Madge traducir turco
340 traducción paralela
- How's Madge feeling?
- Madge nasıl? - İyi.
You know Madge and her matchmaking proclivities.
Madge'in çöpçatanlık işlerine ne kadar yatkın olduğunu bilirsin.
Your friend Madge Hardwick is awaiting you. There, you will dazzle the eyes in clothes designed by Alberto Beddini.
Orada, Alberto Beddini'nin tasarladığı kıyafetler içinde göz kamaştıracaksın.
Wonder what kind of man Madge married.
Madge nasıl bir adamla evli acaba?
That's probably from Madge.
Madge'dendir.
And to Madge of all people.
Madge gibi bir eşe yapılır mı?
And, after all, you can't avoid seeing Madge sometime, can you?
Ve ayrıca, Madge'le bir gün görüşmek zorunda kalacaksın, değil mi?
Maybe she ought to know.
Madge durumu öğrenmeli belki de.
My word, I never read my own telegram from Madge.
Madge'den bana gelen telgrafı okumadım.
I'll go look for Madge and see you later for cocktails.
Gidip Madge'i arayacağım, kokteylde görüşürüz.
But, Madge, you don't understand, he...
Ama Madge, anlamıyorsun, o...
Why, Madge, you shock me.
Madge, beni şoke ediyorsun.
But anyway, as soon as we land, I'm going to see Madge... and I am going to find out from her just who and what this Tremont person is.
Neyse, iner inmez gidip Madge'i bulacağım şu Tremont denen kız neyin nesiymiş ondan öğreneceğim.
- Surely you don't mean Madge?
- Madge'i kastetmiyorsun tabii.
- Hello, Madge, I'll see you in a minute.
- Selam Madge, hemen geliyorum.
Madge, darling.
Madge, sevgilim.
Madge, what do you think has happened to me?
Madge, bil bakalım başıma ne geldi?
- Madge, please.
- Madge, lütfen.
- It's Madge.
- Madge.
Madge, have you any objections if I scare your husband... so that he'll never look at another woman?
Madge, itirazın var mı? Kocanı öyle bir korkutacağım ki bir daha hiçbir kadına bakmayacak.
Now, before you make a complete fool of yourself... promise me that you won't ask her... until I find out from Madge more about her past.
Bak, kendini iyice aptal durumuna düşürmeden söz ver, ben Madge'den kızın geçmişini öğrenmeden, evlenme teklif etmeyeceksin.
Madge, do you think you ought to let him go away from you alone?
Madge, o uzaklara gittiği zaman onu yalnız bırakmak zorunda mısın?
But, Madge, you don't seem to understand.
Madge, iyi anlamadın herhalde.
You know, Madge is the most understanding person.
Madge dünyanın en anlayışlı insanıdır.
I think Madge is a very brave person.
Madge çok cesur biri.
Well, if Madge doesn't care, I certainly don't.
Madge aldırmıyorsa, ben hiç aldırmam.
You know, Jerry, I can't imagine what's got into Madge recently.
Jerry, son zamanlarda Madge'in nesi var, anlamıyorum.
As soon as you get your eye fixed, we'll go down and see Madge.
Gözün iyileşir iyileşmez, inip Madge'le görüşürüz.
First it's a maniac, and then it's Madge, and now it's Bates.
Önce manyak bir herif, sonra Madge, şimdi de Bates.
First of all, we'll get you straightened out... and then I'll ask Madge about Dale.
Önce senin durumunu açıklığa kavuşturalım sonra Madge'a Dale'i soracağım.
Madge has merely heard something about this Violet girl.
Madge, şu Violet adlı kız hakkında bir şey duymuş, o kadar.
Madge, Horace has a little confession to make.
Madge, Horace ufak bir itirafta bulunacak.
And, Madge, you must have had an inkling of this or...
Madge, bunu sezmiş olmalısın yoksa...
Madge, this girl was...
Madge, şu kız var ya...
- Madge, darling...
- Madge, hayatım...
- Madge, where is she now?
- Madge, Dale nerede şimdi?
Madge, you'd better come over and rescue Horace.
Madge, gelip Horace'ı kurtarmalısın.
Madge, explain to this maniac that he is making a very serious mistake.
Madge, bu manyağa çok ciddi bir hata yaptığını anlat.
Jerry, Madge, I have the most amazing news.
Jerry, Madge, inanılmaz bir haberim var.
- Good morning, Charlie.
- Günaydın, Charlie. - Merhaba, Madge.
- Hello, Madge. Good morning, Charlie.
- Günaydın, Charlie.
Madge Gorland.
Madge Gorland.
- Hello, Madge.
- Merhaba, Madge.
Hello, Madge.
Merhaba, Madge.
But I don't think Madge would like it.
Ama Madge'nin bundan hoşlanacağını sanmıyorum.
- Madge, you didn't need to do that.
- Madge, bunu yapmana gerek yoktu.
I don't know, Madge.
Bilmiyorum, Madge.
That's Madge's voice.
Bu Madge'in sesi.
You have promised to go with me to Italy.
Arkadaşın Madge Hardwick seni bekliyor.
No, it's from Madge Hardwick.
Hayır, Madge Hardwick'ten.
Not Madge.
Madge değil.