Leda traducir turco
200 traducción paralela
To Leda, Leto, Danae, we are told, didst show thee on occasion tenfold...
Bize söylenenler, Leda, Leto, Danae onlara merhametini sundun.
I'll make Leda quit the bar.
Leda'nın barı bırakmasını sağlayacağım.
Damn Leda!
Lanet olası Leda!
It's Leda.
Leda'ydı.
But it was Leda.
Ama o Leda'ydı.
Leda?
Leda yok mu?
Over in the corner is Leda And The Swan, self-portrait, and over here is my favourite.
Köşede de Leda ve Kuğu var, kendi portrem, ve bu da en sevdiğim resim.
Leda, medic, first-class.
Leda, birinci sınıf doktor.
Leda!
Leda!
Is Leda in yet?
Leda içerde mi?
But that's life, Leda.
Ama hayat böyle Leda.
Why don't you smile, Leda?
Neden gülümsemiyorsun Leda?
- Leda!
- Leda!
- But I can't, Leda.
- Ama yapamam Leda.
Stop it, Leda.
Yapma şunu Leda.
Only Leda, no one else came home last night.
Sadece Leda, bu gece başka kimse gelmedi.
Tell Leda we don't need her today.
Leda'ya bugün ona ihtiyacımız olmadığını söyle.
Leda and I went to lunch.
Leda ve ben yemeğe gittik.
Leda was eating alone again last night.
Leda dün akşam yalnız yiyordu.
Then it was Leda's sister.
Öyleyse Leda'nın kız kardeşidir.
Leda.
Leda.
Leda... there's no such thing as Gypsy curses.
Leda... Çingene laneti diye bir şey yok.
Leda Rossington thinks that old Gypsy, Tadzu Lempke, put a curse on Cary and I.
Leda Rossington yaşlı çingene Tadzu Lempke'nin beni ve Cary'yi lanetlediğini düşünüyor.
Heidi told me what you said about him, so I called Leda.
Heidi onun hakkında söylediklerini anlattı. Bu yüzden Leda'yı aradım.
Leda, this is Billy Halleck.
Leda, ben Billy Halleck.
I'm sorry, Leda.
Üzgünüm, Leda.
Leda lies on the ground.
Leda yerde boylu boyunca uzanmış.
The bird is close upon her, and if my sculptor's art can make bronze tremble, then i shall depict the bird trembling with desire poised over her.
Kuş yaklaşmış, bekliyor. Bir heykeltıraş olarak bronzu titretebiliyorsam şayet Leda'nın üzerinde asılı duran kuğuyu arzu içinde sarsılırken resmedeceğim.
IT'S THE WARM-UP FOR YOUR HONEYMOON. NOW COME ON, FOLLOW THE LEDA.
Şimdi lideri takip et.
LEDA, BUT...
Ama maalesef olmaz.
I TOLD YOU WE DON'T NEED LEDA.
Leda'ya ihtiyacımız olmadığını söylemiştim. Kıskançlık mı seziyorum?
Pace yourselves.
Ağırdan alın. Leda'nın uşağı olmak nasıl bir his?
JUST WANTED TO SAY THAT I'M SORRY FOR ANY GRIEF.
Sadece yarattığım sorunlar için özür dilemek istedim. Hey, Leda.
LEDA. I... I FEEL LIKE WE'VE BEEN FRIENDS FOR TOO LONG.
Çok uzun zamandır arkadaştık.
LEDA WAS RIGHT.
Leda haklıydı.
LEDA?
Leda?
LEDA'S A DEAR FRIEND.
Yalnızca bu da değil, bize çok büyük bir iyilik yaptı. Leda çok yakın arkadaşım.
LEDA, WAIT. WHAT HAPPENED BETWEEN US, MEANINGFUL AS IT MAY HAVE BEEN...
Aramızda yaşananlar her ne kadar anlamlı olsa da tek seferlik bir şeydi.
AND THEN IT'S... "SO LONG, LEDA"?
Şimdi işiniz bitti ve'Görüşürüz Leda'mı olduk?
CAN'T WE HAVE A LITTLE FUN FOR A CHANGE?
Değişim için biraz eğlenemez miyiz? Leda ile mi?
HUH, WITH LEDA? YOU GOTTA ADMIT, LEDA'S FUN.
Kabul etmelisin, Leda eğlenceli.
SO, THANK YOU FOR THE OFFER,
Teklifin için teşekkürler, Leda.
OF LEDA?
Leda'yı mı?
So how does it feel to be leda's gofers? She's doing us a favour.
Bize bir iyilik yapıyor.
A SPECIAL FRIEND.
Leda, bekle.
LUCKY LEDA LANDS ON HER FEET.
Şanslı Leda dört ayak üstüne düştü.
AND THIS MUST BE LEDA.
Bu da Leda olmalı.
HUH.
Diğer bir deyişle, efsanevi Leda
IN OTHER WORDS, THE LEGENDARY LEDA
Efsanesi kadar yaşar.
MMMM.
Leda ciddi bir tamirat gerektiğini söylüyor.
LEDA SAYS WE'RE LOOKING AT SOME MAJOR REPAIRS.
Hayır!