Montauk traducir turco
201 traducción paralela
One time, I caught a 16-footer off Montauk. Had to stick two barrels in him.
Bir keresinde Montauk açıklarında 5 metrelik bir tane yakalamıştım.
[Larry] Yeah : We had a place in Montauk :
Evet, Montauk'da bir yerimiz var.
It was out at Montauk on Long Island... and there were only about nine of us involved, mostly men.
Long Island, Montauk'da oldu ve dokuz kişi kadardık, çoğunluk erkekti.
And we borrowed Dick Avedon's property out at Montauk.
Montauk'da Dick Avedon'un arazisini ödünç almıştık.
I passed out in the train, and I came to in the terminus at Montauk.
Trende uyuyakalmışım, Montauk'daki son durakta uyandım.
Please come. The Montauk Club, 9 : 00 pm.
Montauk Kulüp'te, saat 9'da.
I had made plans for us to go to Montauk, just the two of us.
Montauk'a gitmemiz için planlar yapmıştım, sadece ikimiz.
We went to Montauk.
Montauk'a gittik.
Middlebury Inn. Montauk.
Berry'nin Yeri, Mantok'da.
So tomorrow we'll drive out to Montauk.
Yarın Montauk'a gideceğiz.
The mom you met in Montauk?
Montauk'da gördüğümüz annen mi?
Right, the one that lives in Montauk.
Doğru, Montauk'da yaşan kadın.
"P.S. Your mom lives in Montauk."
Not : Annen Montauk'da yaşıyor. "
I swam in the moonlight with her.
Montauk'ta ay ışığında yüzdük.
My buddy lives in Montauk.
Arkadaşımın evi Montauk'ta.
Montauk at midnight?
Gece yarısı Montauk!
Hey, listen, Ray, for my birthday, I was thinking we could go out to Montauk, have brunch, and then ride bikes out to this old lighthouse.
Ray, doğum günümde diyorum, Montauk'ta brunch yaparız sonra da bisikletle şu eski deniz fenerine gideriz.
Took a train out to Montauk.
Trene atlayıp Montauk'a gittim.
Montauk in February..
Şubatın ortasındayız.
Yeah? You wanna go out to Montauk with me?
Benimle Montauk'a gelmek ister misin?
Montauk?
- Montauk mu?
Meet me in Montauk.
Benimle Montauk'ta buluş.
Montauk train now boarding on track "B." All aboard.
- Montauk treni B peronundan kalkıyor.
There's a... a woman in Montauk, she's a fishmonger.
Bir... Montauk'ta bir kadın var... Balık satıyor.
- ln Montauk?
- Montauk'ta mı?
Sorry that you didn't listen to your friends when they told you not to be an asshole.
Gelecek hafta Florida'dan yola çıkacakmış. Montauk'a gidip onunla buluşacağım.
Montauk Point, West End.
Montauk Point, West End.
Yeah, my aunt and uncle have a beach house out in Montauk, oh, it's really romantic.
Evet, amcamın ve teyzemin Montauk dışında yazlıkları var. Bu gerçekten romantik olacak.
And i'd take her out to montauk, You know, with a bottle of wine, And we'd build a fire and sleep on the beach.
Onu bir şişe şarapla Montauk'a götürürdüm ve kumsalda ateş yakıp uyurduk.
Storm cleared Montauk last night.
Dün gece fırtına Montauk'u temizledi.
Storm cleared montauk last night. Should be a perfect weekend.
Fırtına Montauk'u temizlemiştir, harika bir haftasonu olacak.
You thought it was a good idea to help Bud, when he hit that girl on her bike in montauk last summer, what did that cost?
Bud geçen yaz o bisikletli kıza çarptığında yardım etmiştin ama. Ne kadara mal olmuştu?
I don't know if she can, but everybody else in Montauk can.
O duyuyor mu bilmiyorum ama Montauk'taki herkes duydu.
I caught an 80-pound shark off Montauk.
Ben, Montauk'da 36 kiloluk köpekbalığı yakaladım.
look, I know you're using a lot of the Montauk pink in your woman's line right now.
Şu an da, Montauk Pink fabrikanızdaki üretim hattında çoğunlukla kadın işçi çalıştırdığınızı biliyoruz.
I was at his country home in Montauk when you called, and he just...
- Aradığında Montauk'taki evindeydim. Dedikleri gibi, sana helikopterini mi verdi?
Looks like we're gonna have to get them out to Montauk ourselves.
Görünüşe bakılırsa, onları Montauk'dan çıkarmamız gerekiyor.
Look, Rost was gonna take you to Montauk, he was gonna have you guys killed.
Rost, sizleri Montauk'a götürüp orada öldürecekti.
My family has a house in montauk.
Benim ailemin Montauk'ta bir evi var.
Annie told us she was in montauk at the time of death.
Annie ölüm saatinde Montauk'ta olduğunu söylemişti.
I was in montauk.
Montauk'taydım.
I was in montauk.
- Montauk'taydım.
The timecode on your video alibi puts you in montauk at 10 : 30 A.M.
Görüntülerdeki saate göre sabah 10 : 30'da Montauk'taymışsın.
You can use the house in Montauk.
Montauk'taki eve gidebilirsin.
You want to bang the french chick. Well, you know, yeah, you can do it a little more poetically, franco, but, yes. Have you told him?
Soho'daki dev çatı katınızı, tanıdığınız insanları, partileri ve Montauk'daki yazlık evinizi anlatıyor.
That would be a little obvious, I think.
Montauk'a hiç gitmedim. Nasıl bir yer?
I've never been to montauk.
- Long Island'da.
Adam and lenora white from new york city, nice to meet you.
Çatı katınızı ve Montauk'taki yazlığınızı öğrendik.
- Montauk?
- Montauk?
And your summer house in montauk.
- Montauk mu?
- Montauk?
Ailesinin Vermont'ta Sugar Bush yakınında evi var.