Luschek traducir turco
49 traducción paralela
Officer Luschek, is running new electrical something that you feel particularly excited about doing on a fucking Monday?
Memur Luschek, yeni hat döşemek bir pazar günü yapmaktan özellikle keyif alacağın bir şey mi?
Mr. Luschek, I think that there's been a mistake.
- Bay Luschek, sanırım bir hata olmuş.
I'm makin'you a glory hole, Luschek.
Sana görkemli bir delik yapıyorum Luschek.
Sir, shouldn't this be on Luschek?
Efendim, bu Luschek'in sorumluluğunda değil mi?
It's Luschek's fault it's missing, it's your fault it hasn't been found.
Kayıp olması Luschek'in suçu. Hâlâ bulunamaması sizin suçunuz.
And don't get me started on Luschek.
Ayrıca Luschek konusunu hiç açmayın.
And it's, uh, Luschek.
Ayrıca Luschek.
Luschek never showed.
- Luschek gelmedi.
How come you ain't in jail, Luschek?
Sen nasıl hapiste değilsin, Luschek?
[Luschek] How many times do I have to tell you, I don't text.
Sana daha kaç kere söyleyeceğim, ben mesaj atmam.
[Caputo] Luschek!
Luschek!
Uh, Luschek?
Luschek?
Luschek, for instance.
Luschek, örneğin.
Luschek's nice.
Luschek iyidir.
Thanks, Luschek.
Sağol Luschek.
Ooh! Excuse me, Mr. Luschek.
Afedersiniz, Bay Luschek.
Whoa! Luschek!
Luschek!
Hey, Luschek, let me ask you a question.
Luschek, sana bir şey soracağım.
Okay, look, Luschek, you must've misunderstood me, all right?
Bak Luschek, beni yanlış anlamış olmalısın, tamam mı?
Drugs in the tool belt, tool belt to Luschek, Luschek to the streets, money.
Uyuşturucu alet kemerine, kemer Luschek'e, Luschek sokaklara ve para.
Luschek is the fuck up.
- Siki Luschek tutmuş. - Saçmalama.
Bullshit. Luschek wasn't lying.
Luschek yalan söylemiyordu.
He is still the reason that she is down there.
Yine de Luschek yüzünden oraya gönderildi.
Luschek, what the hell?
- Luschek, n'apıyorsun ya?
Luschek. Remember when I...
Luschek, şeyi...
And in Luschek.
Ve Luschek'e.
Although, Luschek, am I right?
Gerçi Luschek var, di'mi?
Uh, the printer was out of ink, so Luschek is gonna fix it.
Yazıcının toneri bitmişti, Luschek tamir edecek.
- Luschek? - Hmm.
Luschek?
- What is it, Luschek?
Ne var, Luschek?
With Mr. Luschek.
Bay Luschek ile beraber.
Luschek?
Luschek?
Why don't you go check on Luschek and the Internet situation?
Luschek ile internet konusunu bir konuşsana sen.
So, hey, how come you don't get to live here, Luschek?
Hey, sen neden burada yaşayamıyorsun, Luschek?
Uh... it's, uh... Luschek.
Adım Luschek.
Mr. Luschek...
Bay Luschek...
No, Luschek, things aren't great.
Evet, Luschek. İşler pek iyi değil.
Luschek...
Luschek...
Luschek won't give a shit.
Luschek de sallamaz.
Why don't you head this one up, Luschek?
Bu işin başına neden sen geçmiyorsun Luschek?
Hey, what's your background, CO Luschek?
Senin hikayen ne, gardiyan Luschek?
Luschek, come...
Luschek, haydi...
You have to cut the alarm, Luschek.
Alarmı durdurmalısın Luschek.
Luschek pissed himself.
Luschek altına işedi.
Luschek puts mushrooms on everything.
Luschek her şeye mantar koymuş.
Luschek.
Luschek.
Hey, Luschek.
Luschek.
- Um Luschek.
Luschek'sin.
I am Luschek.
Luschek'im.