Mensa traducir turco

Mr. Bundy, sorry to break up the Mensa meeting but how does your wife feel about this protest?

Sayın Bundy, mühim işinizden alıkoyduğum için üzgünüm ama eşinizin bu duruma tepkisi nedir?

Let's get rid of Miss Mensa here.

Hadi şu Dahi Bayan'dan kurtulalım.

Carol was a poet and a member of Mensa.

Carol bir şairdi. Mensa üyesiydi.

Well, apparently, she was driving him and two of his friends over to a Junior Mensa meeting.

Frederick ve iki arkadaşını küçükler için Mensa toplantısına götürüyormuş.

Ah. I'll call Mensa.

Hemen Mensa'yı * arıyorum.

These are college students, Mensa members, dropouts...

Bunlar üniversite öğrencileri, Mensa üyeleri, okuldan ayrılanlar.

Okay, I don't know anything about child prodigies. The Mensa Club never sent me anything.

Pekâlâ, üstün yetenekli ya da dâhi çocuklar hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

That's why you'll never see an unopened pickle jar at a Mensa meeting.

Zaten bu yüzden Mensa toplantılarında açılmamış turşu kavanozu yoktur.

Rygel has been possessed by some Mensa member virus, that's going to lay eggs, that's going to infect all of us in like, an arn, if we don't find him?

Bir çeşit Mensa virüsü Rygel'ı ele geçirdi. Virüs yumurta koyacak ve böylece bir saat içinde eğer onu bulamazsak bize de mi bulaşacak?

- [Gasps] - Welcome to Mensa, Lisa!

Mensa'ya hoş geldin, Lisa!

You want me to join Mensa?

Mensa'ya katılmak ister misin?

- Welcome to Mensa!

- Mensa'ya hoş geldin!

And I'm head of the Boston chapter of Mensa.

Ayrıca, Mensa'nın Boston bölümü başkanlığını yapıyorum.

But Mensa?

Mensa mı?

You've gotta be the thickest Mensa member around.

En kalın kafalı Mensa üyesi olmalısın.

Well, let's start digging and not stop until we get this guy in Mensa.

Araştırmaya başlayın. Ve bu adamı Mensa'ya kapatana kadar durmayın.

I'll have to bust my ass'cause I'm not a friggin'Mensa.

Kıçımı korumalıyım, çünkü ben bir korkak değilim.

Take me upstairs and see if you can get me into Mensa.

Beni üst kata çıkar. Bakalım beni Mensa'ya götürebilecek misin?

Sure, she did, right after her Mensa meeting.

Tabii gidecekti. Mensa toplantısından hemen sonra.

Mensa is a club for geniuses.

Mensa dahiler kulübüdür.

- I know what Mensa is.

- Ne olduğunu biliyorum.

It's not his fault, because let's face it... he's not going to Johns Hopkins or joining Mensa... he's taking a fuckin'job with the Baltimore Police Department.

Johns Hopkins ya da Mensa'ya gitmek ve Baltimore Polis departmanının işlerini konuşmak için hiç bir sebebi yok.

If you're going to tell me she's Mensa material, I'll have to get more cigarettes.

onun sadece seks ihtiyacını giderdiğini söyleyeceksen daha çok sigara içmem gerekecek.

I'm in Mensa.

Zekâ seviyem çok yüksek.

Okay, so Mensa's not sending him a t-shirt yet, but Luke has hired him so we have to give him a chance.

Tamam, Mensa ona tişört göndermeyecek olabilir ama Luke onu işe almış ve ona bir şans vermeliyiz. - Gözlemeler sizin mi?

873? 6'2, BLUE EYES, AND A MENSA!

1.90 boyunda, mavi gözlü, hem de yüksek IQ'lü.

Kind of like debate night at Mensa.

Mensa'da gece tartışmak gibi.

Little Tommy's starting Junior Mensa next week... and Clancy just took his first potty poop.

Küçük Tommy haftaya üstün zekalılar okuluna başlıyor... Clancy de ilk kez klozeti kullandı.

They're like Mensa monsters.

Mensa canavarlarına benziyorlar.

I was asked to join Mensa.

MENSA'ya katılmam için teklif aldım.

It was on a mensa test.

Bir Mensa IQ sınavında vardı.

- You're a member of mensa?

- Sen mensa üyesi miydin?

I can't believe you never mentioned the mensa thing.

Bu mensa olayından hiç bahsetmediğine inanamıyorum.

Yeah, me, I was no disappointment to a couple of people with mensa gold cards in their wallets.

Ben ise, cüzdanında Mensa kartı taşıyan iki insana hiç hayalkırıklığı yaşatmadım.

Nobody, not even mensa types like our folks, ever expects a kid like bobby.

Hiç kimse ; bizimkiler gibi Mensa üyeleri bile Bobby gibi bir çocuk beklemiyorlardı.

He's very active with the Mensa club we have there.

Bizim oradaki Mensa klübünde çok aktif.

Oh, really. Mr. Mensa in a parallel universe, what is this all about?

Gerçekten mi, Paralel evrendeki Bay Mensa, neyle ilgiliymiş bu?

The MENSA Think-Off?

Mensa İleri Düşünce.

You two meet at a Mensa meeting?

Siz ikiniz Mensa'da mı tanıştınız?

My little Mensa.

Küçük Mensa'm.

Edgar, get you and the Mensa rejects out of my house, now.

Edgar, kendi kıçını ve Mensa'nın reddettiği bu çocukları alıp hemen evimden defol.

I'm so late for the mensa!

Görüşmeye geç kaldığım için binlerce kez özür dilerim.

And this malevolent second banana knows how to do this because... she's a child genius - national honor society, mensa, yale summa cum laude, all that crap.

Ve kötü niyetli yardımcı oyuncu bunun nasıl yapılacağını biliyor, çünkü... o bir dahi çocuk dahi. Ulusal Onur Birliği, Yale ve tüm benzer saçmalıklar.

But now I'm starting to think that maybe that's a good thing, cos now I can get on and do everything I've always wanted to do... join MENSA, learn the clarinet.

Artık bunun iyi bir şey olduğuna inanmaya başladım. Çünkü artık, her zaman yapmak istediğim her şeyi yapabilirim. Mensa'ya katılabilirim, klarnet çalmayı öğrenebilirim.

You know, he could have been in mensa.

Mensa'da olabilirdi.

Oh, yeah, I'm Mensa.

Üstün yeteneklileri destekleme derneğindenim.

Mensa material.

Mensa materyali olduğun.

Uh, so, would you like to attend a... a Mensa social with me next Thursday?

Peki, benimle gelecek perşembe bir Mensa toplantısına katılmak ister misin?

But I do know that you are too young to be exposed to lawyers.

Mensa Vakfı bana hiç müracaat formu göndermedi.

You want to de-Mensa the reference?

Bunu salağa anlatır gibi anlatır mısın?

Could have been Mensa.

Mensa IQ testi bile olabilirdi.