffrey nor any of his men shall set foot in our lands again.
Ne Joffrey, ne de herhangi bir adami bir daha ülkemize ayak basmayacak.
It can cover swaths of lands in lava.
Arazileri Şeritler Halinde Lavlarla Kaplayabilir.
See, we're uniting Fae from many lands in their utter disapproval of our love.
Görüyüormusun, Biz Birçok Farklı Ülke Fae'sini Bile Birleştiriyoruz. Hemde Sevgimizi Onaylamasalar da.
Who has ravaged your lands, your families estates, your women, on their march to Naples?
Topraklarınızı, ailelerinizin evlerini kadınlarınızı, Napoli'ye giderken kim harap etti?
He has lands, a fleet of ships, power.
Araziler, gemi filosu, kudreti var.
All right, so big daddy chomper lands here, he grabs himself some dick...
Tamam büyük yaratık dünyaya inip kendine bir beden bulur.
Four kabillion people in this city and it lands on his head.
Dört katrilyon insan bu şehirde yaşıyor ve gidip onun eline düşüyor.
You be careful, sweetie, and call us as soon as the plane lands.
Dikkatli ol hayatım. Uçaktan iner inmez ara.
There's a splash of mouth-watering sauce as each one lands.
Her biri düştükçe insanın ağzını sulandıran sosun sıçraması görünecek.
There's a splash of mouth-watering sauce as each one lands.
Her biri düstükçe insanin agzini sulandiran sosun siçramasi görünecek.
"She will be a child of two lands, " and she will wear that knowledge with pride.
İki farklı vatanın çocuğu olacak ve bunu gururla taşıyacak.
On the lands outside this palace, every man needs to work, and fight.
Bu sarayın dışındaki topraklardaki Her adamın çalışmaya ve savaşmaya ihtiyacı var.
You used this dagger to protect the Han lands from the traitor Dong Zhuo,
Topraklarını korumak için.. Hain Dong Zhuo'yu öldürmekte başarısız olsanda..
To stop the wars tearing your lands apart.
Topraklarını parçalayan savaşları durdurmak için.
and "kings" your lands would have'?
Topraklarına sahip olur biliyormusun?
wasted because I couldn't unite these lands.
Bu toprakları bir arada tutamadım.
He can neverjoin his ancestors in the night lands.
Gece diyarındaki atalarına asla katılamayacak.
We'll spread our dominion across the green lands, securing the Neck and everything above.
Hâkimiyetimizi karaya da yayacağız ve Boğaz ile ötesindeki her şeyi elde edeceğiz.
As you see, our villages are still imprisoned and our lands cut in two.
Gördüğün gibi, hala köylerimiz işgal altında ve yurdumuz ikiye bölünmüş durumda.
Your son can go on calling himself King in the North, the Starks will have dominion over all lands north of Moat Cailin, provided he swears me an oath of fealty.
Oğlunuz kendisine kuzeydeki kral demeye devam edebilir Starklar da Moat Callin'in kuzeyindeki tüm bölgelerin hükümdarı olabilir tabii bana bir bağlılık yemini ettikten sonra.
With the turning of public lands into private property.
Kamu arazilerinin özel mülke dönüştürülmesiyle...
When that plane lands, we've got to prevent Begosian from bringing Francis anywhere where he could cause any more damage, because, Bruce, if we don't, we are finished.
Uçak indiğinde Begosian'ın Francis'i daha fazla zarara yol açacağı bir yere götürmesine engel olmalıyız çünkü bunu yapmazsak biteriz Bruce.
Their lands are the most fertile in the Seven Kingdoms,
Toprakları Yedi Krallık'taki en bereketli topraklar.
So instead of getting naked with a girl, you'd prefer to invade our lands- -
Yani bir kızla yatağa girmek yerine topraklarımızı işgal edip...
Invade your lands?
İşgal mi ediyoruz?
Wildlings raid our lands all the time.
Yabaniler sürekli bizim topraklarımıza saldırıyor.
They're not your lands!
Orası sizin toprağınız değil!
King's Landing will fall an hour after Stannis lands his force.
Stannis güçlerini getirdiğinde Kralın Toprakları bir saatte düşer.
If my Uncle Stannis lands on the shores of King's Landing, I'll ride out to greet him.
Stannis amcam Kralın Toprakları'nda sahile adım atarsa onu selamlamaya giderim.
[blow lands] YEAH.
Evet.
Uh, listen, I think that you two should probably be leaving before I do something to you... That, uh, lands me in jail.
Buradan gitseniz iyi olur bence, beni hapse attıracak bir eylemde bulunmadan önce.
It flows throughout all lands, connecting the entire world.
Tüm diyarların altından akıp, tüm dünyayı birbirine bağlar.
They touch one another. Pressing up in along line of lands.
Birbirlerine dokunuyorlar, uzun bir diyar çizgisi oluşturuyorlar.
I'll toss this fork into the air and wherever it lands, that's what I'll eat. Hiya!
Bu çatalı havaya fırlatacağım nereye düşerse onu yiyeceğim, Yaşasın!
Train lands at Yamashiro in about an hour and a half. Until then, we're stuck.
Yamashiro'ya 1.5 saat var, o zamana kadar burada sıkıştık.
Yeah, his plane lands in an hour.
Evet, uçağı bir saat içinde inecek.
I declare that you shall be granted the castle of Harrenhal with all its attendant lands and incomes to be held by your sons and grandsons from this day until the end of time.
Bütün toprakları ve geliri bugünden, sonsuza dek oğullarınıza ve torunlarınıza bırakılacaktır.
Maybe I am with you in the Night Lands.
Belki seninle Gece Diyarları'ndayım.
Or maybe I refused to enter the Night Lands without you.
Veya belki seninle Gece Diyarları'na girmeyi reddettim.
Next thing I know, the plane lands, and he's leading us out of the wheel well.
Sonra tek bildiğim uçağın indiği, Ve sonra tekerlek kapaklarından dışarı atladık.
The bee lands on the lip of the orchid and thrust its head into the orchid's flower itself.
Arı orkidenin dudağına iner ve çiçeği içine başını sokar.
His flight lands in under an hour, and when it does, I'm going to be waiting for him at the hospital, and I'm going to be doing this.
Uçağı bir saatten az bir süre sonra inecek ve indiğinde, onu hastanede bekliyor ve bunu yapıyor olacağım.
Sulla seized my lands and those of my kin years ago, slaughtering any who resisted.
Sulla yıllar önce topraklarımı ve tüm sülalemi elimden aldı. Karşı koyanları katletti.
And promised the return of my lands seized by the bastard Sulla.
Sulla denen şerefsizin aldığı topraklarımı geri vereceğini vaat etti.
I lived free once, in the lands of Thrace.
Bir zamanlar özgür yaşıyordum. Trakya topraklarında.
I am Agron, from the lands east of the Rhine.
Ben Ren'in doğusundaki diyarlardan Agron.
Lucius Caelius knows these lands.
Lucius Caelius bu arazileri biliyor.
You not om our lands.
Sen bizim topraklarımızdan değilsin.
We have taken the lands, now we will build the houses on our ownl
Toprakları aldık, artık kendi evlerimizi inşa edeceğiz!
Shipment lands tonight.
Nakliyat bu akşam yapılacakmış.