Mani traducir turco
1,496 traducción paralela
I don't always expect you to be a great help around here... but how about not being a super-colossal hindrance to us all, okay?
Her şeye yardım etmeni beklemiyorum ama hiçbir şeye mani olmasan hiç fena olmazdı.
Angiogenesis inhibitors prevent the tumors from creating blood vessels.
Angiogenez inhibitörleri tümörlerin kan damarları üretmesine mani olur.
- I'd be completely lost, get in everyone's way.
İnsanların işlerine mani olurum.
It would have kept him from racing.
Bu durum, yarışmasına mani olurdu.
Even if real human contact is something you don't have or even want or need, you should at least be able to see it in other people.
İnsanlar arasındaki ilişkiler senin istediğin veya ihtiyaç duyduğun bir şey olmayabilir ama bu başkalarının ilişkilerini görmene mani olmamalı.
And you try fighting that, you wind up dying of TB.
Bununla mücadele et, tüberkülozdan ölmesine mani ol.
This one says you're okay with moving the disciplinary hearing to tomorrow. This one says I've advised you of your legal rights.
Bu, yarın ki disiplin duruşmasına katılmanda bir mani olmadığını ve tüm yasal haklarını bildirdiğimi söylüyor.
As your lawyer, I can't stop you from lying, I can't even be in the room. But I would be remiss if I didn't prep you to lie better.
Avukatın olarak yalan söylemene mani olamayabilirim hatta oda da bile olamayabilirim fakat seni iyi olana kadar hazırlayamazsam işte o zaman ihmalkârlık yapmış olurum.
It was gonna keep me from giving my liver.
Hastalık, karaciğerimi kardeşime vermeme mani olacaktı.
After we clinch the deal, we can go get a mani-pedi!
El tokalaşır tokuşmaz manikür pedikür yaptırmaya gidebiliriz
You want a mani-pedi?
- Manikür-pedikür mü istiyorsun?
Besides, I think I'm getting in the way.
Sanırım burda bazı şeylere mani oluyorum.
While your co-captain is kicked back, enjoying a cold drink and having a mani-pedi, the rest of you are gonna work twice as hard.
Kaptanlarınızdan biri kenarda dinlenir, soğuk bir şeyler içip manikür pedikür yaptırırken, diğerleriniz de iki kat ağır çalışacaksınız.
Not interrupting, am I?
Sana mani olmuyorum, değil mi?
I'll get out.
Sana mani olmayayım.
He says it inhibits him.
Ona mani olduğunu söylüyor.
Stop it! the Restrictive Current would still reacts to Spirit Bodies. but I won't allow you to interfere with my survey.
Durun biraz! Bu bölge sabitleştirilmiş olsa bile Sınırlayıcı Akım hala reiatsu'ya karşı duyarlı. Siz ahmakların uzay-zaman ilişkisini toza dönüştürmeniz umrumda değil ama incelememe mani olmanıza izin vermem.
And he adores her!
- Bir mani mi var?
We should never let the princes know.
Prensin öğrenmesine mani olmalıyız.
Do you want to get a mani-pedi before we go back to work?
İşe dönmeden manikür, pedikür yaptıralım mı?
Well, if you're sure we're not in the way.
Size mani olmayalım.
I couldn't help it!
Kendime mani olamadım!
Can't help it, Harry.
Mani olamıyorum, Harry.
Our mutual reserve inhibited us... but now it is manifest - a spiritual recognition.
Karşılıklı mahcubiyetimiz bize mani olmuştu. Ama şimdi manifesto, yani ruhani tasdik zamanıydı.
Now its up to you and Bapu, Mani.
Şimdi hepsi sana ve Bapuya bağlı, Mani.
Nobody's stopping you.
Size mani olan yok.
No one will prevent me from ruling in Italy!
Hiç kimse, İtalya'yı yönetmeme mani olamayacak!
I defeated Juan Borgia and I can stop that pig Cesare humiliating us.
Ben Juan Borgia'yı alt ettim ve Cesare domuzunun bizi küçük düşürmesine de mani olabilirim.
... only I have a prior engagement that... conflicts with the whole ass kicking thing.
Ancak benim gün gösterme olayına mani olacak önceden verilmiş bir sözüm var.
Of course, I suppose if, in the course of your delivery arrangements, your paths were to cross, I can't stop you speaking your mind.
Elbette,... teslimatları düzenlerken yollarınız kesişirse görüşlerinizi aktarmanıza mani olamam.
Mani
Mani.
Hang on. Mani
Dayan, Mani.
Give me Mani
Bana ver Mani.
First you took Mani and now my son!
Önce Mani'yi aldın, şimdi de oğlumu alıyorsun.
Mani, leave with me
Mani, benimle gel.
Or did you feel compelled to dive back into your box of horrors?
Yoksa "korku kutuna" tekrar gömülme isteğine mani olamadın mı?
Yeah, well, that's a reprimand as well as probably getting you killed.
Bu ölmene mani olmak için alınan bir tedbir.
It might have a profoundly detrimental effect on any future chances of parole.
Şartlı tahliyeden beraat etmene mani olması hayli mümkün.
Cuticles? Nail polish, diamond particles... maybe she was giving herself a mani and pedi before the assault.
Trınak boyası, elmas parçaları... belki tecavüzden önce kadın kendine pedikür manikür yaptı.
You're in here every five minutes, when what we really need is rest.
Belki spor yapamıyorum düşüncesi spor yapmana mani oluyordur.
They fight rejection. They also mess up our ability to get any clear readings.
Doku reddine karşı savaşırlar ve düzgün sonuçlar almanıza mani olurlar.
Learn to let her go, or you cannot let the pure cosmic energy flow in from the universe.
Ondan vazgeçmeyi öğren, yoksa evrenin saf kozmik enerjisinin içine akmasına mani olursun.
Mani, pedi, waxing.
Manikür, pedikür, ağda.
Am I interrupting something?
Bir şeye mani mi oluyorum?
This is obstruction of justice.
Bu adalete mani olmaktır.
I don't want to eat anyone's portion.
Kimsenin hakkına mani olmayayım.
And I have nothing to do with anyone.
Ve buna hiç kimse mani olamaz.
But there is one obstacle.
Fakat mani olacak bir şey var.
Back home, I would have a maintenance day every six weeks - new haircut, mani-pedi, a facial.
Evdeyken altı haftada bir bakım yaptırırdım saç kesimi, manikür, pedikür, cilt bakımı.
Sherry "mani / pedi twice a week" Sherry is doing yoga?
Haftada iki manikür-pedikür yaptıran Sherry, yoga mı yapıyor?
Maybe I should stop... stop reading these stories for you.
Belki de, bu hikayeleri... Bu hikayeleri okumana mani olmalıyım.