Licks traducir turco
298 traducción paralela
That licks us.
Bizi mağlup etti.
I got a few licks in, too!
Benim de katkım oldu.
Well, that licks me.
Ne diyeceğimi şaşırdım.
She never licks anybody.
O, asla kimseye vurmaz.
I've got drumsticks full of hot licks And a roll
Çok becerikli davul bagetlerim var Ve çalarım onu
Just a few more licks.
Birkaç ufak parça, hepsi o.
The last time was this morning... unless you got a couple of extra licks in between.
Sonuncusu bu sabahtı... Tabi o arada bir kaç boy büyümediysen.
Let's throw it out and see if the cat licks it up.
Şimdi bunu fırlatalım ve kedinin bunu yalayıp yutmayacağını görelim.
- The cat licks it up? - Yeah.
- Kedinin yalayıp yutması mı?
Biggest bother I've had, though, lately is the thievin'what's been goin'on at Salt Licks.
Son dönemde canımı en çok sıkan şey, Salt Licks'de sürüp giden hırsızlıklar.
Mama, Lisbeth says it's Old Yeller what's been doin all that stealing'out in Salt Licks.
Anne, Elizabeth Salt Licks'deki bütün o hırsızlıkları yapanın, Old Yeller olduğunu söylüyor.
We'll have to break him of that, or else everyone in Salt Licks'll be mad at us.
Onu kapalı tutmalıyız. Yoksa Salt Licks'deki herkes bize cephe alacak.
a bumel which a white rock licks.
Siyah beyaz taşlardan bir sızıntı olduğunu gösteriyor.
Did you want to get in a few more licks?
Birkaç tokat daha atmak ister misiniz?
I suppose you want to get your licks in too.
Sanırım sen de bana dayak atmak istiyorsun.
If you have any trouble with'er, give'er a few licks o'the strap.
Size sorun çıkarırsa onu kemerle bi iki kez dövün.
A man either lives life as it happens, meets it head-on and licks it or he turns his back on it and starts to whither away.
Bir insan yaşamı olduğu gibi dolucasına yaşamalı ve tadına varmalı ya da bu yaşama sırtını döner ve sararıp solmaya başlar.
Add trumpled licks and a ragtime beat. About a quart. Yeah!
Trompetler çalsın, ritim tutturulsun, bir çeyrek, oldu işte!
He licks her with his tongue.
Isırıyor ve diliyle yalıyor.
I mean, Mr. Jodrell, you know, the old grandfather who licks the...
Evet, inanılmazdı. Yaşlı büyükbaba Bay Jodrell şeyi yalayan...
" It is fire which licks and blood which runs
Bu yangındır ki yalıyor ve kan ki kaçıyor.
His heart is red, sweet, for whatever passes licks him with his tongue.
Kalbi kırmızı ve tatlı çünkü yanından geçen her şey onu yalamaya çalışıyor.
While his wife licks me from behind.
Karısı da götümü yalıyor.
Get your licks in for the us of a.
Vatan için savaşmak istersiniz.
30 days after mating she licks the opening of the birth canal.
Çiftleştikten 30 gün sonra doğum kanalının girişini yalıyor.
Put lipstick on me, but only when he licks your ass.
Thierry senin götünü yaladığında, sen bana ruj süreceksin.
And you... when he licks your ass, you say "hey"... like when you're goosed on the Métro.
# Ve sen... # Thierry senin götünü yaladığında, "hey!" diyeceksin. # Tıpkı metroda kıçına parmak yemişsin gibi.
Licks me at chess.
Satrançta beni deviriyor.
She sucks it, fucks it, picks it up and licks it.
Somurur, içine alır, tutar ve yalar.
I reckon he'd give me 10 good licks.
Sağlamından 10 sopa vururdu herhalde.
Luckman licks his fingers.
Luckman parmaklarını yalıyor.
A man either lives life as it happens to him, meets it head on and licks it, or he turns his back on it... and starts to wither away.
Bir adam, ya yaşamı, anı anına dolu dolu yaşayacak, ya da sırtını dönüp solar gider.
I-I-I... I hate the way she licks stamps.
Pulları yalamasından nefret ediyorum.
Then your mother goes around the corner and she licks it up.
O zaman annen hemen yetişip kusmuklarını yalasın.
Go ahead, Stephen. take your last licks.
Durma, Stephen, son kozunu oyna!
( Man ) You should be sensitive enough to feel whether she wants your licks stronger or faster.
Yalamanın hızlı ya da sert olmasını isteyip istemediğini anlamak için duyarlı olmanız gereklidir.
For being brave little kids, I'm only gonna give you 5 licks.
Bu kadar cesur olduğunuz için sadece 5 yumruk yiyeceksiniz, okey mi?
It's best to get a lot at once,'cause after 10 licks, your ass is so numb, it's best to get it over with.
En iyisi hepsini birden yaşamak, çünkü 10 tekmeden sonra popon hissis olacak kadar uyuşmuş oluyor.
Haven't had any licks yet?
- Sen daha pataklanmadın, değil mi?
And he licks, and he licks, and he licks - and he finds some corn.
Yaladıkça yalıyormuş sonra bir mısır tanesine denk gelmiş.
You lie on the ground while he licks your belly button.
O göbek deliğini yalarken sen de yere uzanıyorsun.
I got my licks in, too, you better believe I did.
Ben de orada savaştım, bana inansan iyi olur.
I'm waiting for my boyfriend and I shave my cunt so it doesn't prickle when he licks it.
Bir arkadaşımı bekliyorum. Cinsel organımı tıraş ettim. Beni yalarken, dikenleri batmasın diye.
I suggest how many licks of a Tootsie Pop does it take to make you Miss Spring Break.
Önerim, lolipop üzerinde gezdirdiğin her emme hareketi "Bayan Semester" ödülünü almanı daha da garantileyecektir.
You took your licks.
Dersini aldın.
Your little brother licks honey off of your spoon?
Kardeşin bazen kaşıktaki balı yalıyor mu?
Take a lot of licks to get one of these down.
Bunları bitirmek için çok yalamak gerekir.
Large tongue, dark, very moist, quickly licks the lower lip with a force that's exciting.
Geniş bir dil koyu alt dudağı oldukça nemli çabuk ıslanıyor.
We meant to build over at the Salt Licks settlement where it would've been safer from the Indians, but...
Salt Licks'teki yerleşim alanına yerleşmeye karar vermiştik.
WE GET THE FIRST LICKS.
Ve düşman gider. Yok edilir, biter.
- He took his licks.
- Epey hırpalamışlar.