English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / Mediterranean

Mediterranean traducir turco

713 traducción paralela
Classic Mediterranean, with a very specific and dare I say very personal Hellenic influence.
Klasik Akdeniz mutfağı. Oldukça özel ve bana kalırsa çok kişisel bir Yunan etkisiyle.
It's a Mediterranean restaurant.
Bu bir Akdeniz restoranı.
There is no pine in the Mediterranean.
Akdeniz'de çam yoktur.
so I quit, take this thing and spend a few weeks somewhere along the blue Mediterranean so you're quitting, eh?
Şu hatunu yanına al ve bir kaç hafta mavi Akdeniz'e karşı vakit geçir. Bırakıyorsun yani, öyle mi?
Let's go to the South Seas or the Orient or the Mediterranean, anywhere you want to.
Büyük okyanusun güneyine, ya da doğuya ya da Akdeniz'e gidelim. Nereye istersen.
We're off to the Mediterranean, lad.
Akdenize gidiyoruz.
Lord Dunsmore wants us to join him on a Mediterranean cruise.
Lord Dunsmore Akdeniz seyahatinde kendilerine refakat etmemizi istiyor.
So do I, but we could get in a couple of months in the Mediterranean... and Germany and still catch an August sailing.
Ben de öyle, ama bir kaç ayımızı da Akdeniz'de ve Almanya'da geçirebilir, sonra da Ağustos gemilerinden birisini yakalayabiliriz.
When you want a bath, you'll have to choose between the tin tub... and the Mediterranean.
Banyo yapmak istediğinizde, kalay küvet ve Akdeniz küvet arasında tercih yapmanız gerekecek.
She thought I needed background, so she gave it to me with southern exposure... ... and a fine view of the Mediterranean.
Biraz deneyime ihtiyacım olduğunu düşündü ve beni Akdeniz'e götürdü.
We're gradually restoring order and trade in the whole Mediterranean area.
Ticareti tüm Akdeniz'e yavaş yavaş geri getiriyoruz.
You spoke of the Mediterranean and the East, of your camps and factories.
Akdeniz'den, Doğu'dan, kamplarınızdan ve fabrikalarınızdan bahsettin.
I've read about the Mediterranean and Egypt and Greece and India.
Akdeniz, Mısır, Yunanistan ve Hindistan hakkında bir şeyler okumuştum.
Those June nights on the Riviera... when we sat underneath the shimmering skies... moonlight-bathing in the Mediterranean.
Riviera'daki haziran gecelerinde... pırıl pırıl gökyüzüne bakarak oturur... Akdeniz mehtabını seyrederdik. Genç ve tasasızdık.
Didn't Admiral Baldwin leave for the Mediterranean last Tuesday?
Amiral Baldwin geçen Salı Akdeniz'e açılmamış mıydı?
They are the doliocephalic and the brachiocephalic with a somewhat Mediterranean estrafuge.
Bunlar dolikesefal ve brakisefal bir tür Akdeniz nanemollasıdır.
Across the Mediterranean to Oran.
Akdeniz'den Oran'a.
A little apartment in Paris... -... perhaps a villa on the Mediterranean.
Ayrıca Paris'te bir daire ve Akdeniz'de de bir villa.
" It was somewhere on the Mediterranean.
Akdeniz'de bir yerlerdeydi.
He lives on a Mediterranean island.
Akdeniz'de bir adada yaşıyor.
The only place they could go is to the Mediterranean.
onların gidebileceği tek yer akdenizdir.
Where else would they go except the Mediterranean?
onlar akdenizin haricinde nereye gidebilirki?
Be the devil to pay with the Admiralty if they got to the Mediterranean.
eğer onlar akdenizde olsaydı deniz kuvvetlerimizden kaçamazdı.
At 11 : 00 on a November night... a British submarine surfaced in the Mediterranean... off the coast of Libya in North Africa... behind the German lines.
Bir Kasım gecesi saat 11 : 00'da... Kuzey Afrika Libya'daki Alman hatları gerisinde bir İngiliz denizaltısı, Akdeniz'de yüzeye çıktı...
Possibly you are no longer interested in the plans of the Allies for the entire Mediterranean area.
Demek artık Müttefiklerin Akdeniz bölgesi için neler planladıklarıyla ilgilenmiyorsunuz.
59 days after the last log entry, it had traveled 4500 miles across the ocean past the Rock of Gibraltar and into the Mediterranean Sea at full sail.
