Mh traducir turco
71 traducción paralela
He has exterminated several whose mere tone of voice suggested...
Geçen gün iki hımhımı gebertti...
Ok, mh... shall we?
Tamam, artık geçelim mi?
Humph.
Hımh.
MH 02 M 3818
MH 02 K 3818.
154.6 megahertz seems to be the standard McDonald's frequency I'll take your order.
154.6 Mh, McDonald's ın kullandığı frekans gibi görünüyor. Siparişlerinizi alayım.
- Is that where you're going to?
- Oraya mı gideceksin? - Mh-hm.
- Mh-hm. A few things I need.
Bir kaç şey gerekiyor.
Mh?
Hıı?
- We're in Switzerland, aren't we? - Mh mh.
İsviçre'de değil miyiz?
- Know what she told me? - Mh.
Ne dedi biliyor musun?
Blue Tata Indigo, number MH-04-C-9636.. .. was spotted in the jungle.
MH-04-C-9636 plakalı Tata Indigo marka mavi araba ormanda görülmüş.
MH 14P 1713...
MH 14P 1713...
Mh.
Hmm.
- For me? - Mh.
- Bana mı?
- Yes, I know her. - Mh.
- Evet, tanıyorum.
They're gonna exfiltrate using an MH... 53 Pave Low.
Oradan, MH53 Pave Low ile çıkacaklar.
I doubt that this kid is yours, he looks nothing like you.
Bana bak bu çocuk senden değil! Çünkü sana benzemiyor, senin gibi hımhım değil.
Mh, yeah, I know what you mean.
Evet, ne demek istediğini biliyorum.
- Mh... You can have any you want of my toolbelt.
- Alet kemerimden istediğinizi alabilirsiniz.
MH. MH? Manhattan?
MH yazıyordu, Manhattan yani.
MH-53 pilot, power down now.
MH-53 pilotu, helikopteri durdur.
But the thing is, is that rehab, that was easy, but life... not so mh.
Ancak şu da var, rehabilitsayon kolaydı ama hayat... o kadar da değil.
No, no. Mh-mh.
Hayır, hayır.
Mh-mh.
Hı-hım.
- Lobster in white wine sauce. - Mh'hm.
Beyaz şarap soslu ıstakoz güveç.
- You're their favorit aren't you? - Mh'hm.
Çizgi film kahramanı gibiler.
Mh... good good!
Güzel güzel!
- He's a mh di.
- Bir esrarkeşmiş.
Yeah, it beats shredding at MH-fucking-Credit.
Evet, kahrolası MH Kredi Merkezi'nde kağıt parçalamayı yener.
I'm looking for Hannah Baxter. She works for MH Credit.
Hannah Baxter'ı arıyordum da, MH Kredi Merkezi için çalışıyor.
Mh-mh.
Hayır.
Ook, mh scarood, too, Sawmh, but wo whavvo to go
Ben de korkuyorum ama gitmemiz gerekiyor.
- Mh... well... you know, she...
- Bilirsin, o...
- Nothing? - Mh.
Hiçbir şey mi?
Mh-mh. Be my guest.
Buyur.
- Mh-hm.
- Hıhı.
Mh.
- Hı hıı?
If you find her, don't go asking me to come pick her out of a lineup,'cause I pretty mh got "I don't recall" down pat. Thank you.
Ama onu yakalayacak olursanız kimlik tespiti için sakın beni çağırmaya kalkmayın çünkü "Hatırlamıyorum" demek gibi bir huyum vardır.
I'M... i--well, I hope you don't, uh, mh, mind me coming here to see you.
Umarım.. umarım, ee buraya sizi görmeye gelmem sorun olmamıştır.
Mother-fucker! Mh-mm. I don't spend every day working my ass off at the DMV so you can buy beer, old man!
Ben motorlu taşıtlarda bütün gün sen bira alabilesin diye yırtınmıyorum, ihtiyar!
- Mh-hm.
- Mh-hm.
Yeah just, "the whole truth, nuthing but the truth, so help me God", mh, no.
Evet sadece, "bütün gerçek, aslında hiçbişey, ama gerçek, yani bana yardım et tanrım", mh, no.
Mmm-mmm.
Imh-ııımh.
- Mh... hm. - Shut up.
Kapa çeneni.
Mmhm- - Obviously... - -
Hımhım.
M-H.
MH.
Get an MH-six on site.
MH-6 gönderin.
- Daddy, daddy. - Mh'hm..
Baba, baba.
- Mh?
Onlar bisküvi değil.
I'm okay. And thank you so mh
Hayır, ben iyiyim.
Jules, can you hear me? Mh-mm.
Jules, beni duyabiliyor musun?