Lax traducir turco
539 traducción paralela
Tommy, you're getting very lax.
Tommy, ne diye savsaklanıyorsun?
"It would be too tragic if the men of goodwill " should ever be lax or fail again to build a world " where youth may love without fear,
Eğer iyi niyetli insanlar, gençlerin korkusuzca sevdiği anne babanın çocuklarıyla birlikte yaşlandığı ve insanların hayatında birbirlerine değer verdikleri bir dünyayı kurmakta umursamaz olur veya hata yaparlarsa bu çok üzücü olurdu.
But tomorrow, when the games are over and the sun is down discipline will be lax and there may be a chance for me to lead you to where we meet.
Ama yarın, oyunlar bittiğinde ve güneş battığında... disiplin gevşer... ve belki sizi buluştuğumuz yere götürebilirim.
My fellow trustees must indeed have been lax.
Mütevelli heyetindekiler çok dikkatsizmiş.
My lord, when the Duke's messenger told our warden of his removal, he grew somewhat... somewhat lax.
Komutan görevden alındığını duyunca..... böyle gevşedi.
He was somewhat lax then.
O zaman da gevşekti.
Where is he now, your lax warden?
Senin şu gevşek komutanın, nerde şimdi o?
But if you insist on returning home, not only will Yogoro, but also his father, Isaburo, be ordered to commit seppuku for lax supervision of their home.
Ama eve dönmekte ısrar edersen, sadece Yogoro'ya değil, aynı zamanda babası İsaburo'ya evlerinin düzenini sağlayamadıkları için seppuku yapmaları emredilecek.
You didn't say that the duty of a public corporation is to substitute for lax private ones.
Kamu kuruluşunun görevinin özel kişiye ait olanların yerine geçmesi olduğunu söylemedin.
- LAX reporting zero, zero.
- LA sıfıra sıfır raporluyor.
Fang La's army is lax before the battle Good First write the note and then untie him
Fang La'nın ordusunun morali düşer güzel önce bir not yazalım sonra sanki o sarhoşmuş gibi taşırız
Meeting all incoming flights - SFO, LAX, JFK,
Gelen uçakları karşılama - SFO, LAX, JFK,
- You seem lax in your section.
- Kendi bölümünde umursamaz görünüyorsun.
You're lax, you're lazy, you're slipshod.
Lakaytsın. Tembelsin. Şapşalsın.
But for a person like you smart and capable, but of low profile the Prince will be lax in guarding against
Ama senin gibi aslında akıllı, yetenekli.... ama tanınmamış birisini görürlerse savunmasını daha gevşek tutar... ve sende daha rahat kanıt toplayabilirsin!
You gave me a lousy stinking'Ex-Lax watch.
Bana kokuşmuş berbat Ex-Lax saati verdin.
I don't want anyone ill, tired or lax, right?
- Hastalık, yorgunluk, gevşeklik istemiyorum, tamam mı?
That record's just like Ex-Lax.
Bu plak sende müshil etkisi yapıyor.
- Ex-Lax.
- Ex-Lax.
You got my Ex-Lax? - Heating pad.
Ex-Lax'ımı aldın mı?
All the flights out of LAX avoid it like the plague.
LAX dışı uçuşlara taviz verilmez.
Smooth move, Ex-lax.
İyi hareketti, Müshil.
The handyman has, like so much of the world... grown somewhat lax.
Ulak, sanki dünyada bir tek o kalmış gibi, işleri biraz savsakladı.
She was seen with both of them. It didn't seem a high-priority matter so my people have been a little lax in following it up.
Öncelikli görünmediği için adamlarım daha fazla araştırmamışlar.
Get regular with Re-Lax
Get regular with Re-Lax
Start every day the Re-Lax way
Start every day the Re-Lax way
The Re-Lax way
The Re-Lax way
And let's cut the phrase "X marks the spot"... because people will be reminded of Ex-Lax.
"X markslı spot" kısmını çıkaralım. Yoksa dinleyicilerin aklına "Ex-Lax" markası gelecek.
Re-Lax, Re-Lax
Re-Lax, Re-Lax
- You'd arrive at LAX by 6am.
- Bu durumda Los Angeles hava alanına geldiğinde saat altı civarında olur.
Doctor, protocol may have been lax on your last assignment...
Doktor, son görevinizde protokol kuralları gevşek olabilir...
I'll be in LAX in three hours, okay?
Üç saat sonra Los Angeles Havaalanı'nda olacağım.
We're not gonna lose our chapel because you were lax on your roadwork.
- Bu tembelliğin yüzünden kilisemizi kaybetmeyeceğiz.
I'll be down there to greet them and I urge you to join me in welcoming them home tomorrow morning at LAX.
Onları selamlamak için tam orada olacağım ve sizi de yarın sabah onları IAx'te benimle karşılamaya gelmeniz için acele etmeye çağırıyorum.
Lax in our attitudes.
Tutumlarımızda gevşek olduk.
They stopped a carton two years ago at LAX. Live caterpillars from Surinam.
İki yıl önce LAX'de içinde canlı tırtıllar olan bir koli ele geçirildi.
I want to know why the security is lax.
Güvenlik neden bu kadar rahat bilmek istiyorum.
Security pretty lax.
Güvenlik önlemleri oldukça zayıf.
As a consequence... I find all here-and-now philosophies quite repellent - lax, if you will.
Netice itibariyle "şimdici" filozoflar bana ziyadesiyle itici gelmekte.
- How fast can you get us to LAX?
- Havaalanına yetişeceğiz.
Reports are that the bus continues to circle inside LAX.
Raporlara göre otobüs havaalanında daireler çizmeyi sürdürüyor.
Evidently, he's become very lax in his waning years.
Besbelli son yıllarında çok umursamaz olmuş.
There was an aurora borealis over the Mojave Desert when we left LAX.
LA'dan ayrıldığımızda Mojave Çölü üzerinde Kutup Işıkları vardı.
No, it has to be LAX.
Hayır, LA'da da olmalı.
Smooth move, ex-lax.
Müthiş hareket, ex-lax.
They're northbound out LAX on the 405.
Kuzeye havaalanına doğru gidiyorlar.
Then McCauley drives in to LAX where surveillance can't fly over.
Senden ayrılıp havaalanına gitti. Helikopter o bölgeye giremedi.
The plane charter terminal, LAX, Hangar 17.
Uçak... Los Angeles Havaalanında 17 numaralı hangara gelecek.
I don't wanna hear you're lax in your studies or fuckina up on the field.
Dersleri astığını, sahada işi eline yüzüne bulaştırdığını duymayayım.
LAX.
- Los Angeles Hava alanına.
Get off this.
LAX HAVA KARGO TERMİNALLERİ