Lynette traducir turco
1,225 traducción paralela
Lynnette, you're starting to ramp up into that whole meddling thing that you do.
Lynette üstüne vazife olmayan işlere karışıyorsun.
Since her first day on the job, it had been clear to lynette scavo that her new boss nina was unusually tense.
Lynette Scavo, işteki ilk gününden beri amiri Nina'nın alışılmadık derecede gergin olduğunun farkındaydı.
To help relieve her tension, lynette tried giving her boss thoughtful gifts- - a soothing wave machine... aromatherapy candles... even meditative chi balls.
Gerginliğini azaltmak için ona düşünceli hediyeler vermeye çalıştı. Rahatlatıcı bir dalga makinesi. Aroma-terapi mumları.
Until one day when it occurred to lynette there was one form of relaxation she had yet to try.
Ta ki bir gün denemediği bir sakinleştirme yöntemi aklına gelinceye kadar.
Lynette, sit- -
Lynette, otur- -
Oh, hey, lynette, I readthe new vodka proposal.
Lynette, yeni votka teklifini okudum.
Come on, lynette.Just one quick little drink.
Haydi, Lynette, çabucak bir şeyler içeriz.
Lynette, if the late hours are going to be an issuefor you, we probably shouldtalk about finding you a less demanding account.
Lynette, geç saatlere kadar kalmak senin için sorun olacaksa daha az zamanını alacak bir kampanya bulmamız daha iyi olabilir.
Oh, lynette.
Lynette.
At that moment it occurred to lynette that chuck, though inebriated, had a valid point.
Chuck'ın doğru bir noktaya değindiğini fark etti.
Lynette savored her victory confident that she would never again have to engage her opponent on this particular battlefield.
Lynette, bir daha asla bu savaş alanında göstermek zorunda kalmayacağına duyduğu güvenle zaferin tadını çıkardı.
When Lynette went back to work, she was aware her new job would be demanding.
Lynette yeniden iş hayatına döndüğünde bunun çaba gerektireceğini biliyordu.
Normally, Lynette would have spent a sleepless night telling herself she didn't have control issues.
Normalde, Lynette kendisinde kontrol takıntısı olmadığını tekrar ederek, uykusuz bir gece geçirirdi.
- Hi, Lynette. - I'm sorry.
- Merhaba, Lynette.
Lynette, you were saying?
Lynette, ne diyordun?
Lynette, check it out.
Lynette, şuna bak.
Lynette, staff meeting, now.
Lynette, personel toplantısı. Hemen.
Lynette, hold it for ten minutes.
Lynette, on dakika tut.
Lynette had been struggling to balance her career and her family.
Lynette mesleği ve ailesi arasında bir denge sağlamak için mücadele ediyordu.
lynette, staff meeting, now.
Lynette, personel toplantısı. Hemen.
Lynette : Okay, 30 seconds is up now.
Tamam, 30 saniye bitti.
Lynette : In the future, checklists mean is it in the car, not, like, do you remember it, okay?
İleride, önemliler listesi arabada olacak, hatırladın mı, tamam mı?
Uh, Lynette, this is Lois McDaniel.
Ah, Lynette, bu Lois McDaniel.
Lynette.
Lynette.
Does Lynette know you're out here? Oh, yeah, she knows.
Oh, evet, biliyor.
Lynette, he is my father, this is my house.
Lynette, o benim babam, burası benim evim.
For God's sake, Lynette, you threw me out of my own house.
Tanrı aşkına, Lynette, beni kendi evimden atıyorsun.
Lynette...
Lynette...
There's something that Lynette doesn't know about, Dad - - something that I did.
Lynette'in bilmediği şeyler var baba... benim yaptığım bazı şeyler.
Well, I guess Lynette redecorated the living room.
Sanırım Lynette, oturma odasını tekrar dekore ediyor.
Me and Lynette were trying to talk to you about that the last time you were here.
Buraya son gelişinde, Lynette ve ben seninle bu konuyu konuşmak istemiştik.
What are you talking about? Bobby and Lynette, they love you a whole lot.
Sen neden bahsediyorsun? Bobby ve Lynette seni her zaman sevmişlerdir. Ben de seni seviyorum.
Lynette loves that little girl like she was her own, and to tell you the truth,
Lynette, o küçük kızı çok seviyor. Kendi kızı gibi. Gerçeği söyleyeyim mi?
And that describes Lynette Richmont... and Rachel Jeffries'nurse, Tracy Colton.
Bu Lynette Richmont'ı tarif ediyor... ve Rachel Jeffries'nin hemşiresi, Tracy Colton.
Lynette did.
Lynette yaptı.
Lynette didn't know that an MRI... magnetizes metal.
Lynette MRI'ın... metalleri manyetize ettiğini bilmiyordu.
Lynette waited, and that's when she shot her.
Lynette bekledi ve o zaman onu vurdu.
Everything that I was leaving Lynette was gone.
Lynette'e bırakacağım her şey girmişti.
I know your plan... was to... stop the investigation before it even started, before we could prove Lynette did it.
Planını biliyorum... planın... incelemeyi daha başlamadan durdurmaktı, biz Lynette'in yaptığını kanıtlamadan.
lynette scavo?
Lynette Scavo?
- you couldn't say anything - lynette, lynette!
- Lynette, Lynette!
Lynette, if I close my eyeseven for a moment, it's because of theseantihistamines I've been taking.
Lynette, gözelerimi bir anlığına bile kapatmışsam sebebi aldığım şu antihistaminler.
Yeah, but to be fair to Lynette, you are an ex-model.
Evet, ama Lynette'e haksızlık etmeyelim. Sen eski bir modelsin.
Lynette?
Lynette?
Damn it, Lynette, if this has to do with that stupid kiss the other night, I'm gonna lose it!
Lanet olsun, Lynette. Eğer bu o geceki aptal öpücükle ilgiliyse kendimi kaybedeceğim.
Lynette thinks I was hitting on you at Bree's party.
Lynette, Bree'nin partisinde sana asıldığımı düşünüyor.
Lynette admitted she was wrong, and I agreed.
Lynette hatalı olduğunu söyledi ben de kabul ettim.
You're a regular.
O anda Lynette, sarhoş olmasına rağmen...
Talk about what?
Lynette burada olduğunu biliyor mu?
Hey, Lynette.
Hey, Lynette.
Hey, Lynette. Hi.
Lynette.