Mike traducir turco
30,058 traducción paralela
You give him a full-throttle defense, gain his trust, and hope to God Mike cuts his legs out.
Ona harika bir savunma yapıp, güvenini kazanacaksın sonra da Mike'ın işini bitirmesini bekleyeceksin.
It pays the bills, and we can leverage it into more business anyway, but we'd better leverage it fast, because losing this case might be good for Mike, but it's not gonna be good for us,
Faturaları ödüyor. Diğer işler için koz olarak kullanabiliriz. Bir an önce kullansak iyi olur çünkü kaybetmemiz Mike için iyi olabilir.
Did you know Mike Ross left the prison grounds the other night?
Mike Ross'un geçen gece hapishaneyi terk ettiğini biliyor muydun?
Until this thing goes through, not only are you gonna keep your hands off Mike, you're gonna be his personal protector in here.
Bu iş bitene kadar Mike'ı rahat bırakmakla kalmayacaksın, onu koruyacaksın.
Yeah, you do that, and I'll tell the courts that you just admitted to me that you tried to poison Mike.
Tutarsan ben de mahkemeye bana Mike'ı zehirlediğini itiraf ettiğini söylerim.
I know I haven't told you why I'm in here, Mike...
Neden içeri girdiğimi sana söylemediğimi biliyorum Mike.
Mike, sit down.
Mike, otur.
- Mike, wake up.
- Mike, uyan. - Hayır.
- Mike.
- Hayır.
- No! - Mike, wake up.
- Mike, uyan.
Mike, wake up.
Mike, kalk artık.
Mike's parents were killed by a drunk driver.
Mike'ın ailesi sarhoş bir sürücü tarafından öldürüldü.
It would have been nice to know what this asshole did, before we sent Mike back into a cell with him.
Ama bu it herifin ne yaptığını bilmek iyi olurdu. Mike'ı onunla aynı hücreye göndermeden önce.
Come on, Mike, you had a nightmare last night.
Hadi ama Mike, dün gece bir kabus gördün.
- Mike, I'm really sorry.
- Mike, gerçekten üzgünüm.
Mike, what can I do for you?
Mike, senin için ne yapabilirim?
Mike, why do you think part of the dream was finding out that you didn't have to inform on him anymore?
Mike, rüyanda onu ele vermene gerek olmadığını neden gördün o zaman?
Mike's chance at getting out goes with it, thanks to you.
Mike'ın dışarı çıkma şansının bununla birlikte uçup gitmesi senin sayende.
I'd do what I had to to get Mike out, and I made my peace with it.
Mike'ı dışarı çıkarmak için ne yapmam gerekirse yapacaktım... ve ben bununla barışıktım.
Then Mike's chance of getting out of prison is gone, which means Cahill's not the only one that needs to use this to try and get something.
O zaman Mike'ın hapisten çıkma şansı yok olur. ... ki bu da bir şeyler elde etmek için bu programı kullanması gereken kişinin sadece Cahill olmayacağı anlamına geliyor.
I'm sorry, Mike, I cannot give information on other inmates.
Üzgünüm, Mike, sana diğer tutuklular hakkında bilgi veremem.
That's the whole reason I wanted Mike in here.
Mike'ı burada istememin tek sebebi buydu.
Mike's gonna calm him down and let us know.
Mike onu sakinleştirecek ve bize haber verecek.
No, Mike.
Hayır Mike.
- Kevin, please, you're not... - Mike, I'm serious.
- Kevin, lütfen..
No one can ever know anything about what I told you.
- Mike, ben ciddiyim. Sana anlattıklarımı kimse bilmemeli.
- Kevin, please, you- - - Mike, I'm serious.
- Kevin lütfen- -
No one can ever know anything about what I told you.
- Mike ciddiyim. Sana söylediklerimi kimse öğrenmemeli.
That's the thing, Mike. We don't have time.
Sorun da bu zaten Mike, hiç vaktimiz yok.
Mike, I told you, I don't want to talk about this.
Mike sana söyledim, bu konuda konuşmak istemiyorum.
This is for Mike.
Hayatımın aşkı için mükemmel buluşmayı ayarlıyorum. - Mike için istiyorum.
Sutter goes down, Mike gets out.
Sutter içeri girerse, Mike dışarı çıkacak.
And don't tell me Mike still doesn't have anything for you. No, he doesn't.
- Sakın bana Mike'ın eli boş deme.
Hey, Mike. How's it going?
- Mike nasıl gidiyor?
I know it's for Mike.
- Mike için olduğunu biliyorum.
What I've been after is getting Mike out, so if you think you can weasel out of this deal after- -
Ben Mike'ı çıkarmak istiyordum eğer bu anlaşmadan cayabileceğini- -
As far as the SEC is concerned, Mike led directly to the witness that's going to put that piece of shit away for the rest of his miserable life.
SPK'ya göre o pisliği hayatının geri kalanı için içeri tıkmamıza yarayacak tanığı onlara Mike yönlendirdi.
So Mike's deal is still intact?
- Yani Mike'ın anlaşması hala sağlam mı?
Mike, sit down.
Mike otur.
Mike, did you hear me?
Mike beni duydun mu?
Okay, Mike. I'll make it happen.
Tamam Mike yaparım.
They pulled Mike's deal.
- Mike'ın anlaşmasını iptal ettiler.
Then don't use Phillip Allen. Cut him loose, and let Mike get you what you need.
O zaman Phillip Allen'ı kullanma sal gitsin Mike sana ihtiyacın olanı getirsin.
- Relax. As far as the SEC is concerned, Mike lead directly to the witness who's gonna put that piece of shit away for the rest of his life.
SPK'ya göre o pisliği hayatının geri kalanı için içeri tıkmamıza yarayacak tanığı onlara Mike yönlendirdi.
They pulled Mike's deal.
- Mike'ın anlaşmasını çektiler.
Cahill just pulled Mike's deal.
Cahill, Mike'ın anlaşmasını çekti. - Ne?
So what you're telling me is, not only are they pulling Mike's deal, but you're going to lose this case for nothing?
Yani hem Mike'ın anlaşması yattı hem de bu davayı yok yere kaybedeceksin öyle mi?
But if Mike's not getting out, you might as well win. What?
- Eğer Mike çıkamıyorsa, bu davayı kazanacaksın.
- No.
- Mike.
That's not good enough.
O yüzden hapishaneye gidip Mike'a hemen bir şeyler bulmasını söyle çünkü dün gece o şerefsiz gün yüzü görsün diye ruhumu satmadım ben. O yeterli değil.
You want to know something, Mike?
Bir şey öğrenmek ister misin Mike?