Moulin traducir turco
147 traducción paralela
"The charming Blanche is dancing at Moulin Rouge"
"Büyüleyici Blanche Moulin Rouge'da dans ediyor."
Montmartre and Moulin Rouge, Bal Tabarin and the women.
Montmartre, Moulin Rouge, Bal Tabarin ve kadınları.
- You were at the Moulin Rouge last night?
- Dün gece Moulin Rouge'da mıydınız?
Last night, the Moulin Rouge.
Dün gece, Moulin Rouge.
- It might make a good poster for the Moulin.
Bu Moulin için güzel bir poster olur.
I cannot paint his fields... but he cannot paint my girls of the Moulin Rouge.
Ben o tarlaları çizemem. Ama o da Moulin Rouge'daki kızları çizemez.
True, monsieur, it is striking. Most striking. But doesn't it make the Moulin Rouge seem a little small?
Doğru Mösyö, çok güzel olmuş, ama Moulin Rouge'u biraz küçük göstermemiş mi?
I know I'm making millions, but I liked the Moulin Rouge as she was :
Milyonlar kazanıyorum belki ama Moulin Rouge'u değiştirmeyi düşünmüyorum.
I was the star of the Moulin Rouge! Wasn't I, Monsieur Lautrec?
Ben Moulin Rouge'un yıldızıydım, öyle değil mi Mösyö Lautrec?
My posters did their part in destroying the Moulin.
Posterlerim görevini yapıp, Moulin'i yok etti.
Deputy de Nicolay, in representing the Moulin district?
Moulin bölgesinden milletvekili de Nicolay, burada mı?
Remember that from the top of the Moulin de la Galette
Unutmayın ki Moulin de la Galette üzerinden
Ladies and gentlemen, the establishment will be called the Moulin Rouge.
Baylar ve bayanlar, bu işyerinin adı Moulin Rouge olacak.
At the Moulin Rouge the upper crust will drink red wine till they burst
Moulin Rouge'da üst tabaka patlayacak kadar doyacak şaraba
A government official is coming to see how the Moulin Rouge is coming along.
Bir hükümet görevlisi Moulin Rouge'un durumunu görmek için gelecek.
An official at the Moulin Rouge?
Moulin Rouge'da resmi görevli mi?
We all belong to the Moulin Rouge family.
Hepimiz Moulin Rouge ailesinin birer üyesiyiz.
There's no more dance class, and no more Moulin Rouge.
Artık ne dans dersi var ne de Moulin Rouge.
Seems a prince bought the site and is giving Danglard whatever he needs for his Moulin Rouge.
Galiba araziyi bir prens almış ve Moulin Rouge için neye ihtiyacı varsa Danglard'a verecekmiş.
So we move ahead with the Moulin Rouge?
Öyleyse Moulin Rouge'da devam ediyoruz?
His father, the king, inherits the Moulin Rouge.
Moulin Rouge babasına, yani krala miras kalır.
We're both veterans of that famous campaign called the Moulin Rouge.
İkimiz de Moulin Rouge savaşının kıdemli askerleriyiz.
The deeds to the Moulin Rouge.
Moulin Rouge'un belgeleri.
Rest assured, the Moulin Rouge will profit us more than it will Danglard.
Merak etme, Danglard'ın kazanacağından daha fazlasını biz kazanacağız.
It's my pleasure to tell these fine sailors that Catherine, Empress of all the Russias, in celebration of the Franco-Russian alliance... has come to review the troops of the Moulin Rouge.
Tüm Rusya'nın İmparatoriçesi Catherine'in bu seçkin... denizcilerinin, Fransız - Rus ittifakını kutlamak amacıyla Moulin Rouge birliklerini denetlemeye geldiklerini bildirmekten zevk duyarım.
But we here at the Moulin Rouge attach no importance to such details.
Ama biz Moulin Rouge'da böyle detaylara pek önem vermeyiz.
I did three years in Montauban, four in Moulin, four in Béthune.
Üç yıl Montauban'da, dört yıl Moulin'de, dört de Béthune'de çalıştım.
Maxim's, Moulin Rouge, Pre Catalan.
Maxim'e, Moulin Rouge'a, Pre Catalan'a.
Then under the name of Linda Carroll, she got herself a job... in the chorus line at the Moulin Rouge in Hollywood.
Linda Carroll ismini kullanıyor, işe girmiş. Hollywood'da Moulin Rouge diye bir dans gurubu ile beraber.
Moulin à Vent, Fleurie, Morgon, Saint Amour.
Moulin a Vent, Fleurie, Morgon, Saint Amour.
I don't go to the Moulin Rouge or the Folies Bergeres.
Moulin Rouge ve Folies Bergere için gidiyorum..
From the Eiffel Tower to the Opera
Eyfel Kulesi, Moulin Rouge ve Notre Dame insana her zaman huzur verir.
From the Moulin Rouge to Boulogne and Notre Dame There's always a heart beating
Benim şehrim her zaman bir yakut gibi parıldar.
Moulin à Vent,'71.
Moulin a Vent'71.
I play my old records, from a time when I was such a success at the Moulin Rouge.
Eski kayıtları oynatıp, bir zamanlar.. Moulin Rouge'da ne kadar başarılı olduğumu izlerdim.
I went to the Cafe Moulin instead.
Orası yerine Café Moulin'e gittim. Bu daha iyi.
I went to the Café Moulin instead. That's better.
Kendisini teslim etse, acısı da dinecek.
You went to an old mill, just like the one where the Gestapo caught Moulin.
Eski değirmene gidiyordun, Gestapo'nun Moulin'i yakaladığı gibi bir yere.
It's the diary of Pierre Le, uh, Moulin.
Bu Pierre Le, ee, Moulin'in günlüğüymüş.
Thoughts turn to our refrigerated friend, Pierre Le Moulin.
Düşüncelerimiz dondurulmuş dostumuz, Pierre Le Moulin'a dönüyor.
When you're feeling blue, come to Le Moulin
Kederliyseniz gelin, Le Moulin'e
Domaine de la ferme du Moulin.
"Domaine de la ferme du Moulin." Hayır. Hayır.
Get up, Mrs Moulin!
Kalkın, Bayan Moulin!
Calm down, Mrs Moulin.
Sakin olun, Bayan Moulin.
Why are you stealing Mrs Moulin's furniture?
Bayan Moulin'in eşyalarını niye çalıyorsunuz?
- Mrs Moulin, get up!
- Bayan Moulin, kalkın!
- Mrs Moulin is dead.
- Bayan Moulin öldü.
The Moulin Rouge.
Moulin Rouge.
And she was the star of the Moulin Rouge.
Yıldızıydı o Moulin Rouge'un.
I knew nothing of the Moulin Rouge, Harold Zidler or Satine.
Ne Moulin Rouge'u, ne Harold Zidler'ı, ne de Satine'i biliyordum.
You'll end up wasting your life at the Moulin Rouge with a cancan dancer!
Hayatını Moulin Rouge'da bir kankan dansçısıyla mahvedeceksin!