Molly traducir turco
7,627 traducción paralela
Molly...
Molly...
Molly!
Molly!
My name is Molly Woods.
Benim adım Molly Woods.
Do you think I wanted to wipe his memories of Molly?
Molly'nin anılarını silmek istediğimi mi düşünüyorsun?
Molly?
Molly'nin?
I'm sorry, Molly, but I don't have data from that time period.
Üzgünüm, Molly ama o zaman aralığı verilerine sahip değilim.
It turns out the stunt Molly pulled with indexes actually yielded results.
Hünerli Molly'nin çıkardığı dizinler gerçekten de sonuç vermiş.
The team is working on a new virus strain right now, but they could really use her help.
Ekip şu anda yeni bir virüs üzerinde çalışıyor ama Molly'nin yardımına ihtiyaçları var.
Molly. Hey.
Molly.
You lived with her and John, but then Molly got really sick.
John, sen ve o birlikte yaşıyordunuz sonra Molly gerçekten çok hastalandı...
Well, when Molly couldn't care for you anymore, you got really sad.
Molly artık sana bakamayacak durumdaydı sen de epey mutsuzdun.
Molly helped raise you, but Charlie and I worked with John to create you.
Molly seni büyüttü ama Charlie'yle ben seni oluşturmak için John'la çalıştık.
Molly, please pick up.
Molly, lütfen aç.
Molly, nobody is that unlucky.
Molly, hiç kimse o kadar talihsiz değildir.
It's not about the money, Molly.
Bunun parayla ilgisi yok, Molly.
The real problem here is Molly Woods.
Buradaki asıl sorun Molly Woods.
- Well, now she's back, and she wants the Humanich boy.
- Molly geri döndü ve Humanich çocuğunu istiyor.
Molly's gotten us closer to a virus than anyone else.
Molly bize virüse en çok yaklaştıran kişi.
Molly, JD Richter is calling.
- Molly, JD Richter arıyor.
You're not alone, Molly.
Yalnız değilsin, Molly.
Molly?
Molly?
Julie feels like my mom, but now I know that Molly really is... was my mom.
Julie annem gibi ama artık Molly'nin gerçekten annem olduğunu biliyorum.
So even though Molly was erased from my system, she left an impression.
Bu nedenle Molly sistemimden silinmiş olsa bile bir iz bırakmış.
Molly, you have a visitor.
Molly, bir ziyaretçin var.
But this, you and Ethan, it's haunted me, Molly.
Ama Ethan'la sen aklımdan çıkmıyorsunuz, Molly.
- Molly, I'm worried about you. - No.
- Molly, senin için endişeleniyorum.
You have a visitor, Molly.
Bir ziyaretçin var, Molly.
I actually just came by to see if you were okay, Molly.
Doğrusu iyi misin diye bakmaya gelmiştim, Molly.
It's 9 : 00, Molly.
- Saat dokuz, Molly.
Molly doesn't even know how to code.
Molly kodlama yapmayı bile bilmiyor.
I have correspondence from John Woods, Ethan's father, where he explicitly states that Molly had trouble bonding with Ethan.
John Woods'un, Ethan'ın babasının yazdıkları da var bu yazışmalarda bariz bir şekilde Molly'nin Ethan'la bağlılık sorunu olduğunu ifade etmiş.
Look at yourself, Molly.
Kendine bir bak, Molly.
What the hell, Molly?
Ne oluyor be, Molly?
- Look at yourself, Molly.
- Kendine bir bak, Molly.
I don't know.
Bilmiyorum, Molly.
Molly, we need to go to a hospital.
Hastaneye gitmeliyiz.
Molly.
Molly.
Here's full res, Molly.
İşte tam çözünürlükte genişletildi, Molly.
- Molly, they're not gonna hesitate...
- Molly, tereddüt bile etmeyecekler
- Molly Woods.
- Molly Woods.
- Hi, Molly.
- Selam, Molly.
Molly, they're not gonna hesitate...
Molly, tereddüt bile etmeyecekler.
- Molly.
- Molly.
That's Molly.
Bu Molly.
We've finished the virus, Molly.
Virüsü bitirdik, Molly.
Unless... you don't care because you're spending the afternoon with Molly.
Öğleden sonrayı Molly ile birlikte geçireceğinden kafana takmıyor olabilirsin.
- Molly?
- Molly?
You know Molly.
Molly'yi bilirsin.
Molly, what's the plan?
Molly, plan nedir?
All right, that is a huge "what if," Molly.
Pekâlâ, büyür bir "eğer" bu, Molly.
About what happened with Molly.
Molly'ye olanlar hakkında.