Lockers traducir turco
471 traducción paralela
Pilfering pennies from other children's lockers at school..
Okulda diğer çocukların dolaplarından para aşırarak..
Joan, Chick and I are gonna go into the lockers and change into our costumes.
Joan, Chick'le kabinlere gidip kostümümüzü giyeceğiz.
- Life preserver lockers are all empty.
Can yelekleri dolapları boş.
We went through all those lockers.
Bütün kutulara baktık.
- Empty the shot lockers!
Yedek kurşunları getir.
Do you really know how the lockers work?
Gerçekten de dolaplar nasıl kullanılır biliyor musun?
She deposited several articles in two of the lockers.
İki dolaba çeşitli eşyalar koydu.
Here's a key to one of the lockers at the station.
Al, bu istasyondaki dolaplardan birinin anahtarı.
Lockers are bad, anyway, after a while.
Dolaplar kötüdür.
That sandwich counter by the lockers.
Dolapların yanındaki sandviç barında.
Yeah. He's going back to the lockers right now.
Evet, adam yine dolaplara gidiyor.
He already took away my refrigerator and lockers.
Ambarlarımı ve buzdolabımı aldı bile.
... everybody standing in the hall... next to their lockers. - Janet! It was enough to drive me crazy.
Herkes koridora çıkıp dolaplarının yanında beklemeye başladı.
It looks like a key to one of those lockers at the train station.
Tren istasyonundaki dolaplardan birinin anahtarına benziyor
There are a number of lockers.
Pek çok dolap var.
Oh. These are the lockers.
İşte dolaplarımız.
- No one touches these lockers, OK?
- Dolaplara dokunulmayacak, tamam mı?
- Yeah, like lockers.
Evet dolaplar gibi.
The particular tumbler configuration on this key was used on a brand of lock designed principally for lockers.
Özel tetik düzeni yapılandırması, bu anahtarın genellikle çekmece tipi dolapları, kilitlemek için tasarlandığını gösteriyor.
This was found in one of the athletic lockers at the school.
Bu kitap okuldaki dolaplardan birinde bulunmuş.
Enough for two nights, unless we find cheaper lockers.
Daha ucuz dolap bulamazsak, 2 gecelik.
I look through your letters. I look through your lockers.
Mektuplarınızı okudum, dolaplarınıza baktım.
And Larry's undressing a couple lockers down from me.
Birkaç dolap aşağıda Larry soyunuyordu.
That's fine, Mr. Fabrizi, but let's get back to the bit about the lockers.
Tamam Bay Fabrizi, şu kilitli dolaplar meselesine dönelim.
They let you clean out private lockers?
Demek dolapları açabiliyorsunuz.
Well, things started disappearing from lockers.
Sonra dolaplardan bazı şeyler kaybolmaya başladı.
They have lockers.
İçeride dolaplar var.
Hey, aren't those our lockers?
Bunlar bizim dolaplarımız değil mi?
It's just like the old gym lockers.
Eski giysi dolabı kilitleri gibi.
If you're not here to play football, clean out your lockers and leave now.
Eğer futbol oynamak için burada değilseniz dolaplarınızı boşaltın ve gidin.
He puts dents in lockers with his head.
Kafasıyla dolapları eğer.
Gym lockers are at Ieast nine inches longer than these.
Spor salonundaki dolaplar bunlardan daha kalın.
By the lockers.
Emanetin orada.
Now you can lock your lockers.
Artık dolaplarınızı kilitleyebilirsiniz.
I hope this will end the thefts of money, watches, and clothing from your lockers.
Umarım bunlar dolaplardan para, saat ve elbise çalmaya bir son verir.
We're out of towels, and I'm too old to go diving into lockers.
Havlumuz var. Burda dolaptan giyinip soyunmak için çok yaşlıyım.
But lockers are private property.
Dolaplar özel mülktür.
They chased me up the hall past the lockers they got me down and they started slapping me.
Beni koridorda kovaladılar, dolapların ilerisinde yakalayıp vurmaya başladılar.
Stale lockers with fruitcakes rotting into the wood.
Kokmuş meyveli keklerle dolu ahşap dolapları.
I'm over here in one of the lockers.
Buradayım, dolapların birinde.
Please clear out your lockers into the waste baskets provided.
Lütfen dolaplarınızı temizleyin ve çöpleri size verilen atık kutularına koyun.
Jimmy, why don't you run him down to the lockers?
Jimmy, onu neden soyunma odalarına götürmüyorsun?
Why don't you get an attendant to open up the lockers and look in? Maybe you'll find it.
Neden dolapları açıp aramıyorsunuz, belki bulursunuz.
And I'm telling you that those lockers are MTA business.
Ve sana, bu kilitler MTA'ya ait diyorum.
The backs of the seats are on the floor. And you see, we made room for their feet in the lockers there.
Koltukların arkasını tabana yerleştirdik ve gördüğünüz gibi, ayakları için dolapta bir bölme yaptık.
Clean the lockers.
Dolapları temizle.
Because you mess up this time and your parents will be cleaning out your lockers.
Çünkü eğer bu sefer ortalığı karıştırırsanız aileleriniz dolaplarınızı temizlemeye gelir.
You two got 15 minutes to clear out your lockers.
Dolaplarınızı boşaltmanız için 15 dakikanız var.
Stay away from the lockers.
Dolaplardan uzak durun.
No pathetic whining about students'rights, just a long row of lockers and a man with a key.
Öğrenci hakları diye mızmızlananlar yok. Bir dizi dolap ve anahtarlı bir adam var.
- Honey, they opened a few lockers.
- Hayatım, birkaç kilitli dolap açtılar.