Macaroni traducir turco
594 traducción paralela
D... oh, G... you have to keep the macaroni portrait.
Hayır. Makarna portresini saklamak zorundasın.
You can't even throw away the macaroni portrait.
Makarnalı portreyi bile atamadın.
The macaroni's ready.
Makarna hazır.
The current gets her in deeper, and tried to pull her out, a shaft snaps in two... like a stick of macaroni.
Akıntı gemiyi daha derine çekerken çıkarmaya zorlayınca, şaft makarna çubuğu gibi ikiye ayrıldı.
Why not send macaroni?
Neden makarna göndermeyelim?
Macaroni, bring the big needle from the basket in the boat. Macaroni, bring it all.
Büyük iğneyi verin bana.
Marshal, these macaroni I made them with my own hands.
Komutan, bu makarnayı ellerimle yaptım.
I really liked you, Macaroni.
Seni gerçekten sevmiştim, makarna.
Yeah, a rose tattoo on her chest, same as the macaroni's.
Evet, göğsüne aynen makarnacınınki gibi gül dövmesi yaptırdı.
I merely turned the oven up to number 10 for my macaroni cheese.
Fırında kendime peynirli makarna yapıyordum.
She might never feel at home in Milan, where you have to plan a month in advance to eat macaroni.
O adadan hiç ayrılmadı. Milano'da asla kendini evinde hissedemez. Bir makarna yemek için bir ay önceden plan yapmalısınız.
I'd have laid in cases of macaroni for her, bigger than this.
Ona sandık sandık makarna alırım. Bunlar kadar büyük sandıklarda.
- Macaroni, parmigiano, pizza, Chianti.
Makarna, parmagiani, dondurulmuş pizza, chianti şarabı.
He won't spend the night with me, eating macaroni and listening to our songs.
Bütün bir geceyi makarna yiyerek ve şarkılarımızı dinleyerek benimle birlikte geçirmez.
How would you like a macaroni shampoo?
Yüzüne makarna bulamacı ister misin?
Frozen stiff TV dinners on trays, spaghetti, macaroni or pizza.
Televizyon karşısında bir şeyler atıştırırız. Spagetti, makarna ya da pizza.
"Stuck a feather in his hat, and he called it macaroni"
"Şapkasına bir tüy komuş, ve adına makarna demiş"
Macaroni, vive la liberté!
Yaşasın özgürlük!
I listened to gossip twice, and I exaggerated four times... and I lied to my husband when I told him that I couldn't make homemade macaroni... because I burned my hand and couldn't roll the dough... but actually I could have.
İki kere dedikodu dinledim ve dört kere mübalağa yaptım kocama ev makarnası yapamadığımla ilgili yalan söyledim çünkü elimi yakmıştım ve hamuru yuvarlayamıyordum ama aslında yapabilirdim.
Macaroni...
Makarna...
Spaghetti, spagatini, macaroni... cannelloni, rigatoni, tortellini, fettuccini... manicotti, gnocchi, linguini, ravioli...
Spagetti, spagetini. makeroni, cannelloni, rigatoni, tortellini.. ... fettucıne, manicotti, gnocchi, linquine, ravioli.
We have spaghetti, spaghettini, spaghettoni, macaroni... cannelloni, rigatoni, tortellini, fettuccine... tagliarini, buccatini, manicotti, bumbalotti... cappelotti, crosetti, fuccitti, tranetti... pappadelli, tagliatelli...
Spagetti, spagettini, macheroni cannelloni, rigatoni, tortellini, fettuccine, tagliolini, bucatini bombolotti, agnolotti, fiochetti, pappardelle, vermicelli.
I want two packs of macaroni...
İki paket makarna...
A pizza pie with tomatoes on top... or macaroni. Understand?
Anladınız mı?
What exactly is your game, shit macaroni?
Senin derdin nedir makarna boku?
What are you saying, you disgusting macaroni?
Ne diyorsun iğrenç makarna.
Yeah, so, we... We serve things like, uh, macaroni pad Thai, fried chicken satay.
Aslında şöyle yemekler satıyoruz, uh, Tai tarzı makarna, kızarmış tavuk çubukları.
Cure him with macaroni!
makaroni ile tedavi et bari!
My macaroni!
Makarnam nerede?
I want my macaroni!
Bana makarna ver!
I did not prepare macaroni this evening.
Bu akşam makarna yok.
No macaroni! If you want, there is goat fried brain.
Kızarmış kelle var sadece.
I clearly said I want macaroni on my plate every evening!
Her gün makarna istiyorum demiştim.
And I have not eaten macaroni since Wednesday!
Son olarak, Çarşamba gününden beri makarna yemiyorum!
I'm a macaroni!
Bir züppeyim ben!
All right, macaroni and cheese.
Görüşürüz. Vay be. Buraya geliyor.
Yes, with the macaroni and the cupcakes, that's mine.
- Evet. Makarnayla cupcake benim.
One of my diamonds just fell in the macaroni.
Elmaslarımdan biri makarnanın içine düştü.
I'll go home. Make a little macaroni and cheese.
Eve gidip peynirli makarna yapacağım.
And pick up some macaroni.
Yeterli makaroni olduğunu da zannetmiyorum
Lusenka, dearest, troublemaker... You had to have those... macaroni.
Lusenka, hayatım, başbelası, sana öyle görünüyor... macaroni.
So, you understand Macaroni, you understand Maimoona, but you don't know what an embassy is...
Macaroniden anlıyorsunuz, maimuniden anlıyorsunuz, elçiliğin ne demek olduğunu bilmiyorsunuz, aptallar
You thought about Macaroni, and I simply repeated it.
Sen macaroni hakkında düşündün ve ben sadece tekrar ettim.
And pick up some macaroni?
Yeterli makaroni olduğunu da zannetmiyorum.
Macaroni.
Makarna.
Go get the macaroni and cheese, Randa.
Git makarnayı ve peyniri getir.
I made it from macaroni.
- Evet. Makarnadan yaptım.
- Macaroni.
Makarna.
We have macaroni. - Splendid.
- Makarnamız var.
Macaroni, check how much fish I have on the scales.
Maccherone, teraziye bak!
21 cents for macaroni.
Makarna 21 sent.