Marine corps traducir turco
439 traducción paralela
Well, there's always the Marine Corps.
Neyse, her zaman bahriye var.
All we've got to do is line up... all the curly-haired men in the Army and the Navy and the Marine Corps...
Şimdi yapmamız gerekense piyade, deniz kuvvetleri ve deniz piyade sınıfındaki tüm kıvırcıkları sıraya dizip...
The Marine Corps is long on training and retraining...
Piyade Birliği, uzun talimler ve sonra yeniden talimler...
And I won't insist that he read the Marine Corps manual. I'll get him Shakespeare.
Piyade el kitabını değil, Shakespeare okumasını sağlayacağım.
That's why he's been a private longer than any man in the Marine Corps... and he'll die a private.
Deniz Kuvvetlerindeki en eski er. Ve bir er olarak ölecek.
The Marine Corps says you gotta shave every morning whether you need it or not!
Askeri Birlik der ki, her sabah traş olacaksınız, ihtiyacınız olmasa bile!
There's no place for stragglers in the Marine Corps.
Askeri Birlik'te döküntülere yer yoktur.
He says, " Private Jones, the Marine Corps says you all got to be entertained.
Dedi ki, " Er Jones, Askeri Birlik der ki hepiniz eğlenmelisiniz.
In all my 10 years in the Marine Corps, this is the first time I've been stumped.
Askeri Birlik'teki 10 yılımda, ilk kez afallıyorum.
He gave up an ulcer job in civilian life for another ulcer job in the Marine Corps.
Sivil hayatındaki iğrenç işini, Askeri Birlik'teki iş için bıraktı.
I want to propose a toast to the best outfit in the Marine Corps.
Askeri Bilrik'teki en iyi takıma kadeh kaldırmak istiyorum.
He lives for the Marine Corps, kid.
Askeri Birlik için yaşar evlat.
Like I was saying, we've got the best sergeant, the best outfit and the best colonel in the Marine Corps.
Dediğim gibi, en iyi çavuş, en iyi takım ve Askeri Birlik'teki en iyi albay bizde.
Huxley's Harlots, the orphans of the Marine Corps.
Huxley'nin Fahişeleri, Askeri Birlik'in yetimleri.
After four years in the Marine Corps?
Donanmada geçen 4 yıldan sonra mı?
She was formerly middleweight champion of the Marine Corps.
Eskiden Deniz Kuvvetleri'nin orta sıklet şampiyonuydu.
You push it like it was the marine corps and mom's home cooking all rolled into one.
Sanki deniz piyadeleri ve annenin ev yemekleri bir araya gelmişçesine elinin tersiyle itiyorsun.
General Hardesty and General Dieffenbach the Chiefs of Staff of the Air Force and Army and General Riley, Commandant of the Marine Corps.
General Hardesty ve General Dieffenbach... ve Deniz Kuvvetleri Komutanı General Riley...
Don't you talk about the Marine Corps that way.
Deniz piyadeleriyle ilgili öyle konuşma.
You're built, in the Marine Corps, to take orders and obey orders, but at the same token you're still a human being and you're only 19 or 20.
Emir almak ve bunu uygulamak üzere Deniz Piyadeleri'nde eğitilmiştiniz. Ancak her şeye rağmen insandınız ve yalnızca 19 ya da 20 yaşındaydınız.
I was always taught to hate them in the Marine Corps, to detest them, and that they were animals.
Her zaman için onlardan nefret etmem, tiksinmem öğretilmişti. Onlar hayvandılar.
I-I looked around and from listening to my uncles and a lot of my relations... they had been in the Marine Corps...
Etrafıma baktım ve amcalarımı ve dostlarımı dinledim. Hepsi Deniz Piyadeler Sınıfı'nda bulunmuşlardı ve bana hep şöyle diyorlardı :
and they always told me that... the Marine Corps was the hardest service to cope with physically and mentally.
"Deniz Piyadeleri, fiziksel ve zihinsel olarak başa çıkması en zor görevdir."
And I naturally wanted to be the best at that time, and I looked at the Marine Corps as being the elite of the elite, the warrior society in the United States.
Ben de doğal olarak o zamanlar en iyisini yapmak istedim ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki savaşçı toplumun en iyisinin de iyisi olmak için Deniz Piyadesi oldum.
When I was in the Marine Corps,
Ben deniz piyadelerindeyken...
