Magister traducir turco
57 traducción paralela
He claims he's a magister.
- Evet o. - Dürüst olduğunu söylüyor.
I convinced Oliver I was a magister on my way to Dublin.
Oliver'ı bir usta olduğuma ve Dublin'e gittiğime ikna etmeyi başardım.
- The magister.
Usta.
Lord Oliver, the magister with your demonstration.
Lord Oliver, usta gösteriye hazır.
My God, you are a magician, not a magister.
Tanrım, sen bir büyücüsün, usta değil.
Magister Maksimovic... from the ministry of education... with collegue's...
Magister Maksimovic... Milli eğitim bakanlığından... Kolej...
Certainly, during that time, Boniforte was in contact with the Annunziata Convent prior, as we can see from a document dated March 13th, 1426, which orders the payment of 200 genovini to Magister Boniforte da Barga, painter.
Şüphesiz bu esnada Boniforte Annunziata Manastırı Baş rahibesi ile iletişim halindeydi, zira elimizde ressam Boniforte da Barga'ya 200 Cenova altını ödeme yapılmasını emreden 13 Mart 1426 tarihli bir belge var.
- Magister.
- Hakim Bey.
Magister, Longshadow broke the law first.
Hakim Bey yasayı ilk çiğneyen Longsahdow'du.
Yes, Magister, it's true.
Evet, Hakim Bey, bu doğru.
Magister, she is... valuable.
Hakim Bey, o değerli biri.
I am the magister.
Ben hakimim.
Put me in the coffin, magister.
Beni tabuta koyun, Hakim Bey.
- I wouldn't have to be here if the Magister could trust you.
- Eğer Hakim sana güvenseydi burada olmak zorunda kalmazdım.
And if that displeases you, take it up with the magister or the queen.
Hoşnutsuzluk duyuyorsan derdini majestelerine anlatırsın.
You're lucky I don't send you all to the Magister.
Seni direkt en yukarıdakilere yollamadığım için şanslısın.
Naturally, I told the Magister that you were the only vampire in my kingdom... that could be trusted with this.
Doğal olarak, Ekselansları'na senin, bu konuda güvenilebilecek krallığımdaki tek vampir olduğunu söyledim.
Respectfully, Magister, I'm not sure I follow your logic.
Saygısızlık etmek istemem, Ekselansım ama sizi anladığımdan emin değilim.
- Magister.
- Ekselansları.
There's something I couldn't tell you in front of the Magister.
Ekselansın önünde size söyleyemediğim bir şey var.
If the Magister finds out, he'll put her on trial.
Efendi öğrenirse Kraliçe hapsi boylar.
It's not the police the Magister.
Meşgulüm ben. Polis değil Ekselansları geldi.
Unless I give the Magister Compton, he'll murder my progeny.
Ekselanslarına, Compton'ı vermediğim taktirde evladımı öldürecek.
The Magister is a nasty little anachronistic toad a ridiculous remnant of the Middle Ages.
Ekselans orta çağın geri kalmış tarihi geçmiş ahlaksız kurbağası.
Sir, I have a child of my own in the Magister's bony hands.
Efendim, çocuğum Ekselansları'nın kemikli ellerinde.
We'll deal with your Magister problem in time.
Zamanı gelince majestelerinle ilgili sorununu halledeceğiz.
The Magister will eventually determine it was you who was selling our blood.
Majesteleri sonunda kan satan kişinin sen olduğunu bulacaktır.
- No, Magister.
- Hayır, ekselansları.
Yes, Magister.
Evet, ekselansları.
You can dish it out, but you sure can't take it, can you, Magister?
Yutturmaya çalışabilirsiniz fakat aslında dayanamıyorsunuz değil mi, ekselansları?
That's where you and I differ, Magister.
İşte farkımız burada, ekselansları.
I killed the Magister.
Efendilerini öldürdüm.
Dispatching the Magister, that proved without a doubt that my search... It has finally ended.
Efendiyi öldürmeniz şüphesiz ki araştırmamın sona erdiğini kanıtladı.
If only we had a Magister to decide that.
Keşke Ekselansları burada olsaydı da, buna o karar verseydi.
As regards to the matter of the disappearance of our Magister- - Last known whereabouts, this dump in Shreveport, Louisiana. - -you have before you Eric Northman, sheriff of Area Five.
En son bu çöplük Shreveport, Louisiana'da görülen Ekselansları'nın ortadan kaybolma sorunu konusunda öncelikle Beşinci Bölge Şerifi Eric Northman'la görüşeceksiniz.
This is why he killed the Magister?
Bu yüzden mi Ekselanları'nı öldürdü?
He killed the Magister because the Magister defied him.
Hayır, Ekselansları ona meydan okuduğu için onu öldürdü.
You didn't kill the Magister.
Ekselansları'nı sen öldürmedin.
The only link between Sophie-Anne, Russell and the Magister is you.
Sophie-Anne, Russell ve ekselansları arasındaki tek bağlantı sensin.
Thank you, Magister.
Teşekkür ederim efendim.
Magister Illyrio has extended his hospitality.
Efendi Illyrio konukseverliğini uzattı.
Do you know lllyrio Mopatis, Magister of Pentos?
Pentosun Efendisi lllyrio Mopatis'i tanır mısınız?
Magister Tennyson sent me.
Rook Blanko. Beni Magister Tennyson yolladı.
Magister Corvus, we found one of Garrick's men.
Yönetici Corvus, Garrick'in adamlarından birini bulduk.
You are a Magister, they're your people and soon to be your problem, you deal with it!
Yönetici olan sensin. Halk da, sorunlar da senin. Bunu kabullen!
Magister Corvus, you are very close to finding yourself at the end of a big pike.
Yönetici Corvus, kendini bir mızrağın ucunda görmene çok az kaldı.
Did you ever get a chance to take a look at that Hermann Hesse novel I recommended, Magister Ludi?
Sana tavsiye ettiğim Hermann Hesse romanına bakma şansın oldu mu? Magister Ludi?
You know what "Magister Ludi" means, Jack?
"Magister Ludi" ne demek biliyor musun Jack?
What is a magister? - It's a scientist.
- Bilim adamı.
Magister.
Ekselansları.
None, Magister.
Hiç, Ekselansları.