Liberal traducir turco
1,294 traducción paralela
The only thing keeping you and your friends... out of prison is liberal tolerance.
Belki hapisteki arkadaşların da kurtarmayı düşünüyordur. Hatta belki de özgür ve hoşgörüye dayalı bu düzeni yıkmayı bile...
Everyone was overjoyed that the war was over... and yet Ignatz felt that a great time had passed... because the liberal empire that had given him so much had collapsed.
Savaşın bitmesi herkesi mutlu etmişti. Ama Ignatz mutlu değildi. Çünkü imparatorluk fazla uzun süre yaşamadı.
He thought Archie Bunker was a flaming liberal.
O Archie Bunker'ın ateşli bir liberal olduğunu düşünürdü.
He's a very liberal lawyer.
Liberal bir avukat.
It's so much harder once they've been through all that liberal arts brainwashing.
"Liberal düşünce" içinde, kaybedilen çok zor vakalar var.
Man's a Whig. They're all Whigs. Give'em their head, they'll reform us all to kingdom come.
Adam bir liberal.Hepsi öyle.Onlara başlarını ver bütün krallığa reform getirirler.
The laws here aren't as liberal about that sort of thing as they are in your country, but we did have a little accident.
- Buradaki kanunlar ülkenizdeki bazı şeyler gibi serbest değil, lakin küçük bir kaza yaşandı.
- How can your view be so narrowly liberal?
- Sen özgür olmak konusunda nasıl bu kadar dar görüşlü olabilsin?
What about your liberal views?
Ya senin özgür düşüncelerin?
Peacekeepers rounded up all liberal thinkers and voices of protest.
Peacekeeperlar bütün özgür düşünenleri ve protestocu sesleri topladılar.
A strong liberal arts program and the Olin Arts Center for music.
Temel bilimler programı iyi ve müzik merkezi var.
You see, Kyle, we live in a liberal Democratic society, and Democrats make sexual harassment laws.
Bak Kyle. Biz özgür, demokratik bir toplumuz. Ve Demokratlar da cinsel taciz kanunları çıkarır.
liberal states, the social democrats, the socialists, etc
Liberal devletler... Demokratik devletler... Sosyalist devletler...
Whichever one has a school with a strong liberal arts program.
İyi bir dil-tarih fakültesi olan herhangi bir üniversite olur.
I wonder if this is what the university has in mind when it promises a liberal education.
Liberal eğitimden bahsederken üniversitenin bunu kastettiğini sanmıyorum.
He's not going with Boxer. She's too liberal. He's not going with Jones because she's older than he is.
Demek istediğim şey... o liberal bir kişilik... ve Jones ile beraber değil çünkü ondan daha deneyimli.
You've always been so liberal-minded. I think that you are overreacting.
bu konuda herzaman libarel goruslu oldun... asiri tepki verdigini dusunuyorum.
It becomes a cult of the Indian picture in which you are offered a kind of liberal take on race relations by making movies not about Blacks, whites but about Indians and whites in which the Indians were the good guys.
lrk ilişkilerine liberal bir bakış getiren... bir kült kızılderili filmi halini alır. Siyahlarla beyazlar hakkında değil, ama... kızılderililerle beyazlar hakkında... ve kızılderililerin iyi adamı oynadığı bir filme dönüşür.
I've never heard of "white liberal nodding guilt."
Hiç "beyaz liberallere kafa sallama suçu" diye bir şey duymadım.
He's a liberal, he's like you and me.
Liberaldir, senin benim gibi.
You can never underestimate the value of a well-rounded liberal arts education.
Liberal sanatlar eğitimin değerini asla küçümsememek gerek.
But you're a single mother with multiple dependents and an income-to-debt ratio that doesn't qualify for our most liberal profile.
Ama sana bağımlı birkaç kişiyle yaşayan bekâr bir annesin. Ve gelir borç oranı en liberal profilimize bile uymuyor.
- Freaking liberal foreigners.
- Lanet olası liberal yabancılar.
I mean, we're a lot more liberal here than you think we are.
Demek istediğim açık biz senin düşündüğünden daha açık görüşlü insanlarız
He's a weak limp-wristed liberal and you gotta toss him out with the other garbage.
O, zayıf, efemine bir liberal ve onu da diğer çöplerle beraber atmalısın.
