English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Lather

Lather traducir turco

119 traducción paralela
Work uр a lather Аnd when you got enough
Yüzünüzü ovalayın Yeterince ovaladığınızda
I found Mrs. Goodbody in a lather of excitement.
Mrs. Goodbody'i çok telaş ve heyecan içinde gördüm.
Why get yourself in such a lather about meeting the Dunstans?
Dunstan'larla tanışacaksın diye ne diye kendini geriyorsun ki zaten?
I'm not in a lather.
- Gergin falan değilim.
Who's in a lather?
Kimmiş gergin olan?
That water's even hotter, and that soap gives out as much lather as blue cheese.
Altıncı cadde kürkü gibi sıcaklamış ve yorulmuş bir şekilde buraya geliyorum ve üstelik su sıcak ve sabun da peynir kadar bile köpürmüyor.
- Get your bets down. He's in a lather.
- Beyefendi kazanıyor, gördüğünüz gibi.
I was up to here in lather!
Buraya kadar köpüğe battım.
And just that, believe me, is enough to put me in a lather.
İnan bana, bu beni tedirgin etmeye yetiyor.
- You lather him up. - That's right.
- Sabunla onu.
Even with an infidel Turk whipping them to a lather.
Onları kırbaçlayan imansız bir Türk bile olsa.
It's in a lather, but unhurt.
At huysuzlandı ama yara almadı.
Do not lather. "
Boyayı köpürtmeyin. "
My soap won't lather.
Sabunlanırken oldu.
I tried to slow him down just make him less in a lather to get there.
Oraya gitmemesi için elimden geleni yaptım. Ama beni dinlemedi.
Today is an important day for me, and I'm already in a lather because of that kid.
Bugün benim için önemli bir gün ve o çocuk yüzünden sinirlerim ayağa kalktı.
Lather up well.
Sabunlanın.
"Lather makes Marussya's skin soft."
"Sabun köpüğü Marusya'nın cildini yumuşak tutar."
When Marussya was a baby, Boris used to say to me "Lather makes Marussya's skin soft."
Marussya daha küçücük bir bebekken Boris sürekli bana... "Sabun köpüğü Marusya'nın cildini yumuşak tutar." derdi.
The last time I saw you in such a lather, you were flat on your back.
Seni son kez bu kadar keyifli gördüğümde, sırtüstü yatıyordun.
Lather, rinse, repeat
Sabunla, durula, tekrar.
And lather, rinse, repeat
Sabunla, durula, tekrar.
And lather, rinse, repeat
Ve sabunla, durula, tekrar.
Of luxury lather
Lüks köpüklü sabunlar
Lather, rinse, repeat - That's it.
Sabunla, kurula, tekrarla - Bu kadar.
I could lather up a bunch of spit.
Salyalar saçabilirdim.
Throw it down. Lather it up real good.
Sabunu al, üstüne koy ve iyice ovala böyle.
I could lather up a bunch of spit.
Biliyorum. Biliyorum.
Lather, rinse and repeat.
Sabun köpüğü sürüp, duruladım ve tekrarladım.
- The guards were in a proper lather too.
- Nöbetçiler de amma köpürmüştü.
He'll work himself into a lather, like a racehorse.
Bir yarış atı gibi şahlanırdı.
I had to lather, rinse and repeat about five million times but... otherwise I'm of the good. Thank you for asking.
Saçımdan lağım kokusunu çıkarmak için beş milyon kez yıkamam gerekti ama o hariç iyiyim.
He's the man you lather up for.
Uğruna deli olduğun adam o.
I'll lather you up, and you think about baseball.
Ben seni köpükleyeceğim, sen de beyzbol düşünmeye başlayacaksın.
Lather up and save me a spot.
Küveti doldurup bana yer ayır.
Work things up into a bit of a lather, yeah?
İşleri biraz heyecanlandıralım, tamam mı?
I just wanna lather them up with soap and just...
Onları bir güzel sabunlayıp yüzümü arasına gömmek istiyorum.
Don't get all in a lather
- Hemen sinirlenme.
You must brush better, floss better, lather, In other words, you must be better in every
Dişlerinizi daha iyi fırçalamalı, daha iyi sabunlanmalı, durulanmalı ve diğer kuralları haıtlamalı ve hayatınızın her anından daha iyi görünmelisiniz.
Why doesn't this lather? It's well water. That's why.
Bu niye köpürmüyor?
Welcome to "Lather"... and you're such a long way away from your studio!
Lather'e hoşgeldiniz... hem de stüdyonuzdan bu kadar yol gelmişsiniz!
Ellie Zimmer at "Lather", and in your... hands... lord help us, for god's sakes...
Ellie Zimmer "Lather"'da, ve senin... ellerinde... Tanrım, bize yardım et...
Steam towels, hot lather, straight razor.
Buhar havluları, Sıcak sabun, keskin usturalar.
All I can tell you is rinse, lather and repeat.
Tek söyleyebileceğim, yıka, durula ve tekrarla.
Rinse, lather and repeat!
Yıka, durula ve tekrarla!
She soaps herself from the toes up - which is a little strange, actually, because, when you think about it, most people lather from the neck down.
Minik tuhaf ayak uçlarından yukarıya kadar, kendisini sabunlar, aslında, Çünkü, bunu düşündünde, birçok insan boynunun altından sabunlamaya başlar.
AND HAVE A LITTLE - FUN. LET'S LATHER UP.
Hadi köpüklenelim!
Yeah we're safe and secure today... uhuh... lather it up Brenda!
Evet, bugün güven ve emniyette sorun yok... uhuh... onu da çıkar Brenda!
Now, unless you wanna lather up my fanny I'm gonna go hop in the shower with Anacoth and Linda.
Bu arada, sırtıma kese atmaya niyetin yoksa ben Anacoth ve Linda'yla duşa gireceğim.
I'm gonna lather you up
Seni yıkayacağım.
See you lather.
Görüşürüz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]