Micky traducir turco
472 traducción paralela
- Hello, Micky.
- Merhaba, Micky.
- How about another drink, Micky?
- Başka bir içkiye ne dersin, Micky?
Oh, Micky.
Oh, Micky.
Good night, Micky.
İyi geceler, Micky.
- Wonderful, Micky!
- Harika bu, Micky! ,
- You're right, Micky.
- Haklısın, Micky.
Micky, come and hook me up, will you, dear?
Micky, gelip benimle tekrar sevgili olursun, değil mi, hayatım?
- I've put music to some of Micky's lyrics.
- Miky'nin lirik şiirlerinden bir kaçına beste yaptım.
I'm sorry, but Micky and I have to dine, then go to Ruffini's.
Üzgünüm, Micky ve ben akşam yemeği veriyoruz, Sonra Ruffini'n yerindeyiz.
- Good night, Micky.
- İyi geceler, Micky.
- Right you are, Micky.
- Haklısın, Micky.
Do you remember that other lyric of Micky's... the one you're working on?
Üzerinde çalıştığın... Micky'nin diğer lirik şiirini hatırlıyor musun?
It was about the time that Micky rang Netta's doorbell... and found that she'd disappeared.
saat yaklaşık Micky'nin Netta'nın kapı zilini çaldığı zamana... ve kaybolduğunun anlaşıldığı saate denk düşüyordu.
Check with Micky at the Four-Mile Bridge and see if...
Four-Mile Köprüsü'nden Mickey'i ara eğer...
Hey, well, Micky, wait a minute!
Micky, dursana bir.
Micky?
Micky?
Micky.
Micky.
I'm the dummy, Micky.
Angut olan benim Micky.
Did any of you cats see Micky or Michael or Peter around here?
Aranızda Micky, Michael veya Peter'ı gören oldu mu?
Okay, Micky.
Tamam Micky.
Hey, Micky?
Micky?
Yeah? Well, was that Mickey Mouse I saw blitzkrieging across France?
Peki, Fransa'daki yıldırım saldırıları yapan Micky Fare miydi?
It's easy, Micky Mouse stuff!
Çok kolay, çocuk oyuncağı!
I'm Mickey the G. We'll do lunch.
Wildburn telefon numaramı biliyor. Ben Micky the Gee, harikalar yaratırız.
Micky, there your dad's working boots
- Micky, baban bot işi yapıyor demek.
Oh, Micky, behave, you're healthier than I am.
Öyle deme Micky. Benden daha sağlıklısın sen.
- I thought you'd killed her, you know, Micky.
- Onu öldürdün sanmıştım Micky.
Oh, hiya, Micky.
Merhaba Micky.
See you, Micky.
Sonra görüşürüz Micky.
Come on, Micky, give us a song.
Hadi Micky, bize bir şarkı söyle.
Oh, you'd better not, Micky.
Gelmesen iyi edersin Micky.
- See you Micky
- Sonra görüşürüz Micky
Micky something-or-other.
Micky bilmem ne işte.
Micky who?
Micky ne ama?
Micky who?
Soyadı ne?
Because Micky used to really rock out on that one.
Mickey o şarkıyı müthiş söylerdi.
Whether it's a Icky, Micky, Licky or Chicky they are all pale in comparison to my dad.
O ister Icky, Micky, Licky ve ya Chicky olsun babamla karşılaştırınca hepsi de sönük.
Didn't you say that all these Icky, Micky, Licky or Chicky will prove to be pale in comparison to your dad?
Icky, Micky, Licky ve Chicky sen bütün bunları demedin mi Babanla karşılaştırıldığında sönük kalır.
And if this Icky, Micky, Licky or Chicky were to win the race you would have been heartbroken.
ve eğer bu Icky, Micky, Licky ve Chicky yarışı kazansaydı senin kalbin kırılacaktı.
Mickey, open your eyes.
Micky, gözünü dört aç.
It reminds me of old Micky Dougan.
Bana yaşlı Mickey Dougan'ı hatırlattı.
Micky says, "lf you want a beer so bad, get one!"
Micky dedi ki "Eğer bira istiyorsan kes sesini ve kap bir tane"
- This is Micky Tyne.
- Micky Tyne.
Micky Tyne.
Micky Tyne.
So we're at Micky Tyne's house, right?
Neyse, Micky Tyne'nın evindeydik bir gün.
Micky Tyne wants to drive.
Micky Tyne kullanmak istedi.
Micky Tyne is murder in a motor at the best of times.
Micky Tyne, tüm zamanların en berbat şoförüdür.
And Mickey's and Terry's... and this stupid shithead's name too!
Micky'nin, Terry'nin, bu salağın da adları var!
- Hey, Micky, listen.
Micky.
Yukihide Takekawa, Micky Yoshino Unico, please share your sadness with me. Unico, please share your sadness with me. Producer :
kederini benimle paylaş.
All right, Mickey, it's your turn.
Micky, sıra sende.