I remember I was in the Marine Corps barracks in Washington...
Washington'daki Deniz Piyade Taburu'ndayken...
And they had the Marine Corps drill team there.
Deniz Piyade Talim Ekibi de oradaydı.
And I was standing at attention in my uniform... and they were playing the "Marine Corps Hymn".
Üniformamın içinde hazırolda duruyordum ve "Deniz Piyadeleri Marşı" nı söylüyorlardı.
Capt. Jerome, United States Marine Corps.
Yüzbaşı Jerome, ABD Deniz Kuvvetleri.
Mrs. Pedecaris. Capt. Jerome, U.S. Marine Corps.
Ben Yüzbaşı Jerome.
I'd say it was one of those killing knives a Marine Corps boy, or Special Forces.
Bana kalırsa, şu öldürücü bıçaklardan biri. Bir deniz piyadesi. Ya da Özel Timci.
I was in the Marine Corps, you know.
Ben Bahriyeliydim, ya.
Firemen wearing Marine Corps vests...
Denizci ceketi giyen itfaiyeciler...
They say, "if the marine corps wanted you to have a wife... "... they'd have issued you one. "
Deniz Kuvvetleri'nin seni bir eş olarak kabul etmesi için önce ihraç etmesi gerekirmiş, öyle derler.
The entire structure of the marine corps is changing.
Deniz Kuvvetleri'nin yapısı tamamen değişiyor.
"Lt. Roscoe has upheld the highest traditions of the marine corps... "... and of the united states naval service. "
Teğmen Roscoe Birleşik Devletler Deniz hukukuna ve Deniz Kuvvetleri'nin geleneklerine her zaman bağlı kaldı.
The marine corps builds body, mind and spirit.
Deniz Kuvvetleri vücut, akıl ve ruhlarını geliştirirler.
And now, with a different perspective, we have Luke Martin... Combat veteran of the marine corps.
Ve şimdi farklı bir bakış açısını, Deniz Kuvvetleri'nin deneyimli savaşçısı Luke Martin'den dinleyeceğiz.
Loomis, my father was a drill sergeant in the Marine Corps, and he taught me how to defend myself.
Loomis, babam deniz kuvvetlerinde eğitim çavuşu. Kendimi nasıl savunacağımı bana öğretti.
Our Marine Corps?
Deniz Kuvvetlerini?
They said he beat everybody in the Marine Corps.
Her bahriyeliyi hakladığını söylüyorlar.
Winner of five Distinguished Flying Crosses... and holder of the coast-to-coast, nonstop, supersonic flight record... from the U.S. Marine Corps...
Beş Üstün Uçuş Madalyası kazanmış... ve kıyıdan kıyıya durmadan süpersonik hızla uçuş rekorunu elinde tutan... Birleşik Devletler Donanmasından...
In just four short weeks, me and my buddy here are gonna be proud members of the United States Marine Corps.
4 hafta sonra ben ve dostum, BD Deniz Piyadeleri'nde olacağız.
This is Lieutenant Gorman of the Colonial Marine Corps...
Bu, Koloni Deniz Piyade Sınıfı'ndan Teğmen Gorman...
A day in the Marine Corps is like a day on the farm.
Deniz Kuvvetleri'nde bir gün, çiftlikte bir gün gibi.
We respond in true Marine Corps fashion. We salute, do an about face, double-time back to the boom-boom garbage dump where we get the clap, and the drip, and the crabs and a generally poor attitude towards the female of the species.
Biz de deniz piyadelerine yaraşır bir şekilde... selam durduk ve gerisin geri, koşar adım kerhaneye gidip... belsoğukluğundan am bitine kadar her bir boku kapıp... hatunlara da pek nazik davranmayarak geri döndük.
This is the new Marine Corps.
Deniz Piyadeleri yenilendi.
He even consults the Marine Corps manual before he mounts his old lady just to insure he performs in an orderly, proficient, military manner.
Evde karısına dayamadan önce bile Askerin El Kitabı'na bakar... görevini, düzenli bir şekilde ustalıkla ve askerce icra eder.
It seems marriage and the Marine Corps weren't too compatible.
Evlilik ve deniz piyadeliği bir arada olmuyor.
" What the Marine Corps has done to me?
" Ordu ne yaptı bana, biliyor musun?
This is the new, modern, mechanized Marine Corps.
Bu ise, yeni, modern, mekanize Deniz Piyadesi Birliği.