English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / Mastermind

Mastermind traducir turco

613 traducción paralela
For months the police sought the mastermind behind those crimes, the man behind the curtain.
Polisin bu suçları planlayan beyni araştırdığı aylar boyunca perdenin arkasında bu adam vardı.
That's the nice part of being with a mastermind you do the thinking for both of us.
Bir dehayla birlikte olmanın güzel yanı da bu işte. Sen ikimizin yerine de düşünürsün.
Holmes, I understand that the recovery of the original would make it impossible for the thieves to sell any copies however excellent those copies were, but did you have any clue to the identity of the mastermind behind the whole scheme?
Holmes, Öyle anlıyorum ki, orjinal tablonun tekrar ele geçirilmesi, hırsızların kopyaları ne kadar kaliteli olurlarsa olsunlar satma şanslarını ortadan kaldırmıştı, ama, bütün bu olanların arkasındaki gerçek suçluların kimliği ile ilgili bir ipucuna ulaşabildin mi?
- Ask the mastermind why he's here.
- Dahiye neden burada olduğunu sor.
Enter the mastermind.
Üstün zeka duruma el koyuyor.
Well, mastermind?
Ee, üstün zeka?
I'm no mastermind.
Ben dahi değilim.
But he's the great Nick Charles, The Mastermind.
Ama o muhteşem, kurnaz Nick Charles.
There is no doubt that this robbery is the work of a mastermind.
Bu soygunun, bir dahinin işi olduğuna şüphe yoktu.
- His is the mastermind.
- O işin beynidir.
Criminal mastermind.
Yapamam, Mary.
Where's that military mastermind?
Nerede o askeri deha?
You're the mastermind here, what do we do now?
Buradaki tek dahi sensin, şimdi ne yapacağız? !
If he's the mastermind, he can kill you all in one fell swoop.
Eğer tüm ipleri elinde bulunduruyorsa hepimizi tek hamlede yok edecektir.
They're up against the mastermind.
Ama ben öyleyim. Bu beyinle karşı karşıyalar.
We're still locked in. How about that, mastermind?
Hala kilitliyiz.Bunu nasıl çözeceksin, büyük dahi?
He couldn't mastermind a light bulb out of a socket!
Adam bir fincan kahve bile yapamaz!
Perhaps even how to mastermind a robbery, eh?
Belki trenin nasıl soyulduğunu?
Well, if you want to know about the mastermind, don't talk to me.
Bunu öğrenmek istiyorsanız benimle konuşmayın.
You tell me, mastermind, for what.
Söyle bana bilge adam, ne vereceksin?
The mastermind is over there.
Patronları orada.
The mastermind at work. Hawkshaw.
Dahi dedektif iş başında.
A mastermind or what?
İşin beyni falan mı?
Only by doing so can we follow them... to find out the mastermind behind the plot
Ancak öyle yaparak... hırsızı takip edip, işin planlayıcısına ulaşabilirdim
Maybe the mastermind senses our intention... right from the beginning
Belkide işin planlayıcısı... maksadını sezmiş olmalı
Can't we get you on Mastermind, Sybil?
Seni "Deha" bilgi yarışmasına göndersek ya, Sybil?
So it's important that the right people... mastermind the new London.
O yüzden, doğru insanların yeni Londra'yı şekillendirmesi önemlidir.
But a mastermind like you thought of it
Ama senin gibi bir "beyin" bunu düşünebildi
So you've made up all these stories about a monster killing people for the sake of putting the blame on Uncle Ding and using me as a witness to all this, in order to let the people think he's the mastermind in all this
Demek herşeyi sen planladın... İntikam alan canavar hikayesiyle... Tüm suçu Ding Amcaya yıkacaktın... ve bizi de tüm bunlara tanık yapıp...
'Cause he was the mastermind behind the operation.
Çünkü operasyonun arkasındaki beyin oydu.
Mastermind.
O beyindi.
A mastermind has been at work.
Bir suç dehası iş üstündeymiş.
General Koskov is a top KGB mastermind.
General Koskov, KGB beyin takımından biridir.
That, without doubt, there is an evil mastermind behind all of this.
Şu.. Şüphesiz, tüm bunların arkasında, şeytani bir zeka var.
A mastermind.
Elebaşı.
Well we chased the mastermind into this office, sir.
Şey elebaşı bu odaya girdi efendim.
Well, one of these guys is the mastermind.
Bunlardan biri elebaşı.
After the incident with Inspector Cates, he dredged up this idea of a criminal mastermind running the Bay Area.
Dedektif Cates, bu olayından sonra - Bay Area'daki uyuşturucu trafiğini yöneten, bir dahi varmış gibi, didikledi bunu.
I mastermind the goddamn thing, I'm left with dick.
Fikir babası benim ama elime bir bok geçmedi.
You were the criminal mastermind that put this intricate plot together.
Bu karmaşık komployu kuran suç dehası sendin.
So you're the mastermind behind all this smuggling!
Demek, tüm bu kaçakçılığın arkasındaki esas adam sendin!
It's Ting, she's also a mastermind
Ting, Tüm bunları o planladı
They said it's the work of some mastermind called the Squid.
Mürekkep Balığı diye bilinen birinin yaptığı söyleniyor.
I'm not the military mastermind.
I'm not the military mastermind.
You are a criminal mastermind!
- Sen tam Dır suçlu beynine sahipsin.
She's a criminal mastermind.
O dahi bir suçlu.
Stand up, mastermind.
Ayağa kalk, reis.
So tell me, anyway, who was the big mastermind?
O zaman söyle bana fikir babanız kimdi?
- I'm more of a Mastermind man.
- Ben üstün zekalı bir adamım.
One, you mastermind the plan.
Bir, planı sen yapacaksın.
Mr. Mastermind...
Sayın Bay Dahi!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]