Minton traducir turco
104 traducción paralela
Dr. Minton!
Dr. Minton!
Barter's dead, Minton had a broken shoulder, and Chester had been cold cocked pretty bad.
Barter ölmüştü, Minton'ın omuzu kırıktı ve Chester bayıltılmıştı.
Before that, 17 Minton Street with my sister... until she moved to Baltimore because she had to take a new job.
Ondan önce, 17. Minton Sokağında kız kardeşimle kalıyordum... o, yeni işi yüzünden Baltimore'a taşınıncaya kadar.
Founded by a local businessman named Roy Minton.
Yerel bir işadamı olan Roy Minton tarafından kuruldu.
- Minton's people are mostly white, construction workers, building supply vendors, working class people that believe
Minton'ın adamları genelde sessiz insanlardır. İnşaat işçileri, tedarikçiler yani işçi sınıfına ait insanlar.
I think Minton and the ADU are strong suspects.
Bence Minton ve A.S.B. güçlü bir şüpheli.
Let's bring Minton in.
Gidip Minton'ı getirelim.
Mr. Minton, any idea who might be behind these killings?
Bay Minton, bu cinayetlerin arkasında kimin olduğuna dair bir fikriniz var mı?
If Minton's as fanatical as he pretends to be, he wouldn't file lawsuits.
Eğer Minton olmaya çalıştığı kadar fanatik biri olsa... - dava açmakla uğraşmazdı.
The Indians are keeping Minton and the members of the ADU from making a lot of money on the development and construction - of the Apache land.
Kızılderililer Minton ve A.S.B'nin Apaçi topraklarındaki yatırım ve inşaat işlerinden büyük paralar kazanmasını engelliyor.
Sheriff, I'd like you to put Minton under surveillance.
Şerif, Minton'u takibe almanızı istiyorum.
- Not likely, but we've just given Minton reason to believe that some faction of the ADU may have taken matters into their own hands and Minton may lead us to them.
- Sanmıyorum,.. ... ama Minton'a, A.S.B'den bir grubun işleri kendi başına halledebileceğine inanmasını sağlayacak sebepler verdik ve Minton bizi onlara götürebilir.
Doesn't look like Minton or the ADU are part of it.
Minton ve A.S.B. bu işin içinde değilmiş gibi görünüyor.
Unit four, I'm still on a code six outside the Minton residence.
Ben 4. birim, Minton'un evinin önünde kod 6 durumundayım.
There is a large cache of guns missing from Minton's house. Why?
Minton'ın evinden çok sayıda silah çalınmış.
So Cally tried to provoke them further, by killing the head of the ADU, - Minton and his family.
Cally de onları daha fazla kışkırtmak için A.S.B'nin başındaki ismi Minton ve ailesini öldürdü.
It was in a drugstore downtown on Minton Street.
Minton caddesindeki eczanedeymiş.
- Stan Minton.
- Stan Minton.
Stan Minton, you're under arrest for fraud.
Stan Minton, dolandırıcılıktan tutuklusunuz.
But even if he were guilty and his customers were defrauded, isn't it better that Mr Minton, as a resident of Los Angeles, receive the money, thereby keeping it in the community, as opposed to some gypsies or travelling Mexicans, who would have taken the money out of the community?
Ancak suçlu olmuş olsaydı ve müşterilerini dolandırmış olsaydı bile, Bay Minton'ın bir Los Angeles sakini olarak, parayı alması ve bu topluluk içinde tutması, bazı çingenelerin ya da gezgin Meksikalıların, parayı alıp bu toplumun dışına götürmesinden iyi değil midir?
Mr Minton, you are hereby sentenced to serve a term of no less than three years at the Verlaine State Correctional Facility.
Bay Minton, üç yıldan kısa olmayacak şekilde Verlaine Devlet Islah Tesisi'nde cezaya çarptırıldınız.
Here's to Stan Minton, my second finest student.
Stan Minton'a, en iyi ikinci öğrencime.
Hm. I see Mr Minton has acquainted himself with his new surroundings.
Görüyorum ki Bay Minton kendisini yeni çevresine tanıttı.
Minton, warden wants to see you.
Minton, müdür seni görmek istiyor.
Minton, I'm glad you could make it.
Minton, gelebildiğine sevindim.
- Tell me, Minton.
- Sen anlat, Minton.
Minton, I'd like for you to meet Mr Dang.
Minton, Bay Dang'le tanışmanı istiyorum.
Minton?
Minton?
It's Minton.
Minton yüzünden.
- What do you mean, it's Minton?
- Ne demek Minton yüzünden?
It's to the point that anybody gets beat up, they run and join Minton's gang and Minton beats up the bad guy.
Sonra işler, dayak yiyenin koşup Minton'ın çetesine katılmasına ve onun kötü herifi pataklamasına kadar geldi.
- You get out of here right now and get Minton up here! You understand me?
- Çabuk buradan defol ve hemen Minton'ı getir buraya!
- Minton, time's up.
- Minton, süre doldu.
- Minton!
- Minton!
- Escort Mr Minton back to his cell.
- Bay Minton'a hücresine kadar eşlik et.
Come on, Minton.
Haydi, Minton.
Stan Minton.
Stan Minton.
In the matter of Stanley Minton.
Stanley Minton hakkında.
In his time here, Minton has accrued an exemplary record.
Burada geçirdiği kısa zaman içerisinde, Minton örnek tavırlar sergilemiş.
Before we vote, Mr Minton, is there anything you'd like to add?
Oylamadan önce, Bay Minton, eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Mr Minton?
Bay Minton?
- It's time, Minton.
- Zamanı geldi, Minton.
Gertie Minton.
Gertie Minton.
You didn't find Milton's rhymes a little pouncing?
Minton'un kafiyelerini biraz saldırgan bulmadınız mı?
Yes, and read all Milton, whose rhymes do not pounce, Miss Brawne, because there are none!
Evet, Minton'ın saldırgan olmayan kafiyelerinin tamamını okuyun Bayan Brawne. Çünkü bir tane bile yok!
Melvyn Minton, but call me Minty.
Melvyn Minton, ama bana Nane deyin.
Yeah, a new guy named, ted Minton.
Yeni Savcıya, Ted Minton'a.
Come on, Minton. Let's cut the bullshit here.
Boş konuşmayı keselim artık.
Well, here's the discovery file i got from my clerk in DA's office.
Bunlar da Minton'dan aldıklarım.
And this is the one I got from Minton.
Reggie Campo.
- Mr Minton.
- Bay Minton.