Littering traducir turco
151 traducción paralela
Not littering the sidewalks, that's section 43.
Kaldırıma çöp atmıyorlar. O 43. madde.
Who's cloak is this littering my tent?
Çadırımı kirleten bu pelerin kimin?
Littering the public thoroughfare.
Ana caddeye çöp atmak.
They must not be so important, littering the floor like that.
Çok önemli şeylere benzemiyorlar, çöpten bir farkları yok.
But having you offer me money for the lives of all those bodies littering Africa is actually degrading.
Ama, tüm Afrika'ya dağılmış cansız bedenlere karşılık teklif ettiğiniz para gerçekten çok aşağılayıcı.
They're littering!
Yere çöp atıyorlar.
I'm not here because I was littering.
Çöpleri yere attığım için burada değilim.
But not for littering!
Ama çöp attığım için değil!
No littering.
Yere çöp atmak yok.
Nam Soong Triad is like dog shit littering the streets.
Nam Soong'lar sokağa işeyen köpeklerden farksız.
We wouldn't want the spirits to see you littering up their place.
Ruhların, bulundukları yerden seni böyle dağınık görmelerini istemeyiz.
Littering's a $ 500 fine in this state.
Sokağa çöp atmanın cezası 500 dolar.
Oh, but Sheriff, littering!
Ne oldu, Şerif?
Open container, public intoxication, littering, disturbing the peace, resisting arrest...
Dosya aç, kamusal alanda içki içmek, dağıtmak, huzuru bozmak, tutuklanmaya karşı gelmek...
- Citations for parking in a red zone more than 18 inches from the curb, blocking a fire hydrant expired registration sticker, no front plate, littering, attempt to extort an officer and willfully destroying a court summons.
- Park yasağını ihlal etme kötü park etme, yangın musluğunu engelleme eksik evrak, plakasız dolaşma, etrafı kirletme, polisi tehdit etme mahkeme celbini yırtma suçlarının kayıtları.
- That's littering.
- Etrafı kirlettin.
Yep, and I'd have a big, important issue like no littering or nice hair for everyone.
Evet ve "Doğurmaya hayır" gibi büyük önemli meselelerim olurdu veya "Herkese güzel saçlar" gibi.
Now you're littering.
- Şimdi de çevreyi kirletiyorsun.
Do you know the fine for littering in California, Chavez?
California'da yerlere çöp atmanın cezasını biliyor musun, Chavez?
Fairies Littering Petals.
Dürüstlük kötülüğü yok eder.
Please enjoy the game, and remember, no bad language and no littering.
Ve sakın unutmayın ; küfür etmek ve tükürmek kesinlikle yasaktır. Hadi hokeye başlayın artık, hadi.
See, that's littering.
Çöp bu.
Man littering.
Adam, çöp atıyor.
If you love it so much, why are you always littering?
Madem bu kadar çok seviyorsun neden çöp atıyorsun? Çünkü atmak çok basit.
Yes, I remember Satan's Little Helper. Littering the rectory with his dirt. - Biting me in the apse.
Evet, Şeytan'ın Küçük Yardımcısı'nın evimi kirlettiğini ve apse yapan yerlerimi ısırdığını hatırlıyorum.
A phony ticker-tape parade will help you avoid littering laws.
Reklam geçidi yasalarla uğraşmanızı engelleyecek.
The littering must stop.
Yerlere çöp atma durmalı.
Littering.
Yere çöp atmak.
No littering.
Zırva yok.
That's littering!
Burayı kirlettin! Çöp kutusu buluruz.
Without me you'd still be littering.
Ben olmasam iyice dağıtmıştın.
unless you're worried about being extradited for littering.
Çöp atmaktan sınır dışı mı edileceksin?
- Littering.
- Çöp atma.
- Littering and...?
- Çöp atma ve...
- Littering and....
- Çöp atma ve...
Littering and smoking the reefer.
Çöp atma ve esrar içme.
Poor Lloyd's alien chums littering our cornfields with corpses. Do you suppose he's safe himself?
Zavallı Lloyd'un uzaylı takıntıları tarlalarımızın cesetlerle dolup taşması.
- Sure Feed the pigeons probably get the firing squad for littering.
- Eminim, kuşları beslerken... idam mangası da bizi seyretmeye gelir.
Littering pisses me off, though.
Yere atılan çer çöp beni iyice kızdırır.
But soon, with a simple act of littering, everyone's life would change forever.
Ama kısa bir zaman sonra basit bir çöp atma... herkesin yaşamını sonsuza kadar değiştirecekti.
That's littering.
Yere çöp attın.
Littering, $ 250 fine.
Çöp atmak, cezası 250 $.
Now, why would God take the life of one so hot when there are already so many ugly people littering this planet?
Tanrım, bu dünyada bir sürü çirkin varken böyle güzel ve seksi bir kızın canını alırsın, anlamıyorum.
You were littering.
- Yerlere çöp atıyordunuz.
And suddenly daiquiris were littering the landscape.
Birden daiquiri'ler her yeri karıştırdı.
littering in the courtyard.
Avluyu kirlettiğin için...
Littering, loitering, vandalism, vagrancy -
Çöp atma, zarar verme, aylaklık, serserilik...
Yeah, maybe I'm a little bored with busting high school kids for littering instead of getting shot at by crack dealers.
Kokain satıcılarından kurşun yemek yerine yerleri kirleten liselileri basmaktan biraz sıkıdım galiba.
Hey, who's littering my hallway?
Hey, koridoruma kim çöp atıyor?
Littering the park is a federal offense.
Parkı kirletmek federal bir suçtur.
Print ads in all the papers, radio spots across the dial... billboards littering the interstate like roadkill... and the nail that is going to close the coffin...
Bütün gazatelerde reklamlarımız çıkacak, radyolarla da anlaştık,