I'm not some candy-ass, white liberal looking to turn you into better citizens.
Sizleri daha iyi yurttaşlara çevirmeye çalışan korkak, beyaz bir liberal değilim.
Relax with the liberal reaction.
Liberal tepkisi vermeyi bırakabilirsin.
I get more business. Send daughters to small liberal arts college - Swarthmore, maybe Sarah Lawrence.
Benim işlerim artacak ve kızlarımı Swarthmore, Sarah Lawrance gibi sanat okullarına gönderebileceğim.
Observe the paucity of fingerprints, as evidenced by the L.A.P.D.'s liberal use... - Of lycopodium powder. - Why are you talking like Tony Randall?
Polisin parmak izi tozuyla topladığı... izlerin azlığına baksana.
Mr. Fox is a liberal.
Bay Fox bir liberaldir.
Home to 30,000 fire hydrants, 4 million tennis balls and very liberal pooper-scooper laws.
30.000 yangın musluğu, 4 milyon tenis topu ve köpek pisliğini toplama yasasının vatanı.
What a bunch of garbage... liberal Democrat, conservative Republican.
Liberal Demokratla, tutucu Cumhuriyetçi sadece çöp yığınıdır.
Don't makes us go back to our liberal city home... with tales of prejudice and bigotry from the heart of Utah.
Bizi bırakmazsanız, özgür şehrimize döndüğümüzde herkese Utah'ın göbeğinde yaşadığımız ön yargı ve bağnazlığı anlatırız.
This is the last thing I need. Uppity homosexuals shooting their mouths off to the... liberal media that the Federal Wildlife Office persecutes gays.
Bir çift acınacak durumdaki homonun liberal medyaya, Federal Vahşi Yaşam Şerifi hakkında atıp tutmaları ihtiyacım olan en son şey.
We should feel no shame for not being as liberal-minded as the rest.
Halka açık yerlerde uluorta fikirlerimizi beyan etmemeli ve bundan da utanmamalıyız. Canım, yeter!
But I am liberal.
Ama ben açık fikirli birisiyim.
I consider myself a modern liberal man of the town, but I refuse to applaud the breakdown of society!
Kendimi modern dünyanın özgür bir bireyi olarak görüyorum, ama topluluğun çöküşünü alkışlamayı reddediyorum!
I majored in liberal arts.
Üniversitede branşım sosyal bilimlerdi.
You know, only a bored, rich, liberal white guy would piss away a fortune to prove he wasn't a bored, rich, liberal white guy.
Bilirsin, sadece sıkkın, zengin, liberal beyaz bir erkek, onun aslında sıkkın, zengin liberal beyaz bir erkek olmadığını kanıtlamak için servetini çöpe atabilir.
And which progressive, if overpriced, liberal arts college did Rose Lazare happen to go to?
Peki Rose Lazare, hangi aşırı pahalı sanat okuluna gitmişti?
You pretend to be liberal, but the truth is, you're embarrassed that your boys are playing fairies.
Sen liberalmişsin gibi yapıp, periyi oynamalarından utanıyorsun. Tam isabet!
And you know what? As far as the boys are concerned, maybe there's such a thing as too liberal! Ms. "Hippie Go-Free-Free"!
Ayrıca oğlanlar söz konusu olduğunda fazla liberalsin Bayan Özgür Hippi!
Here's a perfect example of your liberal,
O liberal "kuş veya arı olmakla özgür olma" düşüncenize mükemmel bir örnek.
He's a slovenly liberal and I'm a fastidious conservative.
Şapşal bir liberaldir, ve ben de üzerinize afiyet biraz tutucuyumdur.
Used to yak that it was this perfect refuge from the liberal hordes.
Sürekli liberallerden kurtulmak için bir yeri olduğunu söylerdi.
It's a small liberal arts college.
Küçük liberal bir sanat okulu.
That's just liberal propaganda to justify your own depravity, Jim.
Bu kendi sapıklığını doğrulamak için liberal bir propaganda Jim.
- That is liberal claptrap.
- Bu liberal laf salatası.
- They're a very progressive church.
- Çok liberal bir kilise orası.
Matthew Freud, the son of the liberal MP ( Member of Parliament ) Clement.
Matthew Freud'du, liberal parlemento üyesi Clement'in oğlu.
Liberal arts.
Liberal sanatlar.