Mms traducir turco
136 traducción paralela
Three MMs, a crouton, and this.
Yemek!
And there I am in Sri Lanka, formerly Ceylon, at 3am, looking for 1,000 brown MMs to fill a brandy glass, or Ozzy wouldn't go on stage that night.
Ve oradayım Sri Lanka'da, önceden Ceylon'du, gece saat 3, brendi bardağı için 1,000 tane kahverengi şeker arıyorum, yoksa Ozzy o gece sahneye çıkmayacaktı.
Nasty business, really, but sure enough, I got the MMs, and Ozzy went on stage and did a great show.
Hoş değil, gerçekten, ama emin olun, şekerleri aldım, ve Ozzy sahneye çıktı ve harika şov yaptı.
I was looking for 1,000 brown MMs to fill a brandy glass, or Ozzy wouldn't go on stage that night.
Brendi bardağını dolduracak 1, 000 tane kahverengi şeker arıyordum, yoksa Ozzy o gece sahneye çıkmayacaktı.
- Mama, Vanessa took my mms. - Okay, sweetheart, go back.
- Anne, Vanessa şekerlerimi aldı!
- I have to bail on MMs today.
- Toplantıya gelemeyeceğim.
- Maybe one of those brown MMs.
- Belki de o kahverengi MM'lerden biri.
Candy... we're not supposed to eat it in school, yet clubs sell everything from MMs to breath fresheners.
Şekerlemeler... Önceden okulda yemek yasaktı,... ta ki dernekler mm şekerlerinden naneli şekerlere, her şekeri satana kadar.
[CLEARS THROAT] I THINK YOU NEED MORE MMs.
Sanırım biraz daha şekerlemeye ihtiyacın var.
WELL, I DON'T HAVE ANY MORE MMs.
Hiç kalmadı ama.
NO, WE DON'T HAVE ANY MORE MMs.
Hayır, daha fazla şekerlememiz yok.
Here's some MMs for room 320.
İşte birkaç MM 320 no.lı oda için.
If somebody in my family died, would I want people I know... to waste their time coming to my house... sitting around eating MMs for three hours?
Eğer benim ailemden birisi ölürse insanların gelip üç saat boyunca şeker yiyerek zamanlarını boşa harcamalarını istemem.
Some MMs, Toblerone.
Biraz MM, Toblerone.
Tmm-Mmm-Mmm-Mm-Mms! What the hell would you do with $ 10,000,000, fatass?
- 10 milyon dolarla ne yapacaksın şişko?
Michael, that only works with green MM's. Duh.
- Michael, bu sadece yeşil MMs için geçerli!
She eats them like MMs.
Bunları şeker gibi yer.
You know what I'm all over? Purple MMs.
Ben neyin üstüne gidiyorum, biliyor musun?
WHAT DID YOU END UP SETTLING ON? MMs?
Değil mi tatlım?
WHAT ARE YOU DOING EATIN'FROM THE MINI-BAR? YOU CAN BUY MMs AT WALGREEN'S
Neden mini bardan yiyorsun ki?
Fez, give him the MMs, man.
Fez, bonibonları ver, adamım.
Whose dumb idea was it tolet me hold the MMs?
Tüm bonibonları bana vermek hangi salağın fikriydi?
Everybody, everybody, listen up.
Yeşil MMs.
Linda always had a sweet tooth and she thought they were yellow MMs.
Linda tatlıyı severdi, ilaçları sarı renkli MM sanmış.
- I know your name.
- MMS'ten herkesin adresini öğreniriz.
I promise. I'll even send you an MMS.
Mesaj atacağına dair bana söz verdin unutma.
I got Snickers, MMs.
Snickers var, MM var..
And don't think I didn't see you trying to throw MMs in the injured soldiers'mouths.
Ve yaralı askerlere MM atmaya çalıştığını farketmedim sanma.
The multi-media message has been sent.
- Evet... MMS mesaj gönderildi.
We have sweet glaze, cinnamon sugar, chocolate, white chocolate, fudge, MMs, caramel dip, mint chip, chocolate chip, marshmallows, nuts, toffee nuts, coconuts, peanut butter drizzle, Oreos, sprinkles, cotton candy bits,
Pastalı, krem kramelli, çikolata, beyaz çikolata, meyvalı, bonibonlu, .. karamelli, nane aromalı, çikolata soslu, jelibonlus, cevizli, hindistancevizli, kakaolu,... yerfıstığı soslu, Oreolu, çeşnili, şeker aromalı ve pudra şekerli.
While I was sleeping, they shoved about 20 MMs up there.
Uyurken, burnuma 20 tane bonibon sokmuşlar.
Our officers received an MMS from a good citizen.... showing Nakaeng selling narcotics from his pub.
Polise vatandaşlardan, Nakaeng'in pubta uyuşturucu satarken çekilen videosunu MMS olarak göndermişler.
If I left it up to him, he'd be popping'em like MMs.
Ona bıraksam bunları şeker gibi yer.
I can't stand in front of the microwave and no red MMs.
Mikrodalganın önünde durmam yasak ve kırmızı MM's de yok.
Apparently, Sang-woo is crazy about MMs.
Görünüşe göre, Sang-woo MM lere bayılıyor.
Look, I love Warren Christopher, but I think the guy's so tight he probably eats his MMs with a knife and a fork.
Warren Christopher'ı severim ama adam o kadar nazik ki çikolatayı bile çatalla yiyordur. Dışarıda eşek kadar bir tahta var.
Weapons were 9 mms.
Silahlar dokuz milimetrelikmiş.
We need evidence that e mms ac is used for dogfighting.
Timmons'un yerinin, köpek dövüşü için kullanıldığını gösteren kanıt lazım.
Apparently Elliot was furious when he found out the dog he geno mms was used in dogfighting.
Anlaşılan Elliot, Timmons'a verdiği köpeğin dövüşlerde kullanıldığından şüphelenmiş.
She wants to send an MMS to your news station.
Evet, sizin kanaldan bir muhabire görüntülü mesaj yollamak istiyor. - Bayan Bergerac?
I'm sending you an MMS that'll give you some work.
Size iş çıkaracak bir görüntülü mesaj gönderiyorum. Umarım not alabiliyorsunuzdur.
What about my MMS and Skirt Day?
- Ya görüntülü mesaj ve şu etek günü?
We're handling the MMS.
Görüntülü mesajdaki meseleyle ilgileniyoruz.
Say it wuz you, ya do up an MMS sayin'you snitched.
Görüntülü bir mesaj kaydedeceksin. Ve ispiyoncu bendim diyeceksin.
She just got an mms I need time to decode it
Az önce bir MMS aldı. Deşifre etmek için az bir zamana ihtiyacım var.
I've decoded the mms, sending it to you now
MMS'i deşifre ettim... şimdi sana yolluyorum.
We know your sms was sent from here
Senin MMS'inin buradan gönderildiğini biliyoruz.
Taran Yadav, the 28-year-old who made the objectionable MMS involving a student of Mathur International School, New Delhi has been arrested.
Taran Yadav, 28 yaşında öğrenci Mathur uluslararası okulu, Yeni Delhi tutuklandı.
No blue MMs.
Mavi MMs * olmaz.
An MMS from...
Kimden acaba?
I need two bottles grape cough syrup, one pound MMs, no brown, and my lucky arcade game from the Gas'N Sip in Tarzana.
2 şişe üzümlü öksürük şurubu. Yarım kilo çikolata. Bitter.