Lior traducir turco
37 traducción paralela
- I will leave with Lior for an hour.
- Lior'la birlikte bir saatliğine ayrılıyorum.
Lior already know the zone, we'll make it quick.
Lior bölgeyi zaten biliyor, çabuk hallederiz.
Let's go, Lior.
Gidelim, Lior.
- Lior?
- Lior?
Lior, did you hear me?
Lior, beni duydun mu?
Lior, can you hear me?
Lior, beni duyabiliyor musun?
Lior, wake up!
Lior, Uyan!
LiOR AMiCHAi
LiOR AMiCHAi
Vardale, that's Yossi, he was the Lior's commander.
Vardale, Bu Yossi, Lior'un Komutanıydı.
he says that Lior was the best second in command he ever had.
Lior sahip olduğu en iyi ikinci komutan olduğunu söyledi.
Sorry, loved Lior.
Özür dilerim, Lior'u severdi.
And in the town of Liore, gave Cornello that fake Philosopher's Stone...?
Lior şehrinde Cornello'ya sahte filozof taşını vermenin nedeni....!
Brother, it... It looks like that thing that the Minister at Liore had.
Abi, bu Lior'daki başrahibin elindekine benziyor.
The town of Liore has been dealt with all neat and tidy.
Lior şehrini temizlemeyi bitirdim.
I won't let Liore become another Ishbal.
Lior'un bir başka Ishbal olmasını istemiyorum.
Lt. Col. Kimbly, I want you to take the lead of Tucker-kun's Chimeras and infiltrate the city.
Yarbay Kimberly, Bay Tucker'ın çimeralarını alın ve Lior'a doğru yola çıkın.
Also, there is still one State Alchemist in Liore, right?
Lior'da bir Ulusal Simyacı bulunuyor değil mi?
Bring me the materials on the Liore riots!
Bana Lior ayaklanmasıyla ilgili kağıtları getir!
Ishbal... Liore... Mugwar's mines...
Ishbal, Lior ve Magwar'ın madeni...
Are we certain that the boy was connected with the uprising in Liore?
Edward'ın Lior'daki iç savaşla alakası olduğundan kesinlikle emin miyiz? Evet.
The people of Liore are ethnically very similar to Ishbal.
Lior insanları Ishballilere oldukça benziyorlar.
Liore is going to be turned into another Ishbal!
Lior'u bir başka Ishbal'e dönüştürecekler!
That cause being that ultimately, the town of Liore was the one who first attacked the military, and thus they had no choice but to massacre us!
Umuyorlar ki önce Lior şehri onlara saldıracak ve bunca insanı katletmekten başka bir çareleri kalmayacak.
He came from Liore. He brought a letter addressed to me.
Lior'dan bana gönderilmiş bir mektupla geldi.
Al, you're heading to Liore.
Al, Lior'a git.
If we leave them alone, Liore will surrender in time.
Biz ilk hamleyi yapmazsak Lior er ya da geç teslim olacaktır.
Liore is going to fall under military command.
Lior ordu kontrolu altına girecek.
It would be possible for us to crush Liore right now!
Lior avucumuzun içinde.
I am going to Liore once again. Get the military moving as soon as you can.
Lior'a tekrar gideceğim ve ordunun şehre girmesini sağlayacağım.
Tell everyone what happened in Liore, what happened in Ishbal in the past, and of the tyranny of the military.
Lior'da gerçekte neler olduğunu Ishbal'de olanları ve ordunun yaptığı diğer tüm kötü şeyleri anlatacağız.
There's a rebellion starting up again in Liore.
Lior'da birbaşka içsavaş patlak verdi.
It's with Lior Ashkenazi
Lior Ashkenazi'de oyunda.
You were Lior's commander in the army, right?
Orduda Lior'un komutanıydınız, öyle değil mi?
Why didn't you say you knew Lior?
Lior'u tanıdığını neden söylemedin?
I came to tell you about my relationship with Lior.
Size Lior ile olan ilişkimden bahsetmek için geldim.
Lior used to smile a lot.
Lior sık sık gülümserdi.
Lior had a girlfriend.
Lior'un bir kız arkadaşı vardı.