Mumps traducir turco
192 traducción paralela
Testicular atrophy, a side effect of mumps, something Reg contracted when he was a child.
Testis atrofisi, Reg'in çocukken yakalandığı kabakulağın bir yan etkisi.
Look, he's got the mumps.
Bakın, o anne olacak!
You go back to your hospital and help take care of all those cromos with the mumps.
Sen artık hastanene dönde kabakulak olmuş somurtkan herifleri muayene et.
- Mm. - She was snowbound, with the mumps.
Kar yüzünden mahsur kalmıştı, kabakulak olan.
Without the mumps.
Kabakulak olmayan.
I'll trade you two mumps for a measle, Bella.
Seni bir kızamık için iki kabakulak karşılığında sattım Bella.
I've had measles, mumps and whooping cough.
Kızamık, kabakulak ve boğmaca geçirdim.
Shall I phone and tell him I've caught the mumps or something and stay a while?
Onu arayïp, kabakulaga yakalandïm bir süre kalacagïm diyeyim mi?
Seems I must discontinue my research, spend my life diagnosing measles mumps, and whooping cough or encounter his serious disapproval.
Araştırmalarıma devam edemeyeceğim gibi görünüyor, hayatımı kızamık kabakulak, boğmacayla harcayacağım ya da onun ciddi itirazına direneceğim.
I've had the mumps.
Kabakulak oldum.
- The children had the mumps. - Oh.
Çocuklar kabakulak olmuş.
Nah, not a thing... except I got the mumps in Naples.
Hayır, hiçbir şey, Napoli'de geçirdiğim kabakulak hariç.
Yes, but Randy came down with the mumps this morning.
Ama bu sabah Randy'yi kabakulak oldukça süzmüştü.
No, not yet, but baby gorillas do get the mumps.
Yok ama, yavru goriller de mikrop kapabilir.
Then all of us gets the measles and mumps and croup
# Sonra hepimiz kızamığa yakalanırız, kabakulağa, kuşpalazına.
If it's mumps, I'll die.
Kabakulaksa ölürüm.
Carol had the mumps... "
Carol kabakulak geçirdi... "
Taylor and Fitcher have the mumps.
Taylor ve Fitcher gelemez. Kabakulak olmuşlar.
I once had the mumps. but I got over it.
Kabakulak olmuştum sonra iyileştim.
Mumps?
Kabakulak mı?
You had mumps and measles and you had your appendix out.
Kabakulak ve kızamık geçirmişsiniz ve apandisinizi almışlar.
When, in point of fact, Olympia had mumps.
Olympia aslında kabakulak olmuştu.
Lesselbaum treated her for measles when she had mumps?
Olympia kabakulak olduğunda Lesselbaum kızamık tedavisi mi yaptı?
I think back to have mumps.
Gitmem gerekiyor. Biliyor musun, guatırım yine azdı.
Sir Ector, Sir Ector, Hobbs has come down with the mumps.
Ector efendim, Ector efendim, Hobbs kabakulak oldu.
But listen, last year I had the mumps ‒
- Evet ama geçen sene kabakulak geçirmiştim.
He's funny like a case of travelling mumps.
Ancak bir kabakulaklı kadar komik.
Scarlet fever, and diphtheria, and measles, and whooping cough, and mumps.
Kızıl, difteri kızamık, boğmaca, kabakulak...
You had mumps when you were 18!
18 yaşında, kabakulak mı geçirdiniz?
" Mumps vaccine on the market.
" Kabakulak aşısı piyasada.
"... what officials term the first clearly effective vaccine to prevent mumps.
" şimdiye kadarki tek etkili kabakulak aşısı olarak nitelendirdikleri aşıyı onayladı.
That was two months ago, when you had the mumps.
İki ay önce, kabakulak olduğun zamandı o!
By the way, my little girl has had the mumps, scarlet fever, and German measles.
Bu tıbbi olarak kanıtlanabilir. - Bu arada benim küçük kızım kabakulak, kızıl ve kızamıkçık geçirdi.
He's got the mumps and says it would be most insecure for you to know who he is.
Kabakulak oldu ve onun kim olduğunu bilmek senin için hiç emniyetli olmaz.
Your all power is consumed by your ears, mumps.
Senin bütün gücün kulaklarına gitmiş be! Kabakulak!
- Who? - Mumps, mumps.
- Kabakulak, kabakulak!
Mumps, how is it going?
- Kabakulak, ne haber? - Kabakulak değil ;
Bullshit, mumps.
Yaptığı da bir iş olsa. Kabakulak!
Mumps, mumps!
Kabakulak! Kabakulak!
Don't you see, this is mumps.
Kabakulak...
Mumps and Captain are fighting, now.
- Bunlar şimdi kavga ediyorlardı, Kabakulak'la kaptan.
Mumps, mumps!
Kabakulak!
Mumps! I'll never give you away
Yani ne atarım, ne satarım seni ha.
Mumps! Wait, wait!
Durun ya, dur dokunma be!
Brother mumps, save me!
Beni kurtar ya!
You turned me into mumps, to.
Kulakzede ettin bizi de ha.
Thanks a lot, mumps.
Sağ ol, var ol Kabakulak.
Like what, mumps or measles? He died from driving over a cliff.
Kabakulak veya kızamık gibi mi?
Mumps!
Kabakulak!
- Not mumps, Spock!
Spak!
Look at here, mumps, take my hand and tell my fortune.
- Elimi vereyim de fala bak!