Maine traducir turco
1,116 traducción paralela
Captain, I think the whole state of Maine would be comfortable here.
Yüzbaşı, burada Maine eyaletinin tamamı rahat edebilir.
You had to beat the backwoods of Maine to come up with a hick like me.
Benim gibi işe yaramazın birini bulmak için Maine'in arka sokaklarını gezmen yeterlidir.
Used to spend his summers sailing in Maine.
Yazları Main eyaletinde yelkenli kullanırmış.
Maine, Gascony and Aquitaine, do sentence you to death.
... Maine'in, Gaskonya'nın ve Akitanya'nın kontu ve İngiltere'nin kralı olarak, Allah'ın inayetiyle sizi ölüme mahkûm ediyorum.
Remember the Maine.
Maine'i hatırla.
Only man ever found fulfilment in a Boston Maine Railway in the ladies'can.
Boston Maine treninin kadınlar tuvaletinde iş bitiren tek adam!
"From San Diego up to Maine..."
"From San Diego up to Maine..."
Portland, Maine.
Portland, Maine.
From Alaska to Florida. From Maine to Oregon.
Alaska'dan Florida'ya, Maine'den Oregon'a.
In Maine. he set up the orgone laboratory... a scientific research center.
Maine'de, bir bilimsel araştırma merkezi Orgon labaratuarını kurdu.
You know, the guy in the blue robe out there thinks he's General MacArthur.
Boston Maine treninin kadınlar tuvaletinde iş bitiren tek adam!
Maine, Vermont, Oregon?
Maine mi, Vermont mu, Oregon mu?
Remember the Maine!
Maine'i unutma!
Between friends, you got to do what it takes for friendship's sake
Arkadaşlar arasında, arkadaşlık hatırına bu olur. "Maine Pyar Kiya" dan mı?
From "Maine Pyar Kiya?"
- O filmi izledin mi?
That's a Maine lobster.
Maine Eyaleti'nin ıstakozu.
Listen, we've got a place in Maine you can use for the summer.
Bakın, Maine'de bir yerimiz var, yazın oraya gidebiliriz.
This looks almost like the one at my uncle's cabin in Maine.
Aynı amcamın Maine'deki kabinindekine benziyor.
... from Timbuktu to Portland, Maine.
... Timbuktu'dan Portland Maine'e dek.
You were going to Maine for the holidays with Vera?
Tatil için Vera'yla Maine'e gideceğini sanıyordum Norm.
A classmate in my Samoan literature class told me about a 200-year-old country inn on an island off Maine that you have to be ferried to.
Samoan edebiyat sınıfındaki bir arkadaşım feribotla gidilebilen Maine adasındaki 200 yıllık bir kasaba otelinden bahsetti.
But seriously, I'm in Maine.
Şaka bir yana, Maine'deyim.
Diane, I'm not gonna head up to Maine, you know, start chopping wood.
Diane, Maine'e yol alıp tekrar odun kesmeye başlamayacağım.
The men up in Maine make you and Paulie look like spoiled little brats.
Maine'deki adamlar seni ve Paulie'yi bir nevi çalıntı malı olan yumurcaklar gibi görüyorlar.
Diane, maybe that shit works in Maine.
Diane belki bu bok Maine'de işe yarıyordu.
- We could go north, to Maine or Canada.
- Kuzeye gidebiliriz, Maine ya da Kanada'ya.
Oh, they'll come from Maine, Massachusetts, Vermont, New Hampshire. All the old-timers with the strange licence plates.
Maine'den, Massachusetts'ten, Vermont'tan insanlar akın edecek.
Do you know L'Avenue du Maine?
- Maine Bulvarını biliyor musunuz? - Maine mi?
144 Avenue du Maine.
Bir kafeden, 144 Maine Caddesi.
We have property all the way up through Maine and New Hampshire.
Maine'den New Hampshire'a kadar emlaklara sahibiz. Neden mi?
I had it flown in from Maine this morning.
Bu sabah Maine'den uçakla getirttim.
Fifth and maine.
5. Maine caddesi.
What about that place in Maine?
Peki ya Maine'deki yere ne dersin?
There's a place up in Maine.
Maine'de bir yer var.
You want me to go with you to Maine?
- Seninle Maine'e gelmemi mi istiyorsun?
Guess we won't be going to Maine after all, Jack?
Sanırım sonuç olarak Maine'e gitmiyoruz, değil mi Jack?
... possibly more white-sided dolphins have beached or stranded themselves along the Maine coast. Scientists don't know why.
.. daha birçok akyunus Maine kıyısı boyunca sahile vurmuş olabilir.
we catch trout in Maine.
Maine'de alabalık yakalarız.
In Maine, fishing.
Maine'de balık tutarak
THE HIGHEST QUALITY OF PINE FROM THE FORESTS OF MAINE.
Maine ormanlarının en kaliteli çamlarından yapılma.
Last time I saw her was at your grandad's place in Maine.
Onu en son dedenin Maine'daki evinde görmüştüm.
It's Massachusetts or Maine in 48 hours.
48 saat içinde Massachusetts veya Maine'a ulaşabiliriz.
- Bev, someone calling from Maine says its important.
Bev, Maine'den arayan biri önemli olduğunu söylüyor.
- Maine?
Maine mi?
I know, I know you're going to think this is crazy. I certainly think its crazy but. I've got to go to Maine.
Bunun delilik olduğunu düşünebilirsin, bence bu tamamen delilik ama Maine'e gitmem gerekiyor.
The very day I make a deal of a lifetime for you... you want to run off to Maine with some old boyfriend?
Hayatının anlaşmasını yapıyorum ve sen Maine'deki eski sevgiline mi kaçıyorsun?
I need to go to Maine.
Maine'e gitmem gerekiyor.
All right we'll find one that goes to Maine.
Tamam, Maine'e giden bir tane buluruz.
What's in Maine? Family?
Maine'de ne var, aileniz mi?
Du Maine?
Ağaçlı, geniş bir caddedir.
Then there's Maine.
Bak, ne istediğim önemli mi? - Ya da Maine'ye gideriz.