Let me know what you find traducir turco
119 traducción paralela
Go into every place and let me know what you find.
Her yere girin ve bulduklarınızı bana bildirin.
Just let me know what you find out.
Ne bulduğunuzu bana da söyleyin.
Check out the area behind that trailer and let me know what you find.
Karavanların arkasındaki alanı arayın, ve ne bulduğunuzu bana bildirin.
Let me know what you find.
Kontrol edip bana bildir.
You should check it out, let me know what you find.
Kontrol edip bana bildir.
Let me know what you find out and I will bring it to the regent myself.
Bulduklarını bana söyle. Ben de vekilharca ileteceğim.
Let me know what you find.
Bulduklarını bana bildir.
Let me know what you find out.
Haberim olsun.
Let me know what you find out.
Bulduklarını bana bildir.
Well, we've got enough on Keith's statement to get a warrant on Tommy's house. Okay, take Speed and Calleigh and let me know what you find, all right?
Keith'in ifadesinde Tommy'nin evi için arama emri çıkartmamıza yetecek kadar şey var.
Tim... would you let me know what you find?
Tim, bir şey bulursanız bana da haber verir misin?
Let me know what you find.
Birşey bulursan beni mutlaka haberdar et.
- Just let me know what you find.
- Bulduklarını bana da bildir tamam mı?
Let me know what you find.
Ne bulduğunu bildir.
"Let me know what you find out."
"Bir şey bulursan, haber verirsin"
I gotta go. Let me know what you find.
Çıkmam lazım.
Let me know what you find.
- Ne bulabileceksin bir bakalım.
Okay, let me know what you find. Bye.
Tamam, neler buldugunuzu bana bildirin.Görüşürüz.
Let me know what you find.
Bana ne bulduğunu anlat.
Let me know what you find out.
Sen de şu adrese bak.
Let me know what you find out about that body.
O ceset konusunda ne bulursanız bana da bildirin.
Let Me Know What You Find Out.
Bulduklarınızı bana da bildirin.
Let me know what you find.
Bir şey bulduğunda, bana haber ver.
Let me know what you find out.
Öğrendiklerinizi anlatın bana.
Let me know what you find out, Chloe.
Sonuçları bana aktar Chloe.
- Let me know what you find out.
- Öğrendiklerini bana bildir.
Just let me know what you find.
Bir şeyler bulduğunda haber ver.
Let me know what you find on Graiman's hard drives.
Grainman disklerinde ne bulursan bana haber ver.
Let me know what you find.
- Bir şey bulursan bana da haber ver.
All Right, Let Me Know What You Find Out.
Tamma, Bir sey bulursan haber ver.
Let me know what you find.
Bulduklarından haberim olsun.
Let me know what you find.
Bakalım ne bulacaksın.
Let me know what you find.
Bir şey bulunca bana haber ver.
Let me know what you find out.
Bir şey bulursanız bana haber verin.
Maybe we should take a closer look. Why don't you head over there, let me know what you find out.
Niye oraya gidip ne bulduğunu söylemiyorsun?
Let me know what you find out.
Bir şey bulursan bana haber var.
Just help yourself. lf you don't find what you want, let me know.
Keyfine bak. İstediğini bulamazsan bana haber ver.
I'll let you know what I find. And please, don't forget to invite me back?
Ne bulduğum hakkında sizi bilgilendiririm ve lütfen, tekrar davet etmeyi unutmayın.
When you find out what it's all about let me know.
- Ne oldu? - Arabayı tamire verdin miydi?
I'll be in town for a day or two, let me know what else you find, and if you need more money...
Ben 1, 2 gün şehirdeyim, eğer bir şey öğrenirseniz ya da fazla paraya ihtiyaç olursa... - Hayır!
Let me know what you find out.
Lütfen beni bulduklarınızdan haberdar edin.
When you find out what it is, let me know, all right?
Ne olduğunu bulduğun zaman bana da haber ver, tamam mı?
Well, when you find out what it is, would you let me know, please?
O sebebi bulduğun zaman lütfen bana da haber verir misin?
Doubtless you will let me know what immensely worthwhile... or at least useful thing that it is you find to do.
Zaman harcamaya değer ya da en azından yapılmasını yararlı bulduğun şeyler nelerdir? Bilmemde bir sakınca yoktur sanırım.
Let me know what kind of wacky alien stuff you find in there.
Orada nasıl bir kaçık uzaylı şeyi bulduğunu bana da söyle.
Let me know what else you find, and if you need money...
Eğer bir şey öğrenirseniz ya da...
Let me know what else you find.
Başka bir şey bulursan haberim olsun.
- Let me know what you find.
- Tamam.
Let me know what you find.
Öğrendiklerinden beni haberdar et.
Tell me what you find out, and I will let you know.
Bana ne bulduğunu anlattığında sana söylerim.
You know what? Let me find out you're messing with some chick!
Kızlara bulaştığını bi görürsem