Lebensborn traducir turco
41 traducción paralela
The "Lebensborn" program. These are children taken from Polish parents
"Hayat kaynağı" programı için... Polonya'lı ana babalarından... alınan çocuklar.
There is the "Lebensborn" program.
'Hayat Kaynağı'programı var!
You could move my child from the Camp into the "Lebensborn" program.
Kamptan programa transfer edilmesi için izin verebilirsiniz.
Don't you see how my little boy, Jan, would be so right for "Lebensborn"?
Görmüyor musunuz oğlum o program için ne kadar uygun?
There were many Italians in my husband's family... and Leni was afraid the child... might not be racially pure enough... to be accepted in the "Lebensborn."
Kocamın aile tarafında bir çok İtalyan var, ve Leni doğacak çocuğun "Ari Irk Yaratma Projesi-Lebensborn" a kabul edilmeye yetecek kadar saf kan olmayacağından korktu.
ln 1 935, Himmler created the SS Lebensborn Program, meaning "fountain of life."
1935'de Himmler, SS Lebensborn Programı'nı başlattı. Anlamı "Yaşam Kaynağı" ydı.
Lebensborn was designed to facilitate the birth, housing and raising of as many pure Aryan babies as possible.
Lebensborn, mümkün olduğunca çok saf Aryan bebeğinin doğumunu, bakımını, yetiştirilmesini kolaylaştırmak için oluşturuldu.
Himmler's program was documented by actual images of Lebensborn babies.
Himmler'in programı Lebensborn bebeklerinin gerçek resimleriyle belgelendi.
The SS Lebensborn was providing conditions whereby young girls could, in fact, be served by SS studs.
SS Lebensborn, genç kızların SS damızlıklarına sunulmasına imkan sağlıyordu.
According to Lebensborn doctrine, an illegitimate child was no disgrace, as long as the mother was genetically fit.
Lebensborn doktrinine göre annesi genetik açıdan uygun olduğu sürece gayrimeşru bir çocuk utanç kaynağı değildi.
An estimated eleven thousand Lebensborn babies were bred between 1 935 and 1 945.
1935 ve 1945 arası yaklaşık olarak on bir bin Lebensborn bebeği doğdu.
The babies of Lebensborn immediately became property of the state.
Lebensborn bebekleri devlet malı haline geldiler.
Some were raised at Lebensborn homes, while others were adopted and raised by SS families.
Bazıları Lebensborn evlerinde yetiştirilirken diğerleri de SS aileleri tarafından evlat edinilip büyütüldü.
During the war, children with Aryan appearance were abducted from conquered nations, and sent to Lebensborn homes in Germany.
Savaş sırasında fethedilen ülkelerden Aryan görünümlü çocuklar kaçırılıp Almanya'daki Lebensborn evlerine gönderildiler.
Nazi records indicate that two hundred thousand Polish babies alone were kidnapped and placed in Lebensborn homes, where they received careful training in every aspect of Nazi culture and mythology.
Nazi kayıtları iki bin Polonyalı bebeğin kaçırılıp Nazi kültürü ve mitolojisiyle yetiştirilecekleri Lebensborn evlerine yerleştirildiğini gösteriyor. ... Lebensborn evlerine yerleştirildiğini gösteriyor.
The publication outlined what would become the Nazi world view... racial selection, Lebensborn and even the Nazi death camps.
Yayınların ana hatları Nazi dünya görüşü, ırksal seçim Lebensborn ve hatta Nazi ölüm kamplarıydı.
Vasman What do you think? For this your wife to join Our program "Lebensborn" ( Source of Life )?
Vasman, karının bizim "Lebensborn" ( hayatın kaynağı ) adlı programa katılması hakkında sen ne düşünüyorsun?
The Nazis launch an Aryan breeding program called "Lebensborn",
Naziler, "Lebensborn" adı verilen bir üreme programı başlatırlar.
The Lebensborn movement was an attempt to further the so-called pure Aryan race.
Lebensborn Hareketi, sözde saf Aryan ırkını ilerletme amaçlı bir girişimdi.
The Lebensborn program also supports war widows of pure-blooded Germans, and curbs abortions by unwed mothers.
Lebensborn Programı, ayrıca saf kan Almanların dul eşlerini de geçindirir ve bekar annelerin kürtaj yaptırmasına engel olur.
- I want to talk with you and your mother about the lawsuit on behalf of the Lebensborn children.
- Sizinle ve annenizle Lebensborn çocukları davası hakkında konuşmak istiyorum.
Did the Germans send you to one of the Lebensborn homes to give birth?
Almanlar doğum yapmanız için sizi Lebensborn evlerinden birine mi gönderdi?
At the Lebensborn home.
Lebensborn yuvasında.
We hope to find more Lebensborn children from the GDR.
Doğu Almanya'dan daha fazla Lebensborn çocukları bulmayı umuyoruz.
- I was approached by a lawyer looking for Lebensborn children from the GDR.
- Doğu Almanya'daki Lebensborn çocuklarını arayan bir avukat dadandı.
We're working on a court case for the Lebensborn children.
Lebensborn çocukları için bir dava üzerinde çalışıyoruz.
To reduce the number of abortions the Nazis opened maternal clinics and orphanages through an organization called Lebensborn.
Naziler, kürtaj sayısını azaltmak için, Lebensborn denilen bir organizasyon aracılığı ile ana sağlık ocakları ve yetimhaneler açmıştı.
After the war the lives of the Lebensborn children were deemed to be of no value, and they were dubbed the "children of shame."
Savaştan sonra, Lebensborn çocukları değersiz addedilmiş ve onlara "utanç çocukları" unvanı verilmişti.
Her life-threatening escape is only one of many examples of the injustice initiated by the Nazis, and then perpetuated by the GDR on the Lebensborn children.
Hayatını tehdit eden kaçışı, Naziler tarafından başlatılan bir çok adaletsizlik örneklerinden sadece biridir ve ardından da Doğu Almanya tarafından Lebensborn çocukları...
Have you heard of the term Lebensborn?
Lebensborn terimini hiç duydun mu?
And Lebensborn is... an early attempt to that end.
Yaşam Çeşmesi buna uşalmak için... erken yapılmış bir girişimdi.
But there are still some who still see the children of Lebensborn as the chosen ones... the Führer's own offspring.
Fakat burada bazıları halen Yaşam Pınarı çocuklarını Führer'in seçilmiş çocukları olarak görüyorlar.
Racially desirable women volunteered to have their babies at the Lebensborn birthing houses to be raised in line with the Party ideals.
Kadınlar çocuklarının Yaşam Pınarı doğum evinde parti idealleri doğrulrusunda yetiştirilmesi için aşırı derecede istekli oldular.
Did you know I'm Lebensborn?
Benim Lebensborn olduğumu biliyor muydun?
I'm Lebensborn.
Ben Lebensborn'num.
Being Lebensborn isn't the worst thing in the world.
Lebensborn olmak dünyadaki en kötü şey değil.
Wait, they're not all...
Bekle, hepsi Lebensborn değil
Lebensborn? Ja, some.
Evet, bazıları
You knew I was Lebensborn.
Benim Lebensborn olduğumu biliyorsun.
As a child of Lebensborn.
Lebensborn çocuğu olarak.
Lebensborn, the source of eternal life.
Canlı doğan sonsuz yaşam kaynağıdır.