Monkey traducir turco
7,831 traducción paralela
Um, say you need to tag a fleeing vehicle... or a wild monkey, if it was to get away from you.
Diyelim ki, kaçmakta olan bir aracı işaretlemen gerekti ya da elinden kaçacak olan vahşi bir maymunu.
The bet wherein the first one of us to fall due to illness today has to be swap monkey for a week.
İçimizden ilk hastalanan kişi bir hafta boyunca takas maymunu olacak.
What's swap monkey?
Takas maymunu da ne?
All next week, one of us doesn't like our service, we can trade with the swap monkey, and they can't refuse.
Bütün hafta boyunca servisini beğenmeyen biri olursa takas maymununun servisiyle değiştirebilir. Bizi reddedemezler.
First of all, swap monkey!
Takas maymunu sensin!
All your weekend calls, and I'm your swap monkey for two months.
- Hafta sonu nöbetlerini tutacağım ve iki ay boyunca takas maymunun olacağım.
Your monkey just ate all my turkey.
Maymunun az önce benim tüm hindilerimi yedi.
You want some monkey meat to replace it?
Onun yerine maymun eti koymak ister misin?
I recognized your monkey chatter.
Maymun sesini tanıdım.
The only thing left was the monkey bars.
Geri kalan tek şey maymun barlarıydı.
He's still your swap monkey.
Hala senin takas maymunun. Bugün olmaz.
Well, not anymore, swap monkey!
Artık kopyalama yok takas maymunu!
Swap monkey misses his conduits?
Takas maymunu kanallarını mı özledi?
Swap monkey. You can have your conduits back.
Kanallarına geri dönebilirsin.
Hey, unh-unh! I called swap monkey.
- Hayır, takas maymunu dedim.
W-what's a swap monkey?
Takas maymunu da ne?
Swap monkey, Shane.
- Takas maymunu Shane.
And you're glad that I turned him into a monkey?
Onu maymuna çevirmiş olmamdan memnun musun?
I... I thought Zelena turned him into a monkey.
Zelena'nın onu maymuna çevirdiğini sanıyordum.
You know, the only thing worse than doing a movie where they glue monkey hair to your ass is getting fired from a movie where they glue monkey hair to your ass.
Galiba kıçına maymun kılı yapıştırdıkları bir filmde oynamaktan kötü olan tek şey kıçına maymun kılı yapıştırdıkları bir filmden kovulmak.
This would have been so much more romantic if you didn't have monkey hair on your finger.
Parmaklarında maymun kılı olmasa çok daha romantik olabilirdi bu an.
It was a monkey who escaped from the zoo.
Hayvanat bahçesinden kaçan bir maymundu.
- The monkey again?
- Yine mi maymun?
It's like watching an intelligent monkey.
Zeki bir maymunu izlemek gibi bu.
A regular monkey.
Sıradan bir maymun.
With the crazy hat and a monkey on his shoulder.
Hâlâ 100 Dolar.
But suddenly, your party is attacked by evil, vicious monkey goblins!
Fakat aniden, grubunuz kötü, hain maymun goblinler tarafından saldırıya uğradı.
The monkey goblin bites.
Goblin maymun ısırıyor.
Monkey goblins!
Goblin maymunlar!
Monkey goblins.
Goblin maymunlar.
Real monkey goblins?
- Gerçek goblin maymunlar mı?
Do these monkey goblins remind you of something or...
Bu maymunlar sana da bir şey hatırlatıyor mu ya da...
After a scoop of chunky monkey?
Ama bir kaşık kurabişten sonra.
It was like that moment in planet of the apes When the monkey talked.
Maymunlar Cehennemi'ndeki maymunun konuştuğu andaki gibiydi.
Um, do you know the game Clumsy Monkey?
Şey, Sakar Maymun oyununu bliyor musun?
I love Clumsy Monkey.
Sakar Maymun'a bayılırım.
You have to get the monkey through the China shop without breaking anything.
Çin dükkanı sayesinde hiç birşeyi kırmadan maymunu alıyorsun.
I was your age when I came up with Clumsy Monkey.
Senin yaşındayken Sakar Maymun'u bulmuştum.
Me in those pearls is like a monkey in baby clothes.
Bana göre değil. Sakin ol Max.
- Silver Monkey...
- Gümüş Maymun...
That's a good thing because if that sleeping beauty had been a monkey a day longer, she would have had a monkey baby.
Bu da güzel bir şey çünkü şu uyuyan güzel maymuna falan dönüşmüş olsaydı bir maymun yavrusu doğuracaktı.
And maybe every once in a while, they put a monkey in one for kicks.
Belki arada bir eğlence olsun diye de maymun koyuyorlardır.
And every part of us now was once a part of some other thing... - a moon, a storm cloud, a mammoth. - A monkey.
Ve şimdi başka bir şeylerin parçası olan her bir parçamız da bir ay, bir fırtına bulutu, bir mamut olur.
A monkey.
- Bir maymun olur. Maymun olur.
Stand up, my little love monkey.
Ayağa kalk, benim küçük aşk maymunum.
I am her love monkey.
Onun aşk maymunu benim.
WHEN YOU BINGE-EAT A PINT OF CHUNKY MONKEY, YOU SEE THE NEGATIVE RESULTS WHEN YOU STEP ON THE SCALE.
Tartının üzerine çıktığınızda bir sürü abur cubur yemenin negatif sonuçlarını görebilirsiniz.
Swap monkey!
- Takas maymunu!
She thinks a hell of a lot more efficiently than you, monkey boy. The host is Indogene. Can she understand what we're saying?
- Dediklerimizi anlayabiliyor mu?
- You sick little monkey.
- Seni hasta, küçük maymun.
♪ Love monkey. ♪ Thank you, darlin'.
Teşekkürler, sevgilim.