Love that traducir turco
34,071 traducción paralela
Kids love that.
Çocuklar bunu sever.
I love that story.
Bu hikâyeyi çok severim.
I love that we're holding this debate at James Monroe High School, my father's alma mater.
Bu münazarayı, babamın mezun olduğu James Monroe Lisesi'nde düzenlememiz çok hoşuma gitti.
Love that brother.
O kardeşi seviyorum.
You love that.
Bayılırsın içmeye.
- She's gonna love that.
- Bunu sevecek.
Maestro. Love that eraseface song.
Maestro, Silgi Surat'ın şarkısına bayıldım.
I love that.
Bunu sevdim.
I know that, and I love that.
- Biliyorum ve çok mutluyum.
So you think I'm cold, but you love that about me?
Yani duygusuz olduğumu ama bunu sevdiğini mi söylüyorsun?
I love that show.
- O şovu severim. - Evet.
Look, I know that you're stubborn, but I also know how much you love Aunt Becky.
İnatçı olduğunu biliyorum. Becky yengeyi çok sevdiğini de biliyorum.
Becky has such a big heart and she's been saying that somewhere out there there's a kid that needs our love.
Becky çok iyi kalpli biri ve dışarıda bir yerde sevgimize ihtiyaç duyan bir çocuk olduğunu söylüyordu.
Take advantage that I did lose what probably was the love of my life.
Büyük ihtimalle hayatımın aşkı olan adamı kullanıp, ondan yararlanmaya çalışıyorsun.
There are people there that I love.
Sevdiğim insanlar orada.
But with this great force that just makes people love you and forgive you.
Ama insanların seni sevmesine ve tüm yaptıklarına rağmen,... seni affetmelerini sağlayacak özel bir gücün var.
That I love you?
Seni seviyorum mu?
I don't really know what I love about the oboe anymore, except that I know that I do love it.
Obuanın nesini sevdiğimi artık bilmiyorum tek bildiğim onu sevdiğim.
You know that the oboe actually, like, symbolizes the sound of love and- -
Obua aslında aşkın sesini simgeler.
I thought it was unconventional, but that's very much Rodrigo, and that's why I love him.
Alışılmadık olduğunu düşündüm. Ama bu Rodrigo tarzı, ve bu yüzden onu seviyorum.
Messiaen was very sure that at the end, love conquered all, and that hope was there.
Messiaen sonunda aşkın kazanacağına ve umut olduğuna emindi.
I have a job that I love, that I believe in.
Sevdiğim ve inandığım bir işim var.
♪ Sunshine ♪ Ah, I love that bathroom.
O tuvaleti çok seviyorum.
Oh, um... just that I'm here and I love you, man.
- Yanında olduğumu ve seni sevdiğimi.
Are you saying that I didn't love Ruben?
Ruben'i sevmediğimi mi söylüyorsun?
I don't love Dennis. I don't know why I said that.
Dennis'i sevmiyorum, neden öyle dedim bilmiyorum.
I love living here so I don't want that to be true.
Burada yaşamayı seviyorum, ve doğru olmasını istemiyorum.
That is my family... people who love me.
Bu benim ailem... Beni seven insanlar.
That is not a-love!
Bu aşk değil!
And, Marge, I love you as much as that bike.
Marge, seni en az o bisiklet kadar seviyorum.
Love's funny like that.
Aşk böyle komik bir şey işte.
The only thing that can beat hate is love.
Nefreti yenecek tek şey sevgidir.
From now on, just show that person nothing but love.
Şu andan itibaren ona sadece sevgi gösterin.
- We would love to read that.
- Oyunu okumayı gerçekten çok isteriz.
Well, I'd love to stay for the delightful chit-chat, but I'm just not that good a liar.
Bu güzel muhabbet için kalmayı çok isterdim ama ben o kadar da iyi bir yalancı değilim.
Yeah, well, I'll be normal when I'm home with the woman I love instead of dreaming that the guy I'm sharing a cell with killed her.
Evet, evimde sevdiğim kadınla beraber olduğumda normal olacağım, rüyamda onu öldürdüğünü gördüğüm adamla aynı hücreyi paylaştığımda değil.
Well, I don't because I didn't take this deal for that son of a bitch, I took it for my wife, who I love, and if you ever contact her again without my blessing,
Ben değilim çünkü ben bu anlaşmayı o pislik için değil sevdiğim eşim için kabul ettim. Eğer benden izinsiz bir daha onunla iletişim kurarsan yemin ederim ağzını dağıtırım.
And when I said that, I meant that one of the things that I love about you is your ability to push emotion aside and knock the shit out of people.
Söylediğimde senin sevdiğim yönlerinden birisi duyguları bir kenara koyup insanları alt etmedeki becerindi.
I'm saying that's one of the things that I love about you.
Sevdiğim yönlerinden biri bu diyorum.
If that pig taught me anything, it's that you gotta fight for the ones you love.
O domuz bana bir şeyi öğretti, sevdiklerin için mücadele vermelisin.
Well, when you put it like that, then I would love to move in with you.
Yani sen böyle söylersen ben de seve seve sana taşınırım.
That's what happens when you have love of jelly bean...
Jöleli şeker sevdiğin zaman başına bu gelir...
I love your passion, I really do, but I'm not gonna let you make that deal.
Hırsını seviyorum, cidden seviyorum ama o anlaşmayı yapmana izin vermeyeceğim.
I'd never known love until I met you... and I will always be grateful for that.
Seninle tanışana kadar ben aşkı asla tanımıyordum ve bunun için sana minnettar olacağım.
With all my heart... until Hyde destroyed that love.
Tüm kalbimle... Hyde o aşkı yok edene kadar.
And I'm glad that it didn't... because I would never want to lose the love I feel for you.
Ve iyi ki de çözmedi... Çünkü sana karşı hissettiğim aşkı asla kaybetmek istemem.
Her name is Maisy, and I have a cat tree for her, and it has a little planter that I made, and I just love just to hold her at night.
Hadi! Yardımcı olabilir miyim? Sen de kimsin be?
So, it says that a succubus, uh, drains its life force from its victim, and, uh, its ultimate goal is to make that willing victim fall in love, and then it can shape-shift into its true form.
Elimde üç asım var. İyi oynuyorum ama çok da değil. Gelen Uzun Adam McGee'dan... başkası değil.
I love her, she loves me and that's not...
Ben onu seviyorum, o da beni seviyor.
I want you to know that I love you.
Seni sevdiğimi bilmeni istiyorum.
That's what made me think of you... Because we both love astronomy.
O yüzden sen aklıma geldin çünkü ikimiz de astronomiyi seviyoruz.
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that's my best friend 28
that'll be it 25
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that's my best friend 28
that'll be it 25
that's my sister 96
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16