English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / Most interesting

Most interesting traducir turco

629 traducción paralela
It was the most interesting thing that ever happened to me since I came to Miryang!
Miryang'a geleli bu kadar eğlenmemiştim.
The tomb of Eyup is one of the most interesting monuments in Ottoman Istanbul.
Eyüp Sultan Türbesi İstanbul'daki Osmanlı eserleri arasında en ilgi çekici olanlardan biridir.
Adventures still exist - - and I am right in the middle of one of the most interesting!
Maceralar hala var... "... ve ben ziyadesiyle enteresan bir maceranın tam ortasındayım.
It's I who am grateful, my most interesting patient.
Asıl teşekkür etmesi gereken benim. Benim en ilginç hastam.
Most interesting.
Çok ilginç.
Perhaps the most interesting case of such pathological conditions is the case of Dr. Mabuse.
Bu tür patolojik durumlara belki de en ilginç örnek Dr. Mabuse vakasıdır.
You're the most interesting thing that has happened in Everytown for years.
Everytown'un başına uzun yıllardır gelen en ilginç şeysin.
One of the most interesting picture galleries in the world.
Dünya üzerindeki en ilginç resim galerilerinden birisidir.
We'd just finished a most interesting discussion.
Daha demin çok ilginç bir tartışmaya nokta koymuştuk.
This is most interesting.
Bu çok ilginç.
That's the most interesting part of the case.
Davanın en ilginç bölümü bu.
A mother who is a most interesting conversationalist.
Hoşsohbet bir anne.
That should be a most interesting interview.
Çok ilginç bir görüşme olacak.
One of the most interesting cases I've had... since I have been in private practice.
Özel muayenemi açtıktan sonra baktığım... en ilginç vakalardan biriydi.
And a microscope, most interesting.
Ve de bir mikroskop, çok ilginç.
Well, trapping the mice there was most interesting.
Orada fareleri kapanla yakalamak da çok ilginçti.
- Isn't the house you were born in the most interesting house in the world for you?
- Sizin için, doğduğunuz ev dünyadaki en ilginç ev değil midir?
Laura considered me the wisest, the wittiest... the most interesting man she'd ever met.
Laura beni karşılaştığı en akıllı, en hazır cevap ve en ilginç kişi olarak görüyordu.
Now, that's most interesting to me, mr. Leyden. I'm so fond of them.
Bana çok ilginç geldi, Bay Leyden.
I must have dropped off right in the midst of our most interesting conversation.
içim geçmiş olmalı, çok ilginç konuşmamızın tam ortasında.
Proved to be most interesting, thank you very much.
Çok ilginç gibi görünüyor, çok teşekkür ederim.
It would be most interesting.
Çok ilginç olurdu.
It had been a most interesting cruise.
Son derece ilginç bir yolculuk olmuştu.
I got into the most interesting conversation with Monsieur Barredout.
Monsieur Barredout ile çok ilginç bir sohbete daldım.
I was just taking a rubbing of this most interesting brass.
Bu enteresan pirinç işlemeden bir kabartma örneği alıyordum.
It would be most interesting to hear a sample of the language.
Bu dilden bir kaç söz duymak ilgimi çeker.
Most interesting.
Hayli ilginç.
Well, it's been most interesting.
Fazlasıyla ilginç bir gezintiydi.
Most interesting.
Fazlasıyla ilginç.
It's been a most interesting evening.
Epey güzel bir akşam oldu.
Your story seems to be the most interesting.
Senin hikayen en ilginci olacak gibi görünüyor.
Most interesting.
çok ilginç.
It is one of the most interesting spots in this area.
Bu bölgedeki en ilginç noktalardan biri.
The most interesting group in Accra may be the Abrama Community.
Accra'daki en ilginç grup belki de Abrama Topluluğu'dur.
We have a most interesting chess game here, Lindemann.
Burada ilginç bir satranç oyunu ile karşı karşıyayız, Lindemann.
Now, here, General. We have here a most interesting map.
Şimdi, burada, General çok ilginç bir haritamız var.
A most interesting tale, worthy of the famous red armor that symbolizes the House of Iyi and its reputation for great martial valor.
Oldukça ilginç bir hikaye... Iyi Hanedanlığının simgesi ünlü kırmızı zırh ve onun savaşçı ününe yakışır bir durum.
On the contrary I find it most interesting.
Aksine çok ilginç buldum.
You have a most interesting face.
Çok ilginç bir yüzünüz var.
You're a most interesting man.
Sizden asla sıkılmadık!
That's good. It's a most interesting affair.
Güç fakat ilginç bir dava.
We are now approaching the most interesting corner of Saint Sophia.
Şimdi Ayasofya'nın en ilginç köşesine yaklaşıyoruz.
Which one did you find the most interesting?
Hangisini daha ilginç buldun?
Most interesting.
Çok ilginçti.
I find it most interesting.
Çok ilginç buldum.
The most interesting contradiction I've met in years.
Uzun zamandır yaşamadığım bir çelişki.
I'm sure you will find it most... interesting.
Eminim onu çok ilginç.. ... bulacaksınız.
I've spent most of the afternoon in the central barracks, and I too have made an interesting discovery.
Bugün öğleden sonramın büyük kısmını merkez bölgesinde geçirdim. Ve çok ilginç bilgilere ulaştım.
Been most interesting.
Çok ilginçti.
Thousands of people... It is interesting to note, most of them women... have gathered daily hoping to catch a glimpse of Sir Charles Lytton... the man accused of being the notorious Phantom.
Çoğu kadın, binlerce insan, dile düşen Hayalet olmakla suçlanan Sör Charles Lytton'ı bir an görmek umuduyla, her gün biraraya geldiler.
Oh, I don't mean pay. Salary isn't the most important thing with me, but more interesting work, Mr. Ward.
Maaştan bahsetmiyorum, maaş benim için en önemli şey değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]