Mechanics traducir turco
879 traducción paralela
We enter the interior of the workshop where smiths, mechanics, weighers, carpenters, upholsterers, et cetera are working hard at the completion of the machine.
Demircilerin, tamircilerin, marangozların, döşemecilerin makineyi tamamlayabilmek için sıkı çalıştıkları... atölyeye giriyoruz.
Russians are not the best mechanics.
Ruslar iyi tamirci değildir.
But we, who are all that are left of the old engineers and mechanics... have pledged ourselves to salvage the world.
Lakin, eski mühendislerden ve mekanikerlerden kalan bizler kendimizi dünyayı kurtarmaya adadık.
You are not mechanics. You are warriors.
Sizler mekaniker değil, savaşçısınız.
Back home I know all the mechanics.
Yoksa evde tüm bu işlerden anlarım.
"Home Mechanics Magazine."
"Ev Mekanik Dergisi."
After that, it's all mechanics.
Bundan sonrası çorap söküğü.
It's a problem in celestial mechanics.
Hava mekaniği ile ilgili bir problem.
Agricultural students and mechanics, all were picked in this way.
Tarım öğrencileri, makine öğrencileri, tüm kadın ve erkekler bu yolla seçildi.
Scientists like you or your father, Tony, farmers and mechanics.
Sen ve baban gibi bilim insanlarına, Tony'ye, çiftçilere ve teknisyenlere.
With his knowledge of mechanics and her familiarity with the victims'habits, they plotted this murder,
Kurbanları yakından tanıyor olmanın ve mekanik bilgilerinin ışığında bu cinayeti planladılar.
Wilks gave me a list of mechanics with records... from the bomb squad.
Wilks sabıkası olan tamircilerin listesini verdi. Bomba ekibinden almış.
One of the best A and E mechanics in these parts.
Bu bölümdeki en kalifiye motor ustalarından biridir.
Two simple crew members turned out to be more efficient than our own specialized mechanics.
İki sıradan işçi bizim uzman tamircilerimizden daha yetenekli olabiliyor demek ki.
No, Madame Smithson, I brought my co-pilot... my staff and two English mechanics.
Hayır, Madam Smithson, yardımcı pilotumu... adamlarımı, ve 2 İngiliz teknisyenimi de getirdim.
Well, I'm sorry. I don't know about mechanics.
- Kusura bakma, mekanikten anlamam.
Mr. Keller, I'm assuming that you are familiar with the general mechanics and operation of this gun.
Bay Keller, bu tabancanın genel mekanizması ve işleyişini yakından bildiğinizi varsayıyorum.
Mechanics would line up to help you.
Motor bilgimle size yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.
And when the mechanics of law enforcement break down, they must be re-established.
Ama hukuk mekanizması işlemediğinde, yasalar yeniden düzenlenmelidir.
Maybe we were the blind mechanics of disaster, but you don't pin the guilt on the scientists that easily.
Belki de öyledir. Belki felaketin sorumlusu olabiliriz ama bütün suçu bilim adamlarının üzerine atmak haksızlık olur.
You seem to know quite a bit about auto mechanics.
Göründüğü kadarıyla, oto tamirinden oldukça iyi anlıyorsun.
I assume you learned about automobile mechanics in school?
Galiba otomobil onarımını okulda öğrenmişsindir.
Do you have any knowledge of mechanics?
Araba tamirinden anlar mısın?
First, I'd better explain the mechanics of a bird's wing.
Öncelikle, bir kuşun kanadının mekanizmasını açıklasam iyi olur.
Controllers and mechanics watch the whole city go by they know adventure and secrets better than anyone.
Kontrolörlerle makinistler kentte tüm olan biteni izleyebiliyorlar. Bütün maceraları, bütün sırları herkesten iyi biliyorlar.
Good mechanics always got to keep checking.
İyi ustalar her zaman parçaları kontrol ederler.
I studied Applied Mechanics in Dresden.
Dresden'da uygulamalı mekanik eğitimi aldım.
- Fluid mechanics, sir.
- Akışkanlar mekaniği, efendim.
The mechanics and photographers are moving off the track.
Mekanikerle ve fotoğrafçılar pistten ayrılıyor.
The rest is for mechanics.
Gerisi mekaniktir.
And in the mornings I met the Algerian children and the mechanics from Simca.
Sabahları okula giderken Cezayirli işçilerin çocuklarıyla karşılaşıyordum. Bir de Simca'da çalışan işçilerle.
It can't be a machine as we understand mechanics.
Mekanik bilgimizle örtüşmüyor, makine olamaz.
Can you believe it? With the mechanics we have, that would be the solution.
Tamircilerimize verebileceğiz tek cevap bu.
I'm a man of mechanics, a tinsmith, a worker born and bred.
Ben mekanik bir adamım, bir lehimci, doğma büyüme işçiyim.
You'll return that mechanics to me after the war is over.
Savaş bittikten sonra o mekanik işine döneceksin.
" Salaries for the mechanics.
" Teknisyenlerin maaşı.
These mechanics have done a real fine job in keying these engines up.
Bu tamirciler motorları coşturmak için gerçekten ince iş yapmışlar.
Engines are for mechanics and menials.
Motorlar makinistlerin ve hizmetlilerin işi. Hizmetli mi?
- Not in mechanics.
- Mühendislik okumadım.
The mechanics asked me to give you this for good luck at Pearl Harbor.
Mekanikerler, Pearl Harbor'da size şans getirmesi için bunu size vermemi istediler.
Now we should see a race develop between the mechanics, and they will determine who's going to be the first to go out.
Şimdi mekanikerler arasındaki yarışa tanık olacağız, Ve kimin önce çıkacağı onlara bağlı.
From the action of the mechanics, it would appear that there is a problem with the rear suspension.
Mekanikerlerin yaptıklarından anlaşıldığına göre arka süspansiyonda bir sorun var.
Two mechanics
İki teknisyen işte.
It also says two mechanics and a man posing as a cop, did it.
İki teknisyen ve polis gibi davranan bir adamın yaptığından da bahsediyor.
I see you are a man who is interested in the marvels of mechanics.
Sanırım siz, mekaniğin büyüsüne kapılmış birisiniz.
They had been airplanes at the hands of enemies treacherous that they had killed my husband e to characterize if me as mechanics of airplanes in Wools Vegas, to help to fly them it with mine hands, I will feel that alive for it.
Eğer Vega'da bir işçi olarak çalışabilir ve uçakların uçmasına katkı sağlayabilirsem ona karşı görevimi yerine getirmiş olacağım [9].
Spock has been working on the mechanics of reaching the cloud's thoughts, but I doubt if there's any time left.
Spock bulutun düşüncelerine ulaşacak... sistem üzerinde çalışmaya devam ediyor... ama zamanın yeteceği konusunda kuşkuluyum.
Clerks, mechanics, drivers, even a general, joined in.
Yazıcılar, mekanikçiler, şoförler, generaller bile oradaydı.
Those Swiss mechanics sure did a good job on you.
İsviçreli bilimadamları işlerini iyi yapmışlar.
"Machine Gun" Joe Viterbo, that funny man from Chicago, has scored his own mechanics for 40 points, and is off to catch Calamity Jane and Frankenstein.
"Makineli Tüfek" Joe Viterbo, Chicago'lu bu eğlenceli adam kendi teknisyenlerinden 40 puan topluyor ve Calamity Jane ve Frankenstein'ın peşine düşüyor.
She is being taken hand of by her team of mechanics.
Yardımcıları onu elden geçiriyor.