Malta traducir turco
214 traducción paralela
I know positively that our good friend Dr. Stall... has treated this boy who thumbs the pages of these books... for Malta fever, beriberi, and that dreaded of all diseases, Mogo on the Ga-Go-Go.
Yakın dostumuz Dr. Stall, başparmakları kitapların sayfalarında dolaşan şu çocuğun Malta ateşini, beriberi'sini, bütün korkunç ve hayali hastalıklarını tedavi etti.
In 1539, these crusading Knights persuaded Emperor Charles V to give them the Island of Malta.
1539'da bu Haçli sövalyeleri... Imparator Sarlken'i Malta'yi kendilerine vermeye ikna ettiler.
That they pay him yearly the tribute of a falcon in acknowledgement that Malta was still under Spain.
Malta'nin hala Ispanya'ya ait olduguna atfen... ona her yiI bir sahin yollayacaklardi.
There's only one Maltese Falcon.
Fakat sadece bir tane Malta Sahini var.
" "Alert in Malta."
"Malta teyakkuzda."
- Jewell is sailing in Seraph for Malta on Friday.
Jewell, Cuma günü Seraph denizaltısıyla Malta'ya gidiyor.
Begins in London, and then goes on to Hong Kong... Cairo, Malta, the West Indies.
Londra'da başlıyor, daha sonra Hong Kong'da devam ediyor ve bunu Cairo, Malta, ve Batı Hint Adaları izliyor.
Sommerville's got his hands full trying to reinforce Malta with Force H.
Sommerville'in elleri dolu... Malta savunmasını H gücüyle takviye etmeye çalışıyor.
- Give her some of the Maltese.
- Ona Malta'dan gelenden ver.
" Enter, the Maltese...
" Malta'ya gelin...
Yesterday, a friend from Malta visited.
Dün Malta'dan bir arkadaşım ziyarete geldi.
It's a Maltese poison for which there is no antidote.
- Bu malta zehiridir, Hiçbir panzehiri yoktur.
Malta's not at war with Hitler.
Malta Hitler'le savaşta değil ki.
- Not even the Knights of Malta?
- Malta Şövalyeleri bilemi?
Let me talk to the Knights of Malta. I'll persuade them to pay more for me.
- Malta şövalyeleriyle konuşmama izin ver, Onları daha çok ödemeleri için ikna edeceğim.
A Knight of Malta, eh?
- Bir malta şövalyesimi?
Let the Knights of Malta come and buy the Christian slaves.
Ve malta şövalyelerinin köleleri satın alamsına izin verin.
In Malta, sir, where there are enough chickens to lay fresh eggs for every officer in the squadron, at five cents apiece from the mess fund.
Malta'dan. Orada filodaki tüm subaylara yumurta çıkaracak kadar tavuk var, asker fonundan tanesi beş sent karşılığında.
If I had one, I could get the gasoline to Malta and bring the eggs back.
Uçağımız olsa Malta'ya benzin götürüp buraya yumurta getirebilirdim.
Off the record, Eisenhower's ordered me to Malta.
Eisenhower, Malta'ya gitmemi emretti ; ama resmen değil.
Malta as a base... then southern Greece.
Malta bir üstür. Ve Yunanistan'ın güneyinde. Neden olmasın.
In 1528, these forts were defended by... 400 Knights of Malta and 800 mercenaries... against a force of 40,000 Turks.
1527'de bu kale 400 Malta şovalyesi ve 800 paralı asker tarafından, 40.000 kişilik orduya karşı savunuldu. Ve kazandılar.
The loss of Tobruk will make supplying Malta even more difficult.
Tobruk olayı, Malta'ya insani yardım sağlanmasını zorlaştırıyor.
60 new pence for a bottle of maltese claret.
Bir şişe Malta şarabına 60 yeni peni.
More important still, operating from Malta, the British Navy could attack the ships German that they passed of Italy for Tripoli.
Daha da önemlisi, ikmal kolları Malta'dan idare ediliyor Kraliyet Deniz Kuvvetleri, Rommel'in, İtalya'dan Trablus'a giden konvoylarını taciz edip rahatsız ediyordu.
Its solution, later, it was to destroy Malta.
Malta'yı darmadağın ederek, bunun üstesinden gelmek istedi.
Stukas, Heinkels, Junkers, Dorniers, Messerchmitts, every day, to the hundreds, they swept the island.
Stukalar, Heinkeller, Junkerler, Dornierler, Messerschmittler her gün sabahtan akşama kadar Malta adasının üzerine yollandı.
Malta became the place more bombed of the planet.
Malta dünya üzerinde, en fazla bombardımana uğrayan kent haline geldi.
Malta resisted.
Malta direndi.
They are going to malta.
Malta'ya gidiyorlar.
directly to malta? No ports of call?
Hiçbir limana uğramadan mı gidecekler?
No, malta's perfect.
Ama Malta mükemmel.
"Among the distinguished guests will be cabinet ministers, " church dignitaries, as well as members of malta's elite.
Seçkin konukların arasında bakanlar ve kilise ileri gelenleriyle Malta'dan önemli kişiler de olacak.
The convict who escaped from chelmsford three weeks ago. He's in malta.
Üç hafta önce Chelmsford'dan kaçan mahkum şu an Malta'da.
Now, what brings you to malta?
Sizi Malta'ya hangi rüzgar attı?
This is a terrific coup for the maltese police.
Bu, Malta polisi için müthiş bir başarı.
In October of 1918, I commanded a submarine in the Mediterranean, close to Malta.
Ekim 1918'de Akdeniz'deki Malta adası yakınlarında görev yapan bir denizaltının komutanıydım.
I told him I was going to Malta... and I didn't write him until I got to New York.
Malta'ya gideceğimi söylemiştim New York'a ulaşana dek ona mektup yazmadım.
To Malta!
Malta'ya!
Know what a Maltese Cross is?
Malta Haçı nedir, biliyor musun?
Maltese?
Malta?
He's coming with us to Malta and going on to Telakia.
Bizimle Malta'ya geliyor ve oradan Telakia'ya gidecek.
Well, me and Chris will take Soho. We'll go and see Maltese Charlie.
Ben ve Chris, Malta'lı Charlie'yi görmeye kenar mahalleye gideriz.
this whole crazy caper set Mack Murdock... on the track of the Maltese Cow.
Bütün bu çılgın hareketler Mack Murdock'ı Malta İneği'nin peşine düşürüyor.
Call it a fixation, but the Maltese Cow was haunting me... its cryptic moo beckoning me... like the scent of a cheap dancehall hostess.
Buna saplantı diyebilirsiniz ama Malta İneği bana musallat oldu. Gizemli mölemesi beni çağırıyor tıpkı ucuz pavyonlardaki konsomatrisler gibi.
Well, so much for your Maltese Cow, Murdock.
Vay, vay, vay, senin Malta İneği'nden fazlası varmış Murdock.
Looks to me like Maltese microfilm.
Bana Malta mikrofilmi gibi gözüktü.
Right now, he's looking down at the Maltese Fool... thinking maybe he ought to break his arm... and cause him serious pain.
Şu anda Malta Delisine bakıyor ve acaba kolunu kırsa ve canını ciddi şekilde yaksa mı diye düşünüyor.
When I was 13... You know this, right? That we boarded with my mother, my brothers, and my sisters, one younger than me, and a younger little brother, too.
13 yaşındayken, bildiğin üzere annemle ve erkek ve kız kardeşlerimle beraber - erkek kardeşlerimden birisi benden küçüktü, kız kardeşlerimden de birisi öyleydi - büyük bir balıkçı teknesiyle bilinmeyen bir yere, Malta'ya yolculuğa çıktık.
Malta, Siracuse, Messina, Naples, Porto Ercole. 18th July 1610.
Malta, Siracuse, Messina, Napoli, Porto Ercole. Temmuz'un 18'i, 1610
Malta?
Malta mı?