English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / Madly

Madly traducir turco

726 traducción paralela
I am madly in love with you!
Sana duyduğum aşk beni delirtiyor.
Rodrigo is madly in love with you
Rodrigo size deli gibi aşık.
Why try to conceal that youre madly in love with him?
Onu delice sevdiğini niçin saklamaya çalışıyorsun?
As you want to know, I love him madly.
Madem bilmek istedin onu delice seviyorum.
Now he's so madly in love with her that we have to segregate them.
Kraliçeye o kadar çok aşıktı ki onları ayırmak zorunda kaldık.
If it hadn't been for him I'd have fallen madly in love with you.
O olmasaydı, sana deliler gibi aşık olurdum.
I had this boyfriend, and we were madly in love.
Birbirimizi deli gibi seviyorduk.
If I said I was madly in love with you, you'd know I was lying. - You say we have a lot in common...
Sana deli gibi aşığım desem, yalan olduğunu anlarsın ama sen her zaman ortak yönlerimizin olduğunu söylersin...
He's madly in love with the Gypsy girl.
Çingene kıza delicesine aşık oldu.
You're both madly in love with each other.
Birbirinize delicesine aşıksınız.
Oh, Kitty, I'm so madly happy.
Kitty, çok sevinçliyim.
Roy's madly in love.
Roy deliler gibi âşık!
She was born in Vienna, too, And I'm madly in love with her.
O Viyana'da doğdu, ve ona çılgınca aşığım.
Kamar had seen the beauteous maid... and like many others, had fallen madly in love with her. "
Kamar genç kızın güzelliğini görmüş ve birçokları gibi o da ona çılgınca aşık olmuş. "
- I'm madly in love with you. - Aw.
Sana delicesine aşığım.
Had the mystery in the tower driven him madly away, just as we seemed so close together?
Tam da birbirimize o kadar yaklaşmış gibiyken... kuledeki gizem aklını başından alıp kaçmasına mı neden olmuştu?
- How romantic. Do you fall madly in love with her Mr Craig?
Ona deliler gibi aşık oldunuz mu Bay Craig?
When I act, I'm madly in love.
Rol yaptığımda, delicesine aşığımdır.
Madly.
Delicesine.
And madly adored?
Peki delice sevilmek?
- l'm madly in love with her.
- Ona deliler gibi aşığım.
I want you to know. Only this afternoon, he told me he's madly in love with Susan.
Bilmeni istiyorum ki daha bu öğleden sonra, Susan'a deliler gibi aşık olduğunu söyledi.
Once, I was madly...
Bir zamanlar bir kıza...
Once, I was madly in love with a girl.
Bir zamanlar bir kıza delicesine aşıktım.
Did you not refrain from complaining about Latour because you were madly in love with him?
LaTour hakkında şikâyette bulunmadınız çünkü ona çılgınca âşıktınız.
Madly in love with him?
- Çılgınca âşık mıydım?
Were you not madly in love with him all the time that he lived with you in your house in London?
Ona Londra'da yaşadığınız sürece delice âşık değil miydiniz?
They say he's madly in love with her.
Ona delicesine aşık.
But I didn't realize how madly infatuated he was with me.
Ama bana bu kadar aşık olduğunu bilmiyordum.
A French woman madly in love with Michael.
Michael'ı deliler gibi seven Fransız kadın.
You're madly in love with her and you have to overcome her shyness.
Ona delicesine aşıksın ve onun utangaçlığını yenmek zorundasın.
She's madly in love with me, that's all.
Kız bana âşık.
She was tall, slender... blonde, very beautiful, and you loved her madly.
Uzun boylu, zayıf, sarışın, çok güzel bir kadın vardı. Onu deliler gibi sevdin, ama o başkasıyla evlendi.
I didn't love them that madly.
O kadar deli gibi sevmedim.
The Russian viceroy, General Paskievitch, falls madly in love with Lola.
Rus Valisi General Paskievitch Lola'ya abayı yakar.
Thinking every woman you saw was gonna fall madly in love.
Her kadının sana deli gibi aşık olacağını sanıyorsun.
The two of us are madly in love.
Birbirimize deliler gibi aşığız.
We're no longer madly in love.
Eskisi gibi delice aşık değilizdir.
Do you love me madly?
Beni deli gibi seviyor musun?
Deeply, madly, desperately, all-consumingly.
Derince, delice, çaresizce, kendimi tüketircesine.
Her Majesty is madly particular.
- Majesteleri aşırı hassas.
Madly attractive.
- Fazlasıyla çekici.
I know a person who's madly in love with you.
Senin hasretini çeken birini tanıyorum.
I'm madly in love with you.
Size çılgınlar gibi aşığım.
He's madly in love with her.
Kıza deli gibi aşık.
You're not the type a prince falls madly in love with.
Bir prensin delice aşık olabileceği biri değilsiniz.
Was it madly dull?
Çok mu sıkıcıydı?
He fell madly in love with me.
Bana çılgınca aşıktı.
This coronation day, 1911 I woke up to find myself madly in love with you.
1911 yılı, taç giyme töreni sabahı uyanıyorum ve çılgınca aşığım.
Madly.
Çılgınca.
- Madly.
- Deliler gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]