Marek traducir turco
288 traducción paralela
Towards the end of 1941, friends notified me that Maria had died and that you had taken Marek.
1941'in sonuna doğru... dostlarım bana Maria'nın öldüğünü bildirdi. Oğlum Marek'i yanına almışsın.
Marek would still have stayed with us.
Marek yine de yanımızda kalırdı.
Where is he?
Marek nerede?
Marek. He's 17.
Marek. 17 yaşında.
Marek, there was not the SLIGHTEST reason, to let these gentlemen to come here tonight.
Marek, bu beylerin bu gece buraya getirilmelerine gerek yoktu.
Marek
Marek
Marek!
Marek!
Marek.
Marek.
Marek, you'll run for 1500 metres.
Marek, 1500 metre koşacaksın.
For Mr. Marek Arens with admiration and fondness
Bay Marek Arens sevgi ve tutkuyla.
- Let Marek and Helena go.
- Marek'le Helena gitsin.
Mr. Marek, where's your tie?
Bay Marek, kravatınız nerede?
Marek is learning.
Marek okulda.
I'm Marek
Ben Marek.
This is Marek Barlbobi, Network News. Jessup County, Mississippi.
Ben Marek Barlbobi, Network Haber, Jessup Eyaleti, Mississippi.
Marek hasn't back home.
Marek hâlâ gelmedi.
- Mrs Schindler, Marek.
- Bayan Schindler, Marek!
I'm waiter Marek, the manager.
Ben Walter Marek, otelin yöneticiyim.
You're the first to ever escape from Marek.
Marek'ten kaçabilen tek kişi sensin.
I heard you escaped from Marek.
Senin Marek'ten kaçtığını duydum.
- Maybe Marek's losing patience.
- Herhalde Marek'in tahammülü kalmamış.
I've seen what you're looking for in Marek's camp.
Aradığınız şeyi Marek'in kampında gördüm.
- So you're going back to Marek's?
- Demek Marek'e geri dönüyorsun?
But the smart money says Marek will be playing jacks with them.
Fakat içimden bir ses, bu kâğıtlarla Marek'in oynayacağını söylüyor.
Then Marek's camp is just east.
Marek'in kampı hemen doğuda.
Who's the guy who went up against Marek and lived?
Bundan önce kim Marek'e karşı koydu ve hayatta kaldı?
Marek's united all the gangs for an attack.
Marek, büyük bir saldırı için tüm grupları bir araya getirdi.
- Marek's going to attack.
- Marek yakında saldıracak.
Marek's united all the gangs.
Marek tüm grupları bir araya getirmiş.
I didn't risk my Iife with Marek to stay here.
Burada Marek ile kalarak hayatımı tehlikeye atamam.
I'II take care of Marek. For my own reasons.
Kendimle ilgili sebeplerden dolayı Marek'le ilgileneceğim.
Woman : Marek was 18 when he escaped from the iron curtain.
Marek demir perdeden kaçtığı zaman 18'indeydi.
Marek, look what Tosia has brought us.
Marek, bak Tosia bize ne getirmiş.
She's with Marek and Gutman at the brushmakers. That's such a coincidence.
Süpürge fabrikasında Marek ve Gutman'la beraber.
It's good work, Marek.
İyi iş, Marek.
Marek, wake up!
Marek, uyan!
I am instructing Zivia and Marek to assemble a small squad.
Zivia ve Marek'e küçük bir takım oluşturmayı öğretiyorum.
- Let us wish Zivia and Marek luck.
- Zivia ve Marek'e şans dileyelim.
- Marek Gebczynski sent him.
Onu Gebczynski göndermiş.
Your name is Marek Nowak, okay?
Adın Marek Nowak, Tamam mı?
But for now, your name is Marek...
ama şimdilik, adın Marek...
Marek Nowak. Vlado Petric.
Vlado Petric.
What's his name?
- Marek Nowak.
- Marek Nowak.
- Vlado Petric.
Marek?
Marek?
- Thank you, Marek.
- Teşekkürler, Marek.
I also need a new set of lungs. Marek used to work in the lab at the hospital.
Yeni akciğer de gerekli.
This is more fun.
Marek hastane laboratuvarında çalışıyordu.
I should wake Marek.
Marek'i uyandırmalıyım.
Why are we doing this in broad daylight?
Marek, neden bunu gündüz vakti yapıyoruz?
And your name is?
Ve adın? Marek Nowak.