Seyir defterine son kayıttan 59 gün sonra gemi açık denizde 4500 mil yol almış Cebelitarık Boğazı'nı geçmiş ve tüm yelkenleri açık halde Akdeniz'e girmişti.
This is our chance to conquer Italy. And the Mediterranean.
Bu bizim İtalya ve Akdeniz'i fethetme şansımız.
If the owner isn't around but is cruising around the Mediterranean on a yacht that costs more to keep up than the combined salaries of his government and nobody is around to protect his interests...
Mesela, mal sahibi ortalıkta görünmüyorsa, diyelimki yatıyla Akdeniz'e gittiyse... hükümetin toplam harcamalarını aşan harcamalar yapıyorsa, - ve geride çıkarlarını koruyacak...
Well, the Mediterranean used to be this way.
- Akdeniz bu taraftandı.
Mediterranean, turn of the century, isn't it?
Yüz yıl başı, değil mi?
"My dear Alex, I am taking advantage of this opportunity... " to send you a personal letter by hand of one of Mountbatten's officers... to put you in the picture regarding our intention in the Mediterranean. " - Good.
"Sevgili Alex, bu fırsattan yararlanarak Mountbatten'ın subaylarından biriyle sana özel bir mektup gönderiyor ve Akdeniz'deki planlarımız hakkında seni bilgilendirmek istiyorum."
Then, "In the western Mediterranean... " the heavy bombardment of Sicily will continue... "as it is necessary to make the enemy think... that this island is still our main objective."
Sonra, " Batı Akdeniz'de Sicilya'ya yönelik bombardıman sürdürülecek ve düşman asıl hedefimizin bu ada olduğuna inandırılacak.
We crashed into the Mediterranean, and I guess it went down with the wreck.
Akdeniz'e düştük ve sanırım enkazla birlikte battı.
" The airship XY-21, which crashed into the Mediterranean Sea on the 11th
" Ayın on birinde Akdeniz'e düşen hava gemisi XY-21...
Is this your first Mediterranean cruise? - Yes.
Bu sizin ilk Akdeniz turunuz mu?
And this is the family yacht for Mediterranean cruises.
Bu da Akdeniz gezileri için aile yatı.
Very close. The Mediterranean.
Çok yaklaştın.
I've seen the Channel, the Atlantic... and the Mediterranean but not the North Sea
Ben Manş'ı, Atlantik'i ve Akdeniz'i gördüm. Ama Kuzey Denizi'ni görmedim.
At Amalfi high above the Mediterranean, in a garden, I took his arm.
Amalfi'de Akdeniz'in çok yükseklerinde, bir bahçede, kolunu tuttum.
It includes such items as a Mediterranean villa... perched like the nest of a sea bird over that coast... they call the Divina Costiera, where it's springtime always.
Hep bahar mevsimi yaşanan Divina Costiera dedikleri yerdeki sahile bir deniz kuşu yuvası gibi yerleştirilmiş Akdeniz yazlık evi gibi şeyleri kapsıyor.
A Mediterranean liveliness in his tone purity and moderation in order to inspire confidence.
Güven telkin etmek üzere, sesinde bir Akdeniz canlılığı, nezaket ve ılımlılık olacak.
It's the Mediterranean.
Burası Akdeniz.
Now the seas... the Baltic, the Mediterranean, the Black Sea...
Şimdi denizler... Baltık, Akdeniz, Karadeniz..
We can't strip the Western Mediterranean with this Crete business going on.
Girit'teki çarpışmalar devam ederken... Batı Akdeniz'i zayıflatmak doğru olmaz.
This enemy was gathering his savage forces... across the Mediterranean Sea on the north shores of Africa. He was the African emir, Ben Yusuf.
Düşman, Akdeniz'in öte yakasında, Kuzey Afrika'da zalim ordusunu toplamış, denizi geçmeye hazırlanıyordu.
You know, Captain, with two hundred litres of fuel, you can do a lap of the Mediterranean.
Biliyor musunuz, Kaptan? 200 litre yakıtla, Akdeniz turu yapılabilir.
- A lap of the Mediterranean?
- Akdeniz turu mu?
Checked on her yesterday at The Mediterranean.
Mediterranean hastanesinde de dün kontrol ettim.
- Yeah, Mediterranean.
- Evet, Akdeniz'e.
We may be the only English ship in the Mediterranean.
Biz Akdeniz'deki tek İngiliz gemisi olabiliriz.
To the coast of the Mediterranean! You'll be okay, managing on your own?
Akdeniz sahillerine